1.3

8.9K 714 351
                                    

Ne ara olduğunu anlamadığım bir şekilde ikimiz de uyuya kalmıştık. Araba kornasının sesini duyduğumda irkilerek gözlerimi açmıştım.

Asrın kafasını göğsüme yaslamış, uyumaya devam ediyordu. Şaşkınca bir süre gerçek olup olmadığını sorguladıktan sonra elimi yüzüne götürüp hafifçe dokundurdum ve gülümsedim.

Çok yakındık, yanımdaydı, kollarımda uyuyakalmıştı. Yavaşça yüzümü ona daha da yaklaşıp burnumu saçlarına sürttüm ve kokusunu içime çektim. Kesinlikle gerçekti.

Kalbim deli gibi hızlanmıştı ve ölecek gibiydim. Yine de hala bunun bir rüya olmasından korkuyordum.

Biraz kıpırdandığında hemen gözlerimi kapatıp uyku taklidi yapmaya başladım.

Birden kafasını kaldırdı ve tekrar göğsüme koydu. Sanki kalbimi dinlemek istiyor, yaşayıp yaşamadığımı kontrol ediyor gibiydi.

"Hey uyansana."

Beni sarstığında yeni uyanmış gibi yaptım ve gözlerimi kırpıştırarak ona baktım.

"Ne oldu?"

Elini göğsüme bastırıp gözlerime baktı. Göğsümdeki eline bakıp yutkundum.

"Kabus mu gördün?"

"Neden?"

"Kalbin çok hızlanmış, endişelendim biraz."

"Ah, bilmiyorum."

Elini geri çektiğinde utandığım için başka bir tarafa baktım. Hava çoktan kararmaya başlamıştı bile. Şaşkın bir şekilde bana baktı.

"Saat kaç?"

"Bilmiyorum ki."

Üzerimizdeki örtüye bakılsırsa annem buraya uğramış ve bizi görmüş olmalıydı.

Ne ara uyumuştuk ki cidden? Ayağa kalkıp içeriye gireceği sırada annem kapıdan girip bize baktı.

"Yemek vakti çocuklar gelin."

"Ben gideyim annem endişelenmiştir."

"Arayıp söylesene yemek yedirmeden yollamam yavrum."

Gülümseyip banktan kalktım ve tekerlekli sandalyeme yerleştim.

"Yemekten sonra gidersin"

Dedim ben de gülümseyerek. Bir şey demeden kafasını salladı ve telefonunu eline aldı.

Balkondan çıkıp içeriye doğru gittiğinde onu beklemeye başladım. Geri dönüp bana baktı ve elini ensesine götürdü.

"Annem baya sinirlendi. Yemek için kalmayacağım üzgünüm."

Kafamı sallayıp üzgün bir şekilde yere baktım. Biraz daha kalmasını isterdim.

Bir daha ne zaman gelirdi ki? Ya da gelmesi için ne gibi bir sebebi olabilirdi ki?

Yine onu camdan izleyen ve fark edilmeyen Miran olacaktım. Belki arada bir selam verirdi ama bu kadar yakın olur muyduk ki?

"Şey numaranı alabilir miyim?"

Dediğinde kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Benim numaram zaten onda vardı ve ona yazan anonim olduğumu öğrenmesini  istemiyordum.

Bir şey demeden öylece bakmaya devam ettiğimde yüzünün hafifçe pembeleştiğini fark etmiştim.

"Ee, o zaman şey, gideyim ben."

"Telefonunu versene, yazayım ben."

Hemen elindeki telefonu verdiğinde, hızla annemin numarasını yazıp ona geri uzattım.

"Teşekkür ederim. Seninle tanıştığıma çok memnun oldum."

Dedi elini sallayıp kapıya doğru giderken. Giderken öylece ona baktım. Sonra yatağıma ulaşıp yastığımı aldım ve yüzüme götürüp çığlığımı bastırmaya çalıştım.

Tekrar kapıdan girdiğinde yastık yere düşmüş, tekerlekli sandalyem geriye doğru gitmiş ve kitaplığa çarpmıştım.

"Hey, iyi misin?"

"E-evet. Ne oldu?"

"Hırkamı unutmuşum da."

Deyip hırkasını aldı ve bana son kez bakıp odadan çıktı. Elimi ısınam yanaklarım ve kızarmış yüzüme götürdüm. İyice rezil olmuştum...

--
Offf yazdıklarımı beğenmiyorum bu aralar yaa
:(

İçime sinmedi ama uzun zamandır bölüm atmadığım için atayım dedim.

Umarım beğenirsiniz 💞💞💞

Çiçek Kokusu(Gay)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora