Bizimkilere dönüp "artık kalkalım mı geç oldu" diye sordum Elif "bencede çok yorgunum eve gidip dinlenmek istiyorum" dedi isyan eder gibi.

Ece ve Ebruda bizi onayladılar. Murat ve Selim "Tamam o zaman" diyerek ayaklandılar bizde oturduğumuz yerden kalkıp çıkışa ilerledik. Murat ve Ali arbaları istediler bir kaç adam arabaları getirmek için gittiler. Selim ve Mehmet hesabı ödeyip içeriden çıktılar.

Arabalar gelince Selim, Ebru ve Elifi evlerine bırakmak için almıştı. Ebru ve Elif ev arkadaşlarıydı. Ali ise sevgilisi Ece yi bırakmak için almıştı geriye kaldık ben Murat ve Memo.

Memo arabasıyla gelmemişti. Şimdide Murata yalvaran bakışlarını atıyordu ki onu da eve bırakalım. Murat sonunda pes edip "bin lan arabaya başımın belası" dedi sinirli bir şekilde..

Memo ise "tatlı bela" dedi gülerek. Murat homurdana homurdana arabayı çalıştırdı. Onların bu haline kıkırdadım. Gerçekten çok tatlılardı.
Memo arkadan kulağıma eğilip "ne gülüyorsun, sende biraz yardım etseydin ya vicdansızın doğurtuğu. Şimdiye şirinlik yapmasaydım. Hayatta beni arabaya almazdı. Kıyamıyor benim şirinliklerime." diyince kendimi tutamayıp kahkaha attım.

Murat bize ters bir bakış atıp"neye gülüyorsunuz, söyleyinde bende güleyim" dedi Memoya çatık kaşlarla bakıp yola döndü.

Memoyla aynı anda "hiiç" dedik. Memo konuyu dağıtmak için "Murat sana birşey sorucam" dedi ciddi bir şekilde.

Murat Memoya kısa bir bakış atıp "sor ama saçma olmasın" dedi. Memo "Yoo saçma değil aksine çok merak ettiğim birşey." dedi ciddiyetle Memo böyle diyince bende meraklanmaya başladım.

"Abi biz uzun zamandır takılıyoruz. Ama ben seni tanıdığımdan beri yanında hiç kız görmedim. Yani ilk tayfayı kurduğumuzda kırmadığın ceviz kalmamıştı. Ama şimdi senin yanında hiç kız görmüyorum. Hani diycem sevgilin var ondan çapkınlık yapmıyorsun ama senin sevgilinde yok ki?? " dedi merakla.

Ve söylediklerinde gayet haklıydı biz ilk tanıştığımızda sürekli yanında farklı farklı kızlar olurdu. Ama sonra ne oldu da değişti bilmiyorum. Birden aklıma sabahki olay geldi bana birini sevdiğini söylemişti.

Demeki bu yüzden yanında hiç kız göremiyoz. Ama sanırım sevgili değiller çünkü sabah bana 'hayatımda biri yok ama var kalbimin bir sahibi' demişti acaba karşılıksızmı çünkü söylerken sesi çok durgundu.

Muratın gerildiğini direksiyonu sıkan elinden anlamıştım. Sanırım gerçekten acı çekiyor.

"Seni ne ilgilendirir, sana ne benden Memo" dedi kızgın bir şekilde memoya bu kadar kızmasını anlamazken. Memonun bozulduğu düşen yüzünden belliydi. Birşey demiyerek arkasına yaslanıp pencereden dışarıyı izlemeye başladı.

💠♥️💠

Arabada gergin bir sessizlik hakimdi. Sonunda araba durunca geldiğimiz yere bakıp anlamaz gözlerle Murata baktım.

Murat birşey demeden arabadan inip pastacı dükkanına girdi.

Aradan geçen birkaç dakika sonra Murat elinde iki poşetle gelip arabaya bindi.

Derin bir nefes alıp Memoya doğru döndü. "Kusura bakma kardeşim canım biraz sıkında o konularda. Sende öyle birden sorunca sana patladım" diyince Memo omuz silkip başını pencereye çevirdi, belli ki naz yapıyordı.

Bu haline kıkırdamadan edemedi.
Murat elindeki bir poşeti Memoya uzatıp" al bak en sevdiğin pasta " memo hemen" vallaha mı? "dedi bu haline gülümsedim.

İşte bizim tayfa böyledir istemeden de olsak birimizin kalbini kırsak rahat edemeyiz hemen gönlünü almanın yollarını ararız.

Memo pastayı alıp yanına koydu." Sen hep gölümü böyle alıcaksan ben her zaman seni kızdırırım abicim." dedi keyifli bir şekilde. Murat onun bu haline gülüp başını sağa sola salayıp önüne döndü. Arabayı çalıştırıp yola devam etti. O dakikadan sonra araba yolculuğuna keyifli bir şekilde devam ettik.

Sonunda Memonun evinin önünde durduk. Memo ne kadar ısrar etsede bir kahve içmek için kabul etmemiş eve geç kaldığımı söyleyerek reddetmiştim.

💠 ♥️ 💠

Araba evimizin önünde durunca derin bir nefes alıp eve baktım başımı cevirmemle Muratın bana baktığını gördüm. Ona gülümseyip "pıraktığın için teşekkürler" bu dediklerime ufak bir tebessüm edip "Önemli değil"

Tam arabadan inecekken Murata dönüp "gel beraber bir kahve içelim" diye teklifte bulundum. Gülümseyip "teşekkürler, belki başka zamana bu geç vakitte rahatsız etmiyim" dedi nazik bir şekilde.

Fazla ısrar etmedim arabadan inip "iyi geceler, tekrardan bıraktığın için teşekkürler" dedim gülümseyerek ve arabadan indim kapıyı kapatıp eve doğru adımladım.

Mıratın kolumu tutmasıyla ona doğru döndüm elindeki poşeti uzatıp"senin için almıştım az kalsın unutuyordum "dedi gülümseyerek" teşekkürler ama hiç gerek yoktu"diyerek poşeti aldım.

Murat gülümseyip "rica ederim" dedi ve yanağımdan öpüp "iyi geceler" diyetek cevap vermeme fırsat vermeden arabasına doğru ilerledi.

Elimde ki poşetle birlikte eve doğru adımladım.

Zile basıp beklemeye başladım anahtarım henüz yoktu yarın yedek bir anahtar almayı aklıma not ettim. Kapıyı Eylül abla açarak "hoşgeldiniz" dedi. Ona gülümseyip başımı salladım gelen motor sesi ile arkama döndüm Murat gitmemiş eve girmemi beklemişti.

Merdivenlerden çıkarak odama girdim yorgunluktan ölüyorum resmen. Hızlı bir şekilde kıyafetlerimi çıkartıp pijamalarımı giyinip banyoya girdim. Makyajımı temizledim, dişlerimi fırçalayıp banyodan çıkıtım. Yatağıma atlayıp yüzüstü uzandım gözlerimi kapatıp uyumayı beklerken. Çirkin öküzün edepsizce söylediği sözler aklıma geldi. Yatakta dönüp uykunun beni almasını bekledim. Off çok yorgunum ama birtürlü uyuyamıyorum. Yatakta bir oyana bir bu yana dönüp duruyordum.

Sonunda kendimi rahatsız bir uykuya bıraktım..!

~~~~

Yazım hataları varsa kusura bakmayın Lütfen 😊♥️

Destek için vote ve yorum yapmadan geçmeyin 😊😉♥️

Bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle HOŞÇAKALIN 😘 🤗

YÜZLEŞME Where stories live. Discover now