3.BÖLÜM - SAVAŞ KONSEYİ 2

45 7 1
                                    

Miharmadan sonra yüzüncü yıl cin ayı 1. Aydınlık geceler 5. Gün

Yüce Anne Koyu – Therwals Tapınağı

Toplantı masasının Therwals 'e göre sol tarafı generaller için ayrılmıştı. İlk koltukta tüm orduların generali Tek Kollu Aktan oturuyordu. Sarı pelerininin altında metalik gri zırhı ve zırhın üzerinde de cadının arması vardı. Genellikle konuşma kısmını diğer generallerine bırakan General Aktan, çok bilge ve yaşlı bir adamdı. Cadı Therwals 'e saldıran bir orman ruhunun üstüne atılarak sağ kolunu kaybetmiştir. İkinci koltukta deniz kuvvetlerinin komutanı Kırakıra vardı. Kırakıra, Temren 'in küçük kardeşiydi. Ekseriyetle lord ailelerinden general çıkarılmazdı ancak Kırakıra müthiş bir deniz dâhisiydi. Korsanlarla mücadelesinde sergilediği müthiş başarı ona bu koltuğu hak ettirmişti. Üçüncü koltukta bu toplantının en kilit generali olan Sheya toprakları sınır muhafızı General Udur oturuyordu. General Udur, en genç yaşta general olmaya hak kazanmış bir askerdir. General Udur 'u özel yapan şey, sadece bir savaşçı değil aynı zamanda en üst düzey sihirbazlardan olmasıydı. Böyle bir durum milyonda bir görülürdü. Onları sırasıyla Tapınak Muhafızı General Toran, İç Savunma ve Düzen Komutanı General Kulpa, Sınır Kuvvetleri Komutanı General Koldaş ve Büyülü Yaratıklar Birliği Komutanı General Alakurt hazır bulunuyorlardı.

Therwals, generallerine dönerek;

-Raporlarınız! General

demesiyle General Aktan ayağa kalkarak cadıya dönüp kafa selamı verdi. Masaya hitap ederek sözlerine başladı;

-Generallerim sizlere ayrıntılı olarak raporlarını sunacaktır. Benim söylemek istediğim tek şey bir savaş tertibatı durumunda kalacaksak, kiminle savaşacağımızdan daha önemli olan şey savaşmadıklarımızın sınırlarını nasıl koruyacağımızdır. Tüm sınırlarımızın düşmanla çevrili olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Son söz Yüce Anne'nin...

diyerek Therwals'e tekrardan kafa selamı vererek yerine oturdu. General Aktan'ın oturmasıyla General Kırakıra ayağa kalkıp Cadı'ya selam verir.

-Denizlerde ciddi bir problem yaşanmamakla beraber tek sıkıntımız kontrol altında tutması zor olan büyülü deniz yaratıklarıdır. Ne kadarını kontrol edersek edelim engin deniz bize yenilerini getirmeye devam edecek ve bu sıkıntı denizler buhar olup uçmadıkça devam edecektir. Generalliğe getirilmemden bu yana geçen 21 yılda olduğu gibi bu yıl da korsan birliğimde tek bir isyan dahi çıkmamıştır. Saygılar Yüce Anne'ye!

Sonrasında en önemli bilgileri barındıran ve toplantının merakla beklenen generali General Udur söz alır;

-Yüce Anne, cadı kızları, lordlar ve generallerim! Yüce Anne 'nin isteği üzerine 3 yıl önce başladığım araştırmamın sonuçlarını sizlerle bu toplantıda paylaşacağım. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Cadı Sheya 'nın üç lorduyla sınır komşusu olduğumuzu düşünürsek, çıkacak bir savaş durumunda bize karşı bizden daha avantajlı olduklarını düşünüyorum. Biz güçlerimizi uzun bir yolculuğun ardından cepheye taşırken onlar bizden çok daha kısa sürede 3 cephe oluşturabilecekler ve bölgeye hakim ve aşina olacaklar. İlk belirtmek istediğim Lord Tatuştay 'ın ordusu neredeyse tamamı atlı birliklerden oluşuyor. Bunu sadece savaşçı olarak düşünmeyelim. Atlı okçular, atlı mızraklılar, atlı savaşçılar hatta atlıların çektiği savaş arabaları bulunuyor. Her şey atlı birliklerden oluştuğu için kısa sürede uzun mesafeler kat edebiliyor, savaşta ani ivmeler gerçekleştirebiliyorlar. Bizim ordumuzun bu şekilde bir tertibi bulunmuyor. İkinci olarak Lord Bekkargu ise inanılmaz bir adam. Kişiliği itibariyle asla geri çekilmek, taktik yapmak veya düşünmek gibi huyları yoktur. İsminin başına aldığı korkusuz kelimesini, sadece kendisi değil ordusu da hak ediyor. Tamamı zırhsız piyade birliğinden oluşuyor, üstelik tek bir okçusu dahi yok. Son olarak -ki bence en tehlikelisi- Lord Yingçe 'dir. Onu bu denli tehlikeli kılan başlıca üç etken bulunmakta Yüce Anne 'miz ve savaş masası... İlk etken ve en kayda değeri, cadı kardeşinize karşı duyduğu mutlak sadakatidir. İkincisi Lord Yingçe 'nin topraklarında kadınlar hüküm sürer. Tıpkı cadılar gibi kadınların baskın olduğu bir toplum yapısı vardır. Bu sebepten cadı kardeşinizin en yakın olduğu lord kesinlikle Lord Yingçe 'dir. Üçüncüsü ise günlük hayatın içerisinde bizim dikkatimizi çekmeyen konumlarda bulunan casuslarıdır. Bu casuslar, bizim dilenci, tüccar, seyyah, ozan, hancıların yanında çalışan kızlar hatta hayat kadınları bile olabiliyorlar. Düşman topraklarının yanı sıra kendi topraklarında dahi bu casuslar bulunmakta. En ciddi casusluk faaliyetlerininse cadı kardeşiniz Dillmely ve bizim topraklarımızda da Lord Bağan'ın bölgesinde gerçekleştirmektedirler. Şundan eminim ki; Lord Bağan'ın içtiği şaraptan yediği ekmeğe kadar her şeyini biliyorlar. Tabi bu kadınların kim olduğunu bilmek gerçekten çok zor görünüyor efendim.

KAYIP TAŞ AYRA  Where stories live. Discover now