Teneffüs zili çaldığında herkes dışarıya çıkacaklardı ki öğretmen "Durun." dedi. Kapıya gelenler yüzlerini asarak sınıfa geri geldiler. Ve öğretmenimiz konuşmaya başladı. "Çocuklar bu gün okulumda bir kamp gezisi var. Gelenler ailelerine haber versin." Herkes ayağa kalkarak dışarıya çıktı. Bende öğretmenimizin yanına koştum. "Öğretmenim, kampa ne zaman gideceğiz?" "Haftaya salı günü." "Sağ olun." "Rica ederim." Koşarak Hailey'in yanına gittim.
Ertesi gün aklımda bir şey vardı. ARTIK BİRİNİ BULMALIYDIM! Uzun uzun düşündüm. Sonra aklıma bir şey geldi. Aceleyle saate baktım. Saat 8:20 olamaz! Hemen okula gitmeliyim! Hemen hazırlandım ve okula gitmeye başladım. Sınıfa girdiğimde öğretmenimizin yanında bir öğrenci vardı. "Çocuklar, yanımdaki öğrenci yeni arkadaşınız, Michael. Sınıfımıza yeni geldi." Benim yanım boştu olamaz öğretmen kesinlikle benim yanıma getirecekti. "Hım, Michael Ashley'in yanına geç." Eyvah! "Öğretmenim Ashley kim?" " Orta sıranın en ön tarafında oturan kız" Yavaş adımlar ile sırama yaklaştı. Ve yanıma oturdu. Çok sıcak kanlı görünüyordu. Bana "Selam" dedi. Bende onun yüzüne bakarak, "Selam" dedim. Birbirimize bakıyorduk, ama hiç konuşmuyorduk. Sanırım konu bulmaya çalışıyordu. Bana telefon numaramı sordu. "Telefon numaran nedir?" "Neden ne ol-" "Çocuklar, sessiz lütfen." Önümüze dönerek dersi dinlemeye başladık. Ama benim ve onun gözü birbirimize bakıyordu. Sanırım aradığım kişiyi bulmuştum. Teneffüs zili çalınca yeniden birbirimize döndük. Ona sorumu tekrarladım. "Neden numaramı istiyorsun ki?" Biraz saçma bir soru olmuştu. Gülerek konuşmaya başladı. "Öylesine." "Tamam." Dedim ve telefon numaramı bir kağıda yazdım. Yavaşça ona kağıdı uzattım. "Alabilirsin." "Sağ ol" "Rica ederim." Bir anda bir çığlık duyuldu. "Hey, sende bu sesi duydun mu?" "Sanırım evet." Sınıftan olmayan biri yüzüme kıskançlıkla bakıyordu. Ne oldu anlamamıştım. Gözümü Michael'e çevirdim. Sonra yine bana bakan kıza çevirdiğimde yoktu. Michael ile sesin geldiği yöne baktık. Bağıran kişinin biraz önce bana kıskançlıkla bakan kişi olduğunu görünce biraz şaşırdım. "Ne oldu neden bağırdınız?" "Iıı ş-şey canımdan çok sevdiğim kolyem yere düşünce çığlık attım da" Bağıran kişi koşarak Michael'in yanına gitti. Ve yanağından öptü. O anda gözlerim dolmuştu. Koşarak sınıfa gittim. Çantamı tasımı tarağımı topladım ve hemen eve gittim. Eve gittiğimde ağlayarak yatağıma yattım. "Demek ki yanlış düşünmüşüm..." Kapı açılma sesi geldiğinde gözyaşlarımı silerek oturma pozisyonuna geçtim. Gelen kişi Michae- bu nasıl olabilirdi! Michael benim evimi bilmiyor ki! Ciddileşerek ona, "Evimi nereden biliyorsun?!" "Arkadaşlarına sordum." "1. Arkadaşlarımın yarısı evimin adresini bilmiyor. Artık kimden öğrendiysen.
2. Annem senin buraya gelmene asla izin vermez.
3. Nasıl bu kadar çabuk geldin onu ben bilmem.
4. Okulda olmam gerekmi-
Yavaşça işaret parmağını dudağıma koydu. "Şşşş" Gözlerimi onun parmağına bakarcasına şaşı yaptım. Yavaşça elimi parmağına dokundurarak parmağını dudağımdan çektim. "Şimdi okulda olmalısın, koş." "Tamamdır!" Koşa koşa evden çıktı. Ben ise o anı düşünmeden edemiyordum. Pembe yastığımı kulaklarıma dayayarak uyumaya çalıştım. Hem de sabahın 09:37'sinde! Saat 17:23'de yataktan kalktım. Yavaş adımlar ile salona geçtim. Anneme görünmemem lazımdı. Bir koltuğun arkasına geçerek diziyi izlemeye başladım.
Sağıma baktığımda annem yanımdaydı. Yüzünde sabır mimikleri vardı. Bana bakıyordu. Sağ elini yanağına koymuş, ne zaman sağıma bakacağımı bekliyordu. En azından ben öyle düşünüyorum. "Eee Ashley? açıklar mısın?" "N-neyi?" "Hadi ama Ashley neyi açıklayacağını gayet iyi biliyorsun." "Off tamam. Odama giren kişi, sınıfa yeni gelen Michael'dır. Rahatladın mı?" "Tamam, şimdi koltuğuna oturabilirsin." İçimden bir oh çektim. Ve yavaşça koltuğa oturdum. Dizinin adı Dark Nice idi. Güzel görünüyordu. İki elimi birleştirerek, kafamın altına koydum.
