2.BÖLÜM

229 165 31
                                    

🤗🤗Selam millet 😊Bölüm zamanı 😉

Lütfen gördüğünüz yazım yanlışlarını bana gösterin ki düzelte bileyim..! 😊 😘
~~~

"Bu adam sizin şoförünüz değil ki. Zaten babanın seni alacağımdan haberi var. Şoför göndermiş olamaz, ki göndermedide." dedikleriyle yutkundum ve kızgın Asaf'a bakıp.

"Açık bir dille şoför olmadığını söyleseydin. Bu kadar uzatmana gerek yoktu." dedim aksi bir sesle. Asafın kaşları yukarı kalktı şaşkınca, ve hemen sinirle

"Lan sen ne biçim insansın be özür dilemen gerekirken senin dediklerine bak tabi hata bende senin gibi binden ne beklenir ki.!!" dedikleriyle çileden çıktım. Beni ne kadar tanıyordu da hakımda böyle konuşuyor. Bu adam kendini ne sanıyordu?

"Terbiyesiz, Utanmaz, pislik, saygısız sen kendini ne sanıyorsun benimle nasıl böyle konuşuyorsun?" Zaten çatık olan kaşlarını bitaz daha çatarak sinirle çenesini sıkarken tıslarcasına

"Bana bak ufaklık asabımı bozma defol git!!!" lan sen kimsin bana defol diyorsun çirkin öküz. Birde ufaklık diyor ben şimdi senin ağzına... Murat'ın konuşmasılya bakışlarım ona döndü

"Kusura bakmayın bir yanlış anlaşılma olmuş. Biz gidelim dimi Beliş!!!" ismimi bastıratak söylemişti nedenini anlamasam da uyarı doluydu! Karşımdaki terbiyesize bakıp konuşacakken, Asaf konuşunca sustum.!

"Eğer bir daha karşıma çıkarsan bu kadar kolay kurtulamazsın.!!" dedi sert bir dille. Kaşlarımı çatarak bir kaç adım ona yaklaşarak cevap verdim.

"Sen beni tehdit mi ediyorsun bana bak senin tehtitlerin - gözlerimi göstererek- bana sökmez." dedim Murat hemen lafa girip

"Alttarafı bir yanlış anlaşılma bu kadar uzatmaya gerek yok.! Hadi Beliş biz gidelim geç kalıyoruz.!" dedikleriyle kafamı olumlu anlamda salladım arkamı dönüp bavulumı alıp gidecekken Asafın sesiyle durdum.

"Görüşmemek dileğiyle" anlamayarak ona döndüm "birşey mi dedin?" diye sorunca "Hayır" diye cevap verdi hiç beklemeden. Arkamı dönüp gidiyorken Murat'ın söyledikleriyle kan beynime sıçradı.

"Kusura bakmayın beyefendi." Murat'a dönerek "O kusur işledi ben değil, ben sadece yanlış anladım." dedim aksi bir sesle. Bavulumu alıp giderken Murat bavulu elimden alıp Asaf'a dönerek "iyi günler" dedi. Asaf ise gözlerini benden ayırmadan başını salladı. Piss

Arabaya gelince Mırat bavulumu bagaja koyarken bende onu bekledim. Bagaj kapağını kapatıp yanıma gelerek. Bana sıkıca sarıldı.

"Seni çok özledim - yanağımı öperek - bu aksi halini bile." dedikleriyle gülümsedim ve ondan ayrıldım.

"Ben de seni özledim. Hadi gidelim geç kaldık. "arabaya binerek yola koyulduk.

Moralim Asaf denen öküz yüzünden biraz bozuktu. Oysa ki ne heyecanlıydım. Heyecanım da kalmadı piss öküz yüzünden, aklıma gelince bile sinirleniyorum. Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Gözlerimi kapatmamla Asafın sert yüznü gördüm çatık kaşları, sert yüz hatları, kara gözleri, uzun ve kaslı vucudu, kara şaç... Ne düşünüyorum ben böyle kendine gel Beliş. Murta baktığımda bana baktığını gördüm. Yakalanma hissiyle hemen başını çevirip yola baktı. Konuşacakken Muratın boğazını temizlemesiyle  onun konuşacağını anladım ve bekledim.

"Eee nasılsın ne var ne yok? Dersler nasıl?" üst üste sorduğu sorulara sırasıyla cebap verdim.

"İyi bildiğin gibi okuldan eve evden okula. Dersler iyi ve sıkıcı, canımı çıkardılar kafirler.!!" Murat bu söylediklerime gülüyordu neden güldüğünü anlamazken onun gülmesiyle bende güldüm. Eee Mutluluk bulaşıcıdır.

"E Murat bensiz ne yaptınız ne var ne yok bizim tayfa nasıl?" Murat derin bir iç çekerek konuşmaya başladı.

"Sensiz buralar bomboş gibi. Sen burada değilken sanki herkes renksiz gibi herşey solgun, ama sen gelince bir canlılık geliyor herşey renkleniyor. Sensiz yaşamak çok zor." son cümleyi fısıltıyla söylediği için anlamadım. Nedenini bilmesemde Muratın sesi acı çekiyormuş gibi çıkmıştı, biraz dalgın gibiydi. Murat başını iki yana sallayarak yola odaklandı. Bu gergin ve sessiz havadan kurtulmak için Murata gülümseyerek,

" Hayatında biri varmı, kalbini çalan, aklını durduran??" diyerek konuya bodoslama daldım. Murat bu söylediklerime zorla olduğu belli olan bir gülümseme ile "hayatımda biri yok ama- derin bir nefes alarak- var kalbimin bir sahipi!" dedikleriyle heyecanla ikinci soruyu soracaktım ki arabada telefonumun sesi yankılandı, kucağımdaki çantayı açarak telefonumu aldım arayanı görünce gülümsedim

~Annem... Arıyor ~

Yazısını görünce Murt'a sessiz olması için işaret verdim ve telefonu açtım.

"-Alo annem.. "dedim mutlulukla

" ~Alo kızım nasılsın.. "dedi sevecen ve mutlu sesi ile

" - İyiyim annem sen nasılsın? Tedavin nasıl gidiyor?.. "3 aydır tedavi görüyor annem, bundan önceki tedavileri sonuç vermeyince babam en iyi doktorları getirtmişti. Umarım yine eskisi gibi sağlıklı olur.

" ~İyi gidiyor tedavi.. Sen ne zaman geleceksin çok özledim seni..! "sesi heycanlı ve sabırsız geliyordu.

" - Eeee ben daha burdayım yani okular tatil oldu ama bizim okulun ayarlamış olduğu yaz kampı var. Ona katılıcam bir iki haftaya gelirim herhalde.. "dedim hızlı bir şekilde.

" ~Kampa katılman şartmı kızım seni çok özledik.. "dedi durgun bir sesle. Derin bir nefes alarak,

" -Annem bende seni çok özledim. Belki bir hafta kalır gelirim sen yeter ki sıkma canını. Hem senin hep pozitif olman gerek moralini bozma. " diyip Murata baktım bana telefonu kapatmam için işaret veriyordu. Eve gelmiştik başımı sallayarak onayladım. Boğazımı temizleyerek,

" - Annem benim kapatmam lazım arkadaşlar geldi. Ben seni sonra ararım üzme kendini bir haftaya gelirim sen sıkma canını." dedim heyecanla eve bakarken.

"~Peki güzel kızım dikkat et kendine. Allaha emanet birtanem. Bak söz verdin haftaya gel daha fazla bekletme bizi kızım. "dedi mutlu bir sesle sanırım ben üzülmeyeyim  diye böyle mutlu konuşuyor. Derin bir nefes alarak

" - Peki söz annem bekletmem. Görüşürüz. "dedim ve heyecanla annemi beklemeden telefonu kapatıp cebime koydum. Ve arabadan indim Murat'ta benimle indi ve bagaj dan bavulumu alıp geldi birlikte eve doğru yürüdük. Evin kapısına gelince tam zile basıyordum ki Murat beni durdurup cebinden çıkardığı anahtarla şaşırsam da beli etmedim kapıyı sessiz olmaya çalışarak açtı. Yavaş adımlarla içeri girdik bavulu kapını yanına bıraktık ses çıkmaması için. Mutfaktan sesler geliyordu muhtemelen yardımcılar akşam için yemek hazırlıklarına başlıyorlardı. Muratla birlikte salona doğru sessiz adımlarla ilerledik, Murat'ta benim gibi heyecanlıydı bu yüzünden de anlaşılıyordu. Salondan sesler geliyordu muhtemelen annemler orda seslerini duyuyorum ama yabancı bir erkek sesi daha var tanımadığım için çıkartamadım.

Sonunda salona girdiğim de gördüğüm manzara karşısında dona kaldım. Çantam elimden düşerken bakışlar bana döndü. Gözümü kırpmadan ona bakıyordum. Gözümden bir damla yaş usulca yanağımdam süzüldü...
Bir hıçkırık dudaklarımdan firar etti.

"Anneee"

~~~~

Sonunda umarım beyenirsiniz 😊 yazım hataları varsa kusura bakmayın lütfen..!

Vote ve yorum yapmadan geçmeyin... 😊🤗

YÜZLEŞME Where stories live. Discover now