« Tanıtım »

209K 2.3K 281
                                    



Zirveye oynayan, elindeki kırmızı ipi havaya savurdu. Ve o kırmızı ip, dönüp dolaşıp belime dolanmıştı. Nefeslerim kudretliydi, bana ait olduklarına şüphem, kudretindendi. Belim kıvrılarak alan açtı, lakin ne yaptığını bile bilmiyordu... Bu tepki ilkti, son olmayacağa benziyordu.

En azından, o var olduğu sürece.

Bir rüya, yalancı dünya misali, onu hissediyorum. İtaat etmemi istiyordu, yanlışa itaate davetliydim.

Tüm Dünya'yı ve tüm evreni tek bir noktaya bağladı Tanrı; İtaat.

Hafif serinlik, tüy dokunuş, zarif fakat erotik bir his. Belimden karnıma, karnımdan kasıklarıma akıyor. Belli belirsiz olsa dahi, o çok yüce... Öylesine yüce ki öylece yüzüme üflese dahi beni etkileyebilirdi. Kasıklarıma dayanan dokunuşunu kabul etmek istemiyorum. Yasakta, teni temimi cazip kılıyor. Yasaklar sokağında, bir telefon kulübesinin camını buğulaştırıyor nefeslerim.

Ellerimi göğüslerimin üzerine kapamak, bacaklarımı birbirine geçercesine bastırmak ve kendimi tüm bunlardan sakınmak istiyordum.

En çokta ondan...

Bir tür bela gibiydi, vebaldi sanki.

"Lütfen, lütfen beni rahat bırak." Beni yönetme düşüncesi bile korkunçken az sonra bunu yapmaya başlayacaktı. Belki de çoktan yapıyordu.

Göğüslerimin üzerindeki ellerimi bileklerimden yakalayarak sertçe kafamın iki yanından yatağa yapıştırdı. Nefeslerim hızlanırken beyaz tenim gecenin ışığında parıldadı. Bileklerindeki baskısı azalırken ellerini yavaşça çekti. Gözlerindeki tehdit, gözlerindeki korkuyla yakın temastaydı.

"Şimdi, ben seni rahat bırakacağım. Sense ellerini benim koyduğum yerden çekmeyeceksin."

O itaat etmemi istiyor, oyunbozan...

Bacaklarım birbirine yapışmış müsade etmezken, cezamdan korkuyorum. İtaatsizliğin bedelinin korkuttuğu kadar teslim olmanın ağırlığını kaldıramıyorum.

Ellerim henüz aynı konumda. fakat az sonrasını kimse tahmin edemeyecekti.

Yayımlanma | 2 9 / 0 5 / 2 0 2 0
Yazılma | 2 9 / 0 1 / 2 0 1 9

İTAAT (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin