Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Arkana bakma Ömer" dedikten sonra adımlarımı hızlandırarak koşmaya devam ediyordum kardeşimle koşarken düşüncemiz şu ormana sağ Salim girmek ve şehir vahşetinden ormanın sessizliğine gömülmekti... -abi,abi dur...dinle! Ayak sesleri kesilmişti sanırım bizi takip etmiyorlar dememle çalılıklarda ki kıpraşmalar bir oldu ve Ömer'in abi kaçalım deyip kolundan çekmesiyle irkildim. "Ömer çalılarda bişey yada biri var sopayla dürtücem onu ama tetikte ol!" Küçük küçük adımlarla ilerliyordum bir çıtırtı dahi bi anda etrafınızda bitmelerine yetiyordu o yüzden soluk alışımı dahi kısıtladım,nefes alıp verirken bu kadar düşüneceğimi hiç zannetmezdim.. Elimde ki sopayı çalılara doğru sokup çıkarttım içimdeki Adrenalin patlamasıyla ve bir anda çalıdan koşarak kaçan tavşanlar bile beni korkuttu,tam anlamıyla kendime gelmiş değildim... "Sadece tavşanmış" dedim arkamı dönerken,Ömer ise eliyle arkamı işaret ediyordu donuk bir şekilde. Yavaşça arkamı döndüğümde ise o kanlı ağır bir tavşanın başını komple yutuyordu işte bu görüpte iğrenmeyeceğiniz bir görüntü değildi.
