4 ❥ İnatçısın Çilek

142 15 3
                                    

4 İnatçısın Çilek

-

Bloğunu bize sat da ne demekti? O blog her ne kadar Linda yüzünden ününü kaybetse de Emily ile benim tek neşe kaynağımdı. Belki ileride böyle rüşvetçi bir adam yerine daha yüksek,daha kaliteli bir yerden teklif alırdık kim bilir.

"Böyle bir şey asla olmaz Bay Withers!" dediğimde oturduğum koltuktan hızla ayağa kalktım.

"Hey hey,sakin ol prenses." dedi.

Neyine sakin olacaktım? Bir adam gelmiş bloğunu bana sat diyordu.

"Sizin paranıza kalmadım efendim. Ayrıca blog sadece benim değil arkadaşımında!" dediğimde Josep de ayağa kalktı.

"Bu bir rüşvet değil küçük hanım. Sadece bir teklifte bulundum." dedi.

"Benim banyoya gitmem gerek!" dediğimde Calvert da ayağa kalktı.

"Koridorun sonunda." dediğinde başımla onaylayıp devasa salondan çıktım.

Banyoya geldiğimde elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim.
Çantam ve eşyalarım sahada kalmıştı. Ablam ve Emily beni merak etmişlerdir şimdi.
Sanırım Calvert'ın telefonunu kullansam sorun olmazdı. Ya da bu evden defolup gitmem gerekiyordu.

Adımlarımı salona yönelttim. Tam içeri girecekken konuştuklarını duydum. Benim adım geçmişti. Kapının arkasına saklanıp onları dinlemeye başladım. Sonuçta bir nevi casustum değil mi?

"Bana bak Calvert,o kız bloğunu bize satmadan evden çıkarma! Bir çaresini bul işte." dedi Josep.

Hah. Böyle ünlü bir blog yazarının bu kadar kaba olduğunu söylesem neler olurdu kimbilir.

"Sana bloğun yazarını getirdim! Daha ne yapayım baba?" dedi Calvert.

"Diğer kızı mı getireyim yani?" diye devam ettirdi.
Sanırım Emily'den bahsediyordu.

"Hanna daha iyi bir yazar." dediğinde adım sesleri duydum. Karşımda Calvert'ı görünce olduğum yerde çakılı kaldım.

"Casus olduğun her halinden belli." deyip sırıttı.

"Gitmek istiyorum." dediğimde Calvert bana yaklaştı. Tanrım,zaten yakındık ne diye geliyorsun?

"Dinlediğine göre babamı duydun. Şahsen babamın arkasında olduğum söylenemez. Ama lütfen benim için yap bunu." dediğinde yavru köpek gibi alt dudağını sarkıttı.

Amacı neydi bunun? Yakınımda durup beni etkilediğini sanıyorsa,yanılıyordu.

"Bu evde asla kalmam! Ve asla bloğu babana satmam!" dediğimde Calvert beni bileğimden tuttu ve merdivenlere doğru sürükledi. Hızlı hızlı merdivenleri çıkarken bir odanın kapısını açtı. Tahminimce odasıydı. Oldukça da büyüktü.

"Babamdan rahatsız olduysan,onun kendine ait başka bir evi var. Burada kalmak istemediğini o etkiliyorsa eğer.." dediğinde sözünü kestim.

"Babanın başka bir evi mi var? Bu neyinize yetmiyor? Yani,şey... Bu ev senin mi?" dedim gözlerimi faltaşı gibi açmış Calvert'a bakarken.

"Babam buraya arada gelir. Evet bu ev benim." dediğinde şaşkınca Calvert'a baktım.

Zengin züppeymiş meğer.

"Herneyse,hadi Hanna. Benim için şu teklifi kabul et. Etmezsen seni buradan çıkarmam hem." deyip gülümsedi.

"Ben de kendim giderim." deyip arkamı dönmüşken bir el sıkıca bileğimi kavradı.

Tahmin edin, kim?

"İnatçısın,Çilek." dediğinde masum bakışlarını bana gönderiyordu.

"En azından bloğu satmayacaksan başka bir yol bul da babam tatmin olsun! Çünkü o Josep Withers. Tuttuğunu koparan adam." dediğinde bileğimi bıraktı. Ve aklıma bir fikir gelmişti. Sonuçta ilk defa böyle aksiyonlu günler yaşıyordum. Calvert'ın ricasını yapsam ne olurdu ki?

"Tamam,bloğu satmıyorum ama baban için yeni blog açıp kendim yazıyorum öyleyse." dediğimde Calvert sevinçle elini yumruk yaptı ve salladı.

"Babama bu planı söylemeyelim. Hanna blog konusunda düşünüyor diyelim. Sende o süre içinde burada kalır ve bloğu tamamlarsın." dedi Calvert.

"Burada mı kalacağım? Olmaz. Ablam ne der sonra?" dediğimde Calvert sinsice gülümsedi.

"Bir arkadaşında proje için 3 gün kalacağını söyle," dediğinde cebinden telefonunu çıkardı ve bana uzattı. Lanet olsun benden bile inatçıydı bu!

Dediğini yaptıktan sonra sıra Emily'yi aramaktaydı. Ablama Emily'de kalacağımı söylemiştim.

"Birini daha arayabilir miyim?" diye sorduğumda Calvert başını salladı ve bende Emily'yi aradım. Birkaç çalıştan sonra açtı.

"Emily." dedim.

"Hanna!"

"Bak şimdi Emily,ablam sorarsa 3 gün sizde kalıyorum tamam mı?"

"Hey,tamam da bana neler olduğunu anlat!" diye cırladı Emily.

"Sonra anlatcağım,şimdi kapatmam lazım." dedikten sonra telefonu kapatıp Calvert'a verdim.

"Teşekkür ederim,eğer kabul etmeseydin babam başımın etini yerdi!" dedi Calvert yatağına otururken.

Umarım her şey iyi giderdi. Sonuçta daha yeni tanıdığım bir adam için blog açacaktım ve 3 gün Calvert'la aynı evde kalacaktım.

Şu 3 günün hemen geçmesini diliyordum.

Çilekli PudingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin