♦️BÖLÜM 9♦️

En başından başla
                                    

"Eğer bu söyledikleriniz bir şaka degilse vurun beni. Ölümü tercih ederim anlıyor musunuz?"

Agit ağa Roza'dan böyle bir hareket beklemediği için şaşırmıştı. Ne yapacağını bilemedi. Roza tekrar konuştu.

"Can borcu saçmalığından bahsediyorsunuz. Düşündüğünüz şey ölmekten daha beter. Bunu görmüyor musunuz?"

Baran, babasının söylediklerini yok saydığı için ona aldırmadan kadını kolundan tutup çevirerek hızla kendine çektiğinde göğsüne çarpmasına aldırmadı.

"Merak etme çok istediğin ölümün olacak."

Kadını da tutup çıkışa yöneldi. Kendisine seslenen babasını dinlemedi. Fakat tam çıkarken babasının kurduğu cümle ile kalbine bir şey batmış gibi hissetti. Bir hançer ve yahut bir kurşun etkisi bütün bedenini ele geçirdi.

"Eğer o kıza bir şey yaparsan ben yokum."

Demişti babası. Baran'a yapabileceği en büyük vuruş bu olurdu zaten.

Oğlunun dışarıya çıkmasıyla artık güç kalmamış bacakları titremişti. Bedirhan babasına yaklaşıp tuttu onu ve kanepeye oturttu. Hemen bir bardak su doldurup babasına uzattı. Titreyen elleriyle suyu alıp içen babası için endişelenmişti. Daha yeni durumu düzeliyordu babasının. Biraz durup babasının kendisine gelmesini bekledikten sonra konuştu.

"Neden yaptın baba?"

Ağit ağa oğlunun sorduğu soruyla başını kaldırıp ona baktı.

"Ben en doğrusunu yaptım."

Bedirhan babasına inanamayan gözlerle baktı.

"En doğrusu bu mu baba? Ağabeyim daha yeni Befin'i kaybetti ki kaybetmesinin sebebi olarak ta o doktoru görüyor. Sen de gelmiş onunla evlen diyorsun."

Agit ağa bunları zaten biliyordu. Ama elinden başka bir şey gelmiyordu.

"Bunları ben de biliyorum elbet. Ama o kıza can borcum var oğul. Eğer o kız ölseydi ben de vicdan azabından ölürdüm. "

Babasının söyledikleriyle içinden Allah korusun diye geçirdi Bedirhan.

"Tamam ölmesine izin vermedin peki evlilik ne baba ? Bu imkansız. O ikisi ateş ile barut. Birbirlerini yakarlar."

Agit ağa yerinden kalkıp bencerenin önüne geçerek ellerini arkasında bağladı.

"İkisi de ölmeye hazır zaten oğul. Biri bugün ölecekti. Diğeri de zaten yaşayan ölüydü. Ben ise ikisinin bağını birleştirdim. Ya biribirleri ile ölürler. "

Arkasına dönüp oğlunun gözlerine baktı.

"Ya da kim bilir oğul belki de birbirleri ile yeniden doğarlar."

Babasının sözleri ile gözleri açıldı Bedirhan'ın.Simdi anlıyordu babasının amacını.

" Baba sen. Bunları bilerek yaptın."

Oğlunun haline bakınca bir dudağı belirsizce kırvrıldı yaşlı adamın.

"Ben yaşlandım oğul. Ama geride 4 ü erkek 7 evlat bıraktım ki soyum devam etsin. Ağalığı da Baran'a devrettim. Ama senin o ağabeyin bu başına gelenlerden sonra bir daha yuva kurmayı düşünmezdi. Bir daha hayata dönmezdi. Lakin gün gelecek aşiret ondan soyu için çoçuk isteyecek.Hanımağa isteyecek. O zaman çok sıkıntı geçirir. Hiç kimse toparlayamaz onu. Bu hayatta her adamın arkasında güçlü bir kadın olmalı oğul. Olmalı ki adam dağıldığında toplasın."

Bedirhan babasının söylediklerini hayretle dinledi. Söylediği şeyler doğruydu ama yinede doktor ve ağabeyi imkansız gibi bir şeydi.

"Baba iyi diyorsun. Doğru diyorsun da o ikisi birbirini ölümlerinin sebebi olarak görüyor. Nasıl olacak bu? Neden o doktor ?"

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin