♦️BÖLÜM 24♦️

Magsimula sa umpisa
                                    

Tekrar üst kata çıktığında aklında eski odasında olup olmayacağı geçiyordu fakat o odayı şu anlık Dicle'nin kullandığını biliyordu. Merakla etrafına bakınan gözleri terastan inen kuzenine değince öfkeyle bakışlarını başka yöne çevireceği an Devran'ın ağzından çıkan cümle buna izin vermedi.

"Hayrola amcamın oğlu karını mı arıyorsun?"

Bir cevap vermek yerine ateş saçan bakışlarını kuzenine daha da sabitledi ve yine konuşan,gözleriyle terası işaret eden Devran oldu.

"Yukarıda."

Duyduğu kelime Baran'ın aklında, yukarıda olan karısı ve az önce yukarıdan inen kuzeni ile aralarında geçen bin bir türlü senaryoyu saniyeler içinde kurmasına yeterken bir an soluğunun kesildiğini hissetti. Öfkeden sıktığı yumruklarını Devran'ın yüzüne geçirmemek için çok büyük bir çaba sarfederken eğer böyle bir şey olursa amcasına çok ayıp edeceğini düşünmeye çalışarak kendini tutmak için zorladı ve adımlarını Devran'dan tarafa yönlendirip omzuna sertçe çarparak terasa çıktı.

Baran'ın öfkeden kudurmuş halini izleyen Devran'ın yüzünde peyda olmuş gülümsemesinin silinmesi uzun sürmedi. Sinirliydi çünkü. Her konuda Baran'ın gerisinde kalmanın ve ona yenilmenin ezikliğini yaşamaktan bıkmıştı. Belki de Baran'da kıskanmadığı tek şeydi bir zamanlar Berfin ile evlenecek olması çünkü Devran,Berfin'den hiçbir zaman haz etmemişti.

Fakat olaylar öyle bir gelişmişti ki Devran,Baran'ı güzelliğiyle nefes kesen,hiç beklemediği bir kadın ile evli bulmuştu. Ve Devran'ın yine Baran'a yenilmesine neden olan, bir anda ortaya çıkan Roza'nın güzelliğine ve duruşuna hayran kalmış olmasıydı. Şimdi,Devran yine hayran kaldığı bir şeyin Baran'a ait oluşunun acısını çekiyordu.

Bu konağa gelirken amacı,Baran'a nasıl olurda sevdiği kadının ölümünün üzerinden daha bu kadar zaman geçmişken evlendiğini dile getirip canını yakmaktı. Fakat şimdi ağzından çıkacak herhangi bir kelimenin Roza 'nın huzurunu bozmasından çekinmiş ve susmuştu. Yine Baran'a karşı susmaktan başka bir şey geçmemişti eline.

Gece vakti terasa çıkmak istemesinin nedeni sıgara içmekken hiç beklemediği bir şekilde Roza 'yı çardakta uyurken bulunca afallamıştı. Sıgara içmekten vazgeçip usulca oturmuştu kadının yanına. Biliyordu bu yaptığı yanlıştı fakat onun da doğrularla pek işi olmazdı zaten. Ne kadar süre orada kaldığını bilmeden Roza'nın uyanması ve onu burada görmesi ihtimali ile artık buradan çıkması için sinyal veren beynine uymuş ve nihayet terastan çıkmıştı.

Aşağı indiği an sinirle etrafa bakınan Baran'ı görünce karısını aradığını anlamıştı ve biraz sinir etmek istemişti.

🍁

Patlamaya hazır, büyük bir öfke ateşi ile terasa çıkan Baran'ın gözleri Roza'yı ararken çardakta oturduğunu görmesi ile oraya yöneldi. Tam öfkesini dökmek için ağzını açmıştı ki kadının uyuduğunu fark etmesi ile ağzı tekrar kapanırken kaşları çatıldı.

Kadını uyurken görmeyi beklemiyordu elbetde. Numara yapmış olduğunu düşünerek biraz daha dikkatli incelediğinde uyumuş olduğuna kanaat getirirken aklına Devran'ın az önce indiği geldi. Bu kadın da bu kadar kısa bir süre içinde uyuyamayacağına göre zaten uyuyordu. Ve Devran,karısını uyurken izlemişti. Bu düşünce sinirlerinin tekrar gerilmesine neden olurken sakin kalmak adına derin bir nefes aldı ve Roza 'nın uyuduğu bankın karşısındaki masaya oturarak bir süre onu izledi.

Uyuyan kadın,başını bankın sırt kısmına yaslamış ve üzerine örttüğü pike üst kısmını açık bırakacak sekilde kaymıştı. Rüzgarın etkisini hisseden bedeni ara sıra titriyor ve yine rüzgarın etkisiyle uçuşan saçları dağılmış ve bir kaç teli dudağına yapışmıştı. Gözleri kadının dudaklarına kayan Baran, o saç tellerini çekme isteği duyması saniyeler sürerken bu düşünceye daha fazla izin vermeyip ayağa kalktı ve Roza'nın üstüne eğilerek omzundan dürttü.

GÜN DOĞUMUTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon