11. Gizem(Lanetli Zindan)

Start from the beginning
                                    

"Seninle bu yüzden oturduğumu mu sanıyorsun? Varlığından hoşnut olabileceğimi düşünmedin mi?"

Bir süre ciddi olup olmadığını anlayamadım. Bu durumdan eğleniyormuş gibi görünüyordu. Bunun altından Knight çıkarsa gerçekten çok sinirlenecektim.

Banktan kalktım.

"Teşekkürler," dedim saçımı savurarak. "İzninle kütüphaneye geçiyorum. Orası daha sessizdir umarım."

Alaycı bir şekilde güldü.

"İyi çalışmalar," dedi sadece. Arkamı dönerek okula yürüdüm. Bahçeden ayrıldığımda duraksadım. Calvin ne yapmaya çalışıyordu?

Kütüphaneye çıktım. Sağ kanattaki güvenli olana. Sıra sıra dizili masaların arasından ilerlerken, uyuyor olmam gerektiğini düşündüm. Kütüphane bomboştu. Okulun geri kalanı gibi sessizliğe gömülmüştü.

Camın kenarındaki bir sandalyeye otururken elimdeki kitabı masaya bıraktım. Çıkardığı gürültü gergin bir şekilde etrafa bakınmama neden oldu. Oysa etrafta sesten rahatsız olacak kimse yoktu. Bu beni hem rahatlattı hem de korkuttu. Artık yalnız kalmayı eskisi kadar sevmiyordum.

Başımı usulca büyü tarihi kitabına yaslarken camdan dışarıya baktım. Mor kalkanın şeffaf tabakasının dalgalanışını izledim. Gözlerim kapanmaya başlarken, son gördüğüm esen hafif rüzgarla aralanan kütüphane camı olmuştu.


➳⎯⎯ও∞ও⎯⎯➳


Yılan.

Karanlık koridorda ilerlerken bir insana dönüşüyor.

Arkasını dönüyor.

Handaki adam.

Sinsi bir şekilde gülüyor.

Zemin sarsılıyor ve yere kapaklanıyorum.

Kalktığımda orada değil.

Kafamın içinde sesler yankılanıyor.

'Bayan Kleefleigh, beni takip edin lütfen.'

'İyi değil Sylvia. Hiç iyi değil.'

'Kara büyü kullanmak burada hoş karşılanmaz.'

Kulaklarımı tıkıyorum ama fayda etmiyor.

Tüm gücümle çığlık atıyorum. Sesler kesiliyor. Boşluğa bağırıyorum.

"Kimsin sen?"


➳⎯⎯ও∞ও⎯⎯➳


"Tatlım, burada uyuyamazsın. Burası kütüphane."

Omzumu nazikçe dürten elin sahibinin sesine uyandım. Zorlukla araladığım sağ gözüm bu kişinin kütüphane görevlisi olduğunu algıladı.

Saate bakmak üzere başımı kaldırdım.

8.03

"Haklısınız," dedim ve ayağa fırladım. Yarı kapalı gözümle çantamı bulmaya çalışarak yanımdaki sandalyeyi yokladım. Kütüphaneden çıkarken gözlerimİ ovuşturdum. Tüm gece burada mı uyumuştum gerçekten? Quamfer'ın kulağına giderse başım belaya girebilirdi. Öte yandan... odaların dışında uyumak yasaksa, pijama partileri de yasak olmalıydı.

Kahvaltı her zamanki gibi sıradan geçmişti. Chesco bugün de yoktu. Karnının nasıl kazınmadığını merak ediyordum.

Kahvaltıdan sonra sınıfa geldik. Günün birinde Daniel ve Parker'ın konuştuğu şeyin ilgimi çekeceğini düşünmezdim.

"GÖLGE" - Magic Serisi I ∞Where stories live. Discover now