"Sen çıldırmışsın Cem bırak beni!" Cem kollarında debelenen kızı durdurmak için dudaklarına kapandı. Deniz ne kadar debelense de kurtulamıyordu iğrendiği o dudaklardan, son çare olarak Cem'in bacak arasına sıkı bir şekilde vurdu ve acıyla kıvranmasını fırsat bilip hemen oradan kaçmaya çalıştı ama daha kapıya gelemeden kolundan tutuldu ve suratına yediği sert tokatla yere savruldu. Deniz şu anda saçlarını eline dolayıp kendini yerde sürükleyen adama bir zamanlar aşık olduğuna inanamıyordu. Odaya geldiklerinde Cem yine saçlarından tutarak kaldırdı Deniz'i.

"Sana uslu dur dedim!"

"Cem bırak beni, yalvarırım bırak"

"Artık çok geç, şansın yok benim olacaksın" Deniz kurtulamayacağını anlayınca taktik değiştirip daha sakin konuşmaya başladı.

"Bak Cem konuşalım lütfen"

"Artık gerek yok! Benim olacaksın ve benimle evleneceksin"

"Cem saçmalama bana zorla sahip olacaksın da ne olacak, seni severim mi zannediyorsun"

"Sırf benim sözüme inanıp aileni terk ettin, hem de hiç suçları yokken. Şimdi ya gider bu rezaleti anlatırsın onlara, ya da susup bir şekilde aileni bu evliliğe ikna edersin" Deniz bu duyduklarıyla büyük bir şok yaşadı.

"Hepsi... hepsi yalan mıydı? Sen nasıl iğrenç bir adamsın ki  anneni de bu işe ortak ettin!" Cem sinirle yaklaştı Deniz'in yanına.

"Eeeh yeter be" Deyip Deniz'i yatağa fırlattı, kendisi de yanına oturup çenesinden sıkıca tuttu.

"Şimdi dediğim gibi uslu ol, canın yanmasın"

"Aşağılık bir adamsın sen, pisliksin! Bırak beni" Diye debelense de üzerine abanan adamı engelleyemedi. O iğrenç dudakları boynunda, pis elleri vücudunda gezerken midesi bulandı. Ne kadar debelenirse debelensin karşı koyamıyordu. Yüzü yüzünü bulduğunda aklına gelenle tam dudaklarına yaklaşırken, iki elini yüzüne götürüp tırnaklarını sertçe aşağı doğru çekti. Cem acıyla üzerinden kalktığı gibi yine kaçmaya çalıştı ama yine engellendi. Cem bu son hamleden sonra canavara dönüştü. Tokatları Deniz'in yüzüne peş peşe iniyordu. Elinin altındaki kızın takatinin kalmadığını anlayınca durdu. Artık Deniz karşı koyamıyordu orada öylece yatıyordu. Cem önce üzerindeki gömleği yırttı ve sessiz göz yaşlarıyla teslim olmuş kıza baktı.

"Hiç bakma bana öyle, bunu sen istedin!" Yüzü gözü kanlar içinde kalan Deniz son bir kez konuştu. söylediği o son kelime bile zor çıktı dudaklarından.

"Yapma!"

...................

Herkes hastaneye geldiğinde onları Kemal'in yakın arkadaşı Fatih karşıladı. Gülizar hanım hemen öne atıldı. Fatih aynı zamanda aile dostlarının da oğluydu.

"Fatih oğlum Deniz nasıl!?" Fatih bu soru üzerine ne diyeceğini bilemedi. Çünkü Deniz'in durumu içler acısıydı.

"Şey... buraya getirdiğimizde baygındı, doktor muayene ediyor şu anda"  Yusuf bey merakla baktı Fatih'e.

"Getirdiğinizde?"

"Kemal'le ben getirdik Yusuf amca"

"Kemal nerede?" 

"Yukarıda doktoru bekliyor"

"Nereden getirdiniz, ne oldu oğlum?"

"Gelin şöyle oturalım, muayene daha sürer nasıl olsa" Hepsi birlikte biraz ileride ki bir oturma gurubuna oturduğunda herkes merakla Fatih'e bakıyordu. Fatih derin bir nefes aldıktan sonra anlatmaya başladı.

Aşk'ı kıyametΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα