~7~ Espirik Dostum

5.6K 967 103
                                    

Multimediadaki Azra ile Can :)

O odadan çıktığında sanki kitaplar üstüme üstüme geliyordu. Göt veren o tokattan daha fazlasını hak ediyordu. Beni köşeye sıkıştırdığında ne yapacağımı bilemedim. O bana yaklaştığında neden vücudum titredi ki. Neden onu itip kaçmayı denemedim? Bir de üstüne resmen bana seni ezer geçerim dedi. Sanırım artık bu okulda ezeli bir rakibim var. Zilin çalmasıyla kendime geldim. Harbi ben neden hala buradaydım? Bence bu çocuk kafamın içine sıçmayı iyi beceriyordu. Tam kütüphaneden çıkarken içeride kimse olmamasına rağmen arka taraflardan hafif bir tıkırtı duymamla irkildim. Arkamı dönüp o yöne doğru ilerlemeye başlamıştım ki arkamdan bir ses :

" Azraa ! Azra ! " arkamı dönüp baktığımda kendinin espri yaptığını sanan Can'ı gördüm.

" Ne var be ! Adımımı ezberliyorsun? "

" Zil çaldıda gelmeye pek niyetin yok gibiydi. Ders fizik. Karı biraz çatlaktır söyleyeyim dedim. Ayrıca sen ne düşünüyodun burda kara kara? " Duyduğum sesi boşverip Can'a :

" Sana söyleyeceğimi de nereden çıkardın? Zaten bende geliyordum. Let's go ! " Can hafif bir gülümsemeyle bir kolunu omzuma atarak :

" Haydi gidelim bakalım. "

" Hoop ! Bu ne samimiyet " diyerek kolunu aşağı indirdim ve yürümeye başladım. Onunla aramdaki mesafeyi açtığımı düşünüyordumki arkadan gelerek kolunu omzuma yeniden attı ve :

" Bu seferde indirirsen sana bir daha yüzümü göstermem. " dedi. Bunun üzerine ben kahkayı patlattım. Can :

" Ciddiyim bak ! " Can'ın suratına bakarak :

" Ayy ! Can bunu bana yapma. Ben sensiz yaşayamam. Aydınlık hayatımı karanlığa çevirme.. "

" Bana bunlarla gelin Azra Hanım. Canımsın. " Sanırım Can'ı sevmeye başlamıştım. Komik , sevecen bir çocuktu. Burak gibi kendini beğenmişin teki değildi. Sınıfın önüne geldiğimizde Allah'tan hoca daha sınıfa gelmemişti. Tam Can sınıftan içeri girecekken onun kolundan tutup geri çektim. Can bana şaşkın şaşkın gözlerle baktı.

" Can senden bir iyilik isteyeceğim. Daha doğrusu isteyebilir miyim ? "

" İste bakalım ne isteyeceksin? "

" Daha doğrusu sana güvenebilir miyim ? "

" Elbette dostum erkek sözü. Dökül bakalım. "

" Az önce kütüphanede ' ne yapıyordun ? ' diye sormuştun ya. Burağın beni zorla sınıftan çıkardığını görmüşsündür. İşte sınıftan çıkınca kütüphaneye gittik. Orada bayağı bir tartıştık. Bu konu hakkında soru sorma lütfen ama bugün senin yanında oturabilirmiyim ? Burak'la münakaşaya girmek istemiyorum. Yanındaki çocuktan rica etsende Tuğçe 'nin yanına uçsa hıı ? Hııı? " Ona en masum en içten bakışlarımı atarak Can'ın kıvama gelmesini sağladım.

" Tamam tamam da şimdilik bu konu hakkında soru sormuyorum ammaa en yakın zamanda bu konuyu konuşacağız. Yanımda oturma meselesine gelince de sen o işi çoktan oldu bil. "

" Daha çocukla konuşmadın bile nasıl oldu bileyim ? "

" Off Azra ! Çocuk kız düşkünü anlasana geç demem yeter. "

Bende daha fazla uzatmadım. Sınıftan içeri girecektikki sanırsam Can kendimi iyi hissetmem için yeniden kolunu omzuma attı ve sınıftan içeriye girdik. Girdiğimizde bütün sınıf dikkatlice bize kilitlenmişti. Burağa bakmamaya çalışsamda gözlerim her defasında ona doğru kayıyordu. Onu gördüğümdde kendi halinde telefona bakıp gülümsüyordu. Can'ın sırasına doğru yönelmeye başladık. Can sırasında oturan çocuğa :

" Broo ! Atla Tuğçe'nin yanına. " Can'ın öyle demesiyle çocuk sırıta sırıta cevap bile vermeden Tuğçe'nin yanına fırladı. Abaza işte nolucak.

" Can dediğinde haklıymışsın dostum. Bu iyiliğini asla unutmayacağım. "

" İyilikler karşılıklıdır dostum. Bugün ben sana yarın sen bana. "

" Vay canına çıkarcı pislik ! "

" Azra bir kapa çenenide otur şuraya. Seni çektim zaten çekeceğim kadar. Bir de çatlak karıyı hiç çekemem. " Yüzümü ekşiten bir hal aldırıp sıraya geçtim. Çatlak karının sınıfa girmesiyle sınıftakilerin anırma sesleri kesilip ortalık sessizliğe büründü. Demekki bu kadın sadece Can'ın değil herkesin kabusuydu. Çatlak kadın içeri girer girmez işaret parmağını kaldırarak ' Hey sen ! ' dedi. Kimi gösteriyordu bu kadın. Bizim oturduğumuz sıralardan birine ama hangisine belirsizdi. Sonra ise hoca :

" Can'ın yanındaki kız sana diyorum ! "

" Ben mi hocam ? "

" Evet sen sen ! Yeni misin ? Nerden geldin ? Neden geldin ? " dedi. Sanki ahiret soruları soruyordu. Gerçekten bu kadın çatlaktı.

" Hocam sınıfımı değiştirme cezasıyla müdür beni bu sınıfa yolladı. Bu okuldaydım daha önceden yani. "

" Yaa demek öyle ! Senden çekeceğimiz var desene. Neyse oturda derse başlayalım. "

Ders sıkıcıda olsa sonunda bitebilmişti. Diğer derslerde anormal bir şey olmayarak günü tamamlamıştım. Okul çıkışında kavgalı olduğum kız Besteyle Dilara'yı kol kola girmiş ' kahkahalarla ' önümden geçerken gördüm. Aptal Burağın söyledikleri aklıma geldi. Dilara'yı arka taraftan fiziğini süzmeye başladım. Fiziği gerçektende on numaraydı. Onu dahada fazla süzecekken ' Hoop ! Napıyorsun sen ? ' diye geçirdim içimden. Yanağıma hafifçe şaplatarak kendime gelmemi sağladım. Eve doğru yürümeye başladım. Oturduğum sokağa geldiğimde Burak ve arkadaşlarını çaprazdaki evlerinin kapılarının önünde oturuyorlardı. Evimin kapısının önüne geldiğimde Burağın yanında olan arkadaşlarından biriyle göz göze geldim. Arkadaşı beni görünce kolunu kaldırıp beni işaret ederek Burağa bağıra bağıra :

" Agaa ! Senin belalı kız Azra değil mi bu ? Daha deminden beri bana bakıp beni süzüyor. " Bunun üzerine Buraklar kahkahayla adımı cümlelerinde geçirerek dalga geçmeye başladılar.

Ben mi yanlış duyuyorum yoksa kulaklarım bana ihanet mi ediyor? Ne diyordu bu salak çocuk?

Votee kuzulaaar ;))))

AZMANWhere stories live. Discover now