BÖLÜM 4

902 60 13
                                    


"Bunu neden yaptığını anlayamıyorum."

"Senin iyiliğin için."

Ela yattığı yatakta doğrularak adama baktı.

"İyi de bir insan bir insanı odaya kapatarak ne tür bir iyilik yapıyor olabilir ki? Buna anlam vermesi gerçekten çok güç."

Adam kadının yanına giderek önüne düşmüş saçlarını arkaya attı ve yattığı yatağın ucuna oturarak konuşmaya başladı.

"Bana güvenmeni istiyorum."

Ela bir yandan korkuyor diğer yandan ise kocasının böyle bir şeyi boş yere yapmayacağını biliyordu. Hamile kalmasının ve çocuklarının olacağını öğrenmelerinin ilişkilerine mutluluk katacağına daha kötü bir hale sürüklemesine anlam veremiyordu. Kocasından gözlerini kaçırarak birkaç dakika bekledikten sonra konuşmaya başladı.

"Güvenmem gerektiğini söyleyip nedenini sorduğumda sadece benim iyiliğim için bunu yapman gerektiğini söylemen sana olan güvenimden daha çok şüphelerimi arttırıyor. Bence daha fazla benden çok benim iyiliğimi düşünmektense bana da biraz neler olduğunu açıklasan iyi edersin."

Adam sessizliğini koruyarak odanın kapısına doğru ilerlemeye başladı. Tam o esnada ise odanın içi acı verici bir çığlıkla yankılandı. Adam korkuyla irkilerek arkasına döndü ve karısının yanına koşar adımlarla ilerledi.

"Hey! Hey! Hey! İyi misin?"

Ela, tekrar kendinden geçmeye başlamıştı. Ellerini yumruk haline getirerek tüm gücüyle sıkıyordu. Avcu tırnaklarına daha fazla dayanamamış derisine batmaya başlamıştı. Azar azar kan damlaları avcunun içinden süzülürken acı içinde çığlıklar atmaya devam ediyordu.

"Sevgilim, beni korkutuyorsun lütfen kendine gel."

Adam, karısının bu halini gördükçe korkudan ne yapacağını bilemiyordu. Bir anda bu kadar şiddetlenmesi ve daha sonra hiçbir şey olamamışçasına normalleşmesi ürkünçtü. İşte bu yüzden onu odaya kapatmaktan başka bir çaresi yoktu.

Ela kollarından tutan kocasına yüzüne yapışmış saçlarının arasından bakarak konuşmaya başladı.

"Neler oluyor bana?"

"Neden bana bir şey söylemiyorsun?"

Adam sessizliğini korudukça kadın git gide sinirleniyordu.

"Cevap versene! Neden susuyorsun?"

Yavaşça avuçları kan dolmuş olan ellerini açarak adamın yüzünde gezdirmeye başladı. Daha sonra ise kocasının gözlerinin içine baka baka ellindeki kana yavaş dil darbeleriyle yalamaya başladı. Yalarken yüz ifadesi oldukça normaldi. Sanki her gün aynı şeyi yapıyormuşçasına normal.

Adam olduğu yerde sabit kalıyor ve tek bir kelime dahi etmiyordu. Sakince karısının yaptıklarını izliyordu. Karısının sakinleşeceğini biliyordu. Gün geçtikçe sakinleşme süresi uzasa da elbet sakinleşecekti.

"Yok, bir şey. Lütfen kendine gel."

"Sakin kal."

Kadının dudak çevresi kıpkırmızıydı. Elleri ise yara içindeydi. Adam kadının hemen sakinleşmesi gerektiğini farkındaydı. Ani bir hareket sonrası ne hale geleceğine emin olamıyordu ve bu yüzden yanında oturuyordu.

"Şimdi nasıl hissediyorsun kendini? Daha iyi misin?"

Kadın sanki tüm yüzünü kırmızıya boyamak istiyormuşçasına ellerini tüm yüzünde gezdiriyordu. Ellerini her açıp kapadığında avuçlarından süzülen kanlar giderek artıyordu. Adam ise karısını sakinleştirmek için her yolu deniyor ve onunla konuşmaya çalışıyordu.

"Ellerini tutmama izin verir misin?"

Adam kadının ellerini yavaşça tuttu ve yüzünü bırakması için bekledi. Kadın adamın her hareketinde yüzünü sıkmaya devam ediyordu. Yüzünü her sıktığında ise avuçlarındaki kan artıyordu. Tüm olumsuzluklar birbiri ile bağlantılıydı. Ağır bir kriz anındaydı.

"Tatlım şu yüzünü bırakabilir misin?"

Kadının nefes alış verişi her geçen dakika katlanarak artıyordu. Yaklaşık beş dakika sonra kadın ellerini aşağı indirmeye başladı ve adam yavaşça kadının ellerini tutarak iki bacağı arasında sıkıştırdı. Ela'nın yüzü berbat haldeydi. Terlemiş olan yüzüne saçları yapışmıştı ve bu görüntü kanla karışınca inanılmaz derecede iğrenç bir görüntü ortaya çıkarmıştı.

"Evet, daha iyisin. Şükürler olsun."

Adam kadını banyoya götürmek için yatakta yavaşça doğrulttu ve ayağa kaldırdı. Kadın az önceki krizde bitkin düşmüş olacak ki ayağa kalktığı an yere yığılır gibi olması bir oldu. Adam hemen tüm gücüyle kadını koltuk altlarından kavrayarak ayağı kaldırdı ve yavaşça banyoya doğru ilerlemeye başladı. Banyoya ulaştıkları an adam Ela'yı klozetin üzerine oturttu ve mutfağa giderek hemen bir tane tabure alarak geri döndü. Duşa kabinin kapısını açarak içine tabureyi koydu ve suyu açarak sıcaklamasını bekledi.

"Başın mı dönüyor?"

Kadı evet dercesine kafasını salladı.

"Şimdi ılık bir duş sana iyi gelecek ve rahatça uyuyacaksın."

Adam kadının üzerindekileri yavaşça çıkararak duşa kabininin içindeki tabureye oturttu ve daha sonra suyu üzerine akacak şekilde ayarlayarak yanına çömeldi.

"Ben buradayım. Seni tutacağım. Kasma kendini. Bedenini serbest bırakabilirsin."

Kadın bu anı bekliyormuşçasına tüm yükünü adamın üzerine bıraktı ve gözlerini kapattı. Sıcak suyun kendisini rahatlattığı yüz ifadesinden belli oluyordu. Yaklaşık 15 dakika boyunca aynı şekilde kaldılar. Suyun sesi ve sıcaklığı ikisini de oldukça rahatlatıyor ve uykularının gelmesine sebebiyet oluyordu. Adam, kadın kendisine yaslanır vaziyette ayağa kalktı ve tüm yükü bacaklarıyla taşımaya başladı. Kadın kafasını adamın bacaklarına yaslarken adam şampuanı alarak karısının kafasını şampuanlamaya başladı. Artık yüzündeki kanları temizlemenin vakti gelmişti, geçiyordu bile.

Dakikalar sonra adam suyu kapatarak kapının arkasında asılı duran havluyu aldı ve karısını kurulayarak odaya götürdü. Üzerine uygun bir şeyler giydirerek koltuğa oturmasını söyledi ve daha sonra kanlanmış çarşafı değiştirerek kadını yatağa yatırdı.

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

Ela oldukça bitkin bir ses tonuyla adama cevap verdi.

"Daha iyiyim."

"Şimdi yat ve dinlen. Bir şey olursa hemen haber ver. Bende duş alıp hemen geliyorum."

Adam duş almaya giderken Ela ise çoktan göz kapaklarına hâkim olamamış uykuya dalmıştı. Çok yorgundu ve bu durumun giderek şiddetlenmesi kendisini çok korkutuyordu. Üstelik hamileydi. Şuan yaşadıkları her neyse hamile kaldıktan sonra giderek artmıştı. Belki de kocasının dediği gibi sağlığı için bir odaya kapatılması daha iyi olacaktı. Bunu hiç istemese bile çocukları için bunu yapması gerektiğini düşünüyordu.

Instagram: barisugar

DERİN(RAFLARDA)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon