Saatin kaç olduğunu bilmiyordum tek bildiğim saatlerce burda ellerim ve ayaklarım bağlı olarak yattığım. Otomatik kapı açılınca zorla kafamı kaldırıp gelene baktım daha önce görmediğim beyaz önlüklü biri daha gelmişti. Yanakları belirgindi ve yaka kartında 'Park Jimin' yazıyordu doktordu muhtemelen bu sabah Hoseok öyle demişti
"Merhaba Denek A-1." sinirle ona baktım
"Adım He Ran." gülerek bana baktı ve kollarımı çözmeye başladı
"Seni odana getirmemi istedi."
"Kim?"
"Hoseok Hyung." kafamla onaylayıp acıyan bileklerimi avuçturdum ama çok geçmeden değişik bir aletle –açıkcası kelepçeye benziyordu– ellerimi önümde bağlamıştı ayaklarımı çözüp beni sürüklemeye başladı
"Canım acıyor." bana yan gözle bakıp önüne döndü
"Alış daha çok canın yanacak." siz öyle sanın burda en fazla iki gün kalırdım. Beni kart okutup bir odanın içine sokmuştu
"Yemek var yersin ha bir de kapıyı zorlayayım deme sadece dışarıdan kartla açılır bir de camı kırmayı da deneme binanın yüz yirminci katındayız." kafamla anladığımı belli ettim bileklerimi çözüp beni içeri itmişti ve arkamdan kapıyı kapatmıştı ışıkları yakıp odayı incelemiştim beyazlarla bezeli bir odaydı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
sanki yaptıklarının üzerini örtmek istiyorlarmış gibi, sabah bana Hoseok denen çocuk insan klonlamaktan bahsetmişti babam da tam olarak bu olay yüzünden ölmüştü insan klonlayacaklardı ve babam bir yolunu bulmuştu ama kimseyle paylaşmamıştı en sonunda onu öldürmek çözüm olmuştu kötü insanlar için. Aklıma gelen kötü anıları her zaman yaptığım gibi aklımdan atmıştım ileride kapalı kapıyı açıp banyoya girmiştim küvete oturup sıcak suyu açmıştım biraz rahatlamam gerekliydi gözlerimi kapatıp vücudumu serbest bıraktım ama boynuma değen sıcak suyla cırlayarak kalkmıştım
"Lanet olsun." dudaklarımı dişleyip acıyı bastırdıktan sonra berbatlaşan banyo maceramdan çıkıp odaya girmiştim büyük camı ilerideki uzaktan kumandayla kapatmıştım aslında hoşuma gitmişti burası aşırı rahattı her şey bilim kurgu filmindeymişim gibi hissettiriyordu. Salak salak gülerek ilerideki dolaptan iç çamaşırları çıkartmıştım deneklerine iyi bakıyorlardı üzerime iç çamaşırlarını giyip kıyafet seçemeye başladım rahat bir şey istiyordum tam elimi bir pijamaya atmıştım ki kapım açılmıştı içeri giren Hoseok'u görünce masanın üzerindeki uzaktan kumandayı kafasına atmıştım
°Hoseok°
Evime gitmeden önce Denek A-1'den kan almam gerekiyordu odasına doğru ilerleyip kartımı okuttum ve içeri girdim ama kafama yediğim uzaktan kumanda ile şurum kaymıştı hemen kendime gelip iç çamaşırlarıyla ortalıkta kaçışan deneğe baktım
"Ne yapıyorsun?" sorduğum soruya sinirle bana çıkıştı vücudumla savaş içindeydim resmen göğüslerine bakmamak için kendimi zor tutuyordum
"Asıl sen ne yapıyorsun? Bir kızın odasına paldır küldür girilir mi?" gözlerimi devirip ona yaklaştım
"Sorun değil gel otur şuraya kanını almam lazım." dediğim şeyle daha çok sinirlenmişti
"Bırak da üzerimi giyiniyim." derince bir nefes alıp arkamı dönmüştüm
"Tamam çabuk." bir kaç ses geldikten sonra bana seslenmişti
"Tamam." önüme dönüp yanına yaklaştım ve elimdeki iğne ve pamuk olan tepsiyi yanına koydum
°He Ran°
Yanıma koyduğu iğneye bakmaya başlamıştım kapı açıktı şuan onun dikkatini dağıtsam burdan gidebilirdim elimi açmaya çalışırken tepsideki iğneyi sessizce elime alıp boynuna sağlamıştım
"Ayhh lanet." dikkati dağılınca ayağımla onu itip yere düşürmüş ve koşmaya başlamıştım kapıdan çıkıp koridorda ilerlemeye başlamıştım nereye koştuğumu bilmiyordum ama yakalanmamayı diliyorum merdivenleri görünce ilk gülümsesem de birinin saçıma yapışıp beni yere yapıştırması bir olmuştu Hoseok'tu şaşırmamıştım boynu kanıyordu ve kan damladığı için beyaz önlüğü kan olmuştu. Beni sinirle saçımdan tutup kaldırmıştı ve sürüklemeye başlamıştı
"Seni küçük sürtük kaçabileceğini nereden çıkarttın çok merak ediyorum." saçlarımı ellerinden kurtarmaya çalışmıştım
"B..Bırak beni, b..bir daha kaçmayacağım söz veriyorum."
"Komik." diyerek daha hızlı çekiştirmişti. Beni kaçtığım odaya getirip içeri atmış ve yanıma gelip saçlarımı tutup kaldırmış ve yere vurmuştu
"Bana bak seni sürtük eğer bir daha kaçmaya çalışırsan seni mahvederim ölmek için yalvarırsın, bugünlük kanını almayacağım ama bir daha böyle bir şey yapmaya kalkışırsan ellerini kopartırım." ağlamaya başlayarak kafamla onaylamıştım ellerini saçlarımdan çekip odadan çıkmıştı bacaklarımı kendime çekip ağlamaya devam ettim
"ŞEREFSİZ!" diye bağırarak hıçkırmaya başladım
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum şuanlık kitap içime sinmiş durumda bu konuda sizinde görüşlerinizi merak ve ❤❤❤
