2.0

8.3K 702 288
                                    

Asrın'ı beklerken heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Olanlar hala bana çok tuhaf ve inanılması zor şeylermiş gibi geliyordu.

Derin bir nefes alıp balkona çıktım. Her zaman geldiği tarafa bakıp duruyordum. Sonunda siyah saçları gözüme ulaştığında gülümseyerek ona baktım. balkona baktığında beni görmüştü.

"Beni mi bekliyordun?"

"Hayır, sadece çiçeklerimi suluyordum"

dedim yalandan bir ciddiyet takınmaya çalışarak. Belki biraz olsun inandırıcılık katmak istemiştim ama işe yarayıp yaramadığını anlamamıştım.

"İnanmış gibi yapayım mı?"

"Sen bilirsin..."

"Geliyorum oraya."

kafamı sallayıp içeri girdim ve heyecanımı atmak için derin nefesler alıp vermeye başladım. Bel Kapı çaldığında heyecanımın bir gram da olsa eksilmediğini anlamıştım. 

Kapıyı açıp geri çekildim ve girmesine izin verdim. Ne yapacağımı bilmiyordum bile. Bu sefer öncekinden farklı olarak ikimiz de birbirimiz olan hislerimizi biliyorduk. 

"Ş-şey merhaba."

Sesinin titremesinden onun da en az benim kadar heyecanlı olduğunu anlayabilmiştim. 

"Balkona gidelim mi?"

"Evet, lütfen."

Gülümseyip balkona doğru gittim. O da peşimden geliyordu. Kalbim kulağımda atarken balkona çıkmıştım. O da peşimden girip banka oturmuştu.

Tekerlekli sandalyeden kalkmamış, onun tam karşısına geçmiştim. Bana baktığını bildiğim için bakışlarımı ona çeviremiyordum. Daha sonra cesaretimi toplayıp ona baktığımda bu sefer o bakışlarını kaçırmıştı.

"Asrın."

tekrar bana baktığında bu sefer bakışlarımız birbiriyle kesişmişti. Gözlerim istemsizce dudaklarına kaydığında tekrar bakışlarımı kaçırdım.

Kollarını tekerlekli sandalyenin kenarlarına atıp beni kendine yaklaştırdı. yüzümüz arasındaki mesafeyi fark edince yutkundum. Fazla yakındık.

"Seni öpebilir miyim Miran?"

Kızarmış yanaklarına bakıp kafamı hafifçe olumlu anlamda salladım. O yüzüme doğru yaklaşırken ben de yavaşça ona yaklaşıyordum.

Dudaklarımız birbirine değdiğinde parmak uçlarıma kadar bir sıcaklık yayılıyormuş gibi hissetmiştim.

Kapalı gözlerim titrerken ikimiz de dudaklarımızı hareket ettirmek için hamle yapmıyorduk. Bu sefer ilk adımı ben atmak istedim. En azından mecazi olarak da olsa "adım atma" terimini denemek istiyordum.

Dudaklarımı hareket ettirmeye başladığımda çok geçmeden o da karşılık vermeye başlamıştı.

Geri çekilip gözlerine baktım ve gülümsedim. O da gülümsüyordu. Kalbim biraz olsun yavaşlamıyordu.

Dudağıma yakın bir yerinden yanağımı öptü ve tekrar geri çekildi.

"Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."

--

Pomçikler yaa yiycem.

Sonunda bölüm yazabildim çok şükür fjdkmelr

Çiçek Kokusu(Gay)Where stories live. Discover now