0.4

12.4K 941 679
                                    

Müziğin sesini biraz daha açtım. Müzik biraz da olsa içimdekilerin susmasını sağlıyor, beni rahatlatıyordu.

Hakan aklıma geldiğinde yine gözlerim dolmuştu. Müzik ne kadar rahatlatırsa rahatlatsın kesin çözüm değildi.

3 yıldır arkadaştık ve 2 yıl onu seviyordum. 7 aydır çıkıyorduk. Ama diğer sevgililer gibi değildik.

Hakan arada yanıma geliyor ve beraber bir şeyler yapıyorduk. Ama hiç öpüşmemiştik bile.

Beni hiç sevmemiş olması bir yana,ona yük olduğumu ve bana acıdığını söylemesi beni en çok üzen şeydi.

Önümdeki tuval biraz da olsa sinirimi azaltıyordu. Rahatlamamı sağlayan tek şey çiçeklerimle ilgilenmek ve resim çizmekti.

Çizdiğim çiçek resmine gülümseyip son detaylarını ekledim. Parlaklık da verdikten sonra iç çekip fırçayı bıraktım.

Biraz uzaklaşıp iyice süzdüm. İstediğim gibi olmasa da güzeldi.

Ellerimi ıslak mendile silip onu da kenardaki çöp kutusuna attım. Çöp kutusunu bile boyamıştım. Odamdaki duvarlar da rengarenk çiçek desenleriyle doluydu.

"Oğlum yemek vakti."

Annemin sesini duyduğumda, sonunda yemek saati geldiği için sevinmiştim. Biraz daha beklesem açlıktan ölebilirdim çünkü.

Tekerlekli sandalyemin tekerini çevirerek mutfağa doğru ilerledim. İçeri girdiğimde annem gülümseyip alnımı öptü.

"Fırında makarna yaptım senin için."

"Teşekkürler."

"Teşekkür etme, annenim senin bunu yapmam gerekiyor zaten."

Gülümsedim ve önümdeki yemeği yemeye başladım.

Yemek bittikten sonra annem mutfağı toparlarken konuştu.

"Ben şimdi alışverişe gidicem gelmek ister misin?"

"Hayır."

"Ama hep evde oturuyorsun. Azcık hava almalısın."

"Balkona çıkarım."

"Miran."

"Anne istemiyorum dedim."

"Peki o zaman."

İnsanların içine çıkmak istmemiyordum. İnsanların arasında olmak hoşuma gitmiyordu.

Farklıydım ve korkuyordum. İnsanların bakışları beni rahatsız ediyordu.

Annem evden çıktığında odama geri döndüm. Balkona gidip çiçeklerime baktım. Balkon geniş bir balkondu ve her yerinde çiçeklerim vardı. En köşede de bir kitaplık vardı ve ben o kitaplığı da boyamıştım.

Beni anladıklarını düşünüyordum. Bitkiler de canlıydı ve her canlı gibi sevgiye ihtiyaçları vardı.

Hepsini çocuklarım gibi görüyordum. Balkonun biraz daha köşesinde duran sardunyaları sularken, evin önünden geçen benim yaşlarımda bir çocuk gördüm.

Gülümseyerek kulaklığındaki şarkıya eşlik ediyordu ve dans ederek yürürken çok hoş gözüküyordu.

siyah renkte saçları ve koyu kahverengi  gözleri vardı. Kıyafetlerine bakılırsa evimizin yakınındaki liseye gidiyor gibiydi. 3. katta olsak bile onu net bir şekilde görebiliyordum.

O kadar mutlu görünüyordu ki, bir an keşke onun gibi olup yanında dans edebilseydim diye düşünmeden edememiştim.

Çocuk gözden kaybolsa bile, aklımdan kaybolmamıştı. Daha önce böyle neşeli bir insan görmemiştim.

Akşam olmak üzereydi ve bu saatte neden okula gidiyordu ki? Kafamı iki yana salladım ve çiçeklerimle yeterince ilgilendiğimi düşündükten sonra odama geri döndüm.

O çocuğu gerçekten çok merak etmiştim. Keşke arkadaş olsaydık diye düşündüm. Umarım bir gün tanışabilirdik. Sadece 1 dakikalığına görmüş olsam bile neden bu kadar aklımda yer edindiğini anlamamıştım.

--
Miran çok sevdim ben seni yaa yerim agucuk gugucuk.

Bu arada hep bunun gibi böyle çiçekli bir balkonum olsun isterdim :') hala da istiyorum.

Bizim balkonda da çiçekler var gerçi ama bununki daha hoş jsjsjjssj

deltakurt bu bölümü de sana ithaf ediyorumm 💜💙💚💛❤️

Çiçek Kokusu(Gay)Where stories live. Discover now