Son Görülme | yarı texting -TAMAMLANDI-

3.9

Multideki şarkı: Dolu kadehi ter tut / Aldattın Mı Beni

Yorumlarınızı, görüşlerinizi lütfen belirtin ve oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar.

●●●

İklim'den devam (Anonimin kardeşi)*

Sabahtan beri koltukta elindeki boşalmış bardakla oturan abime bakıyordum. Gözleri dolmuş elleri titriyordu. Şu durum onu bu şekilde ilk görüşüm değildi belki de ama ilk defa bu kadar dağılmıştı, biliyorum.

İhanet kanına işlemişti. Gördüğü o fotoğraf tüm dünyasını başına yıkmakla kalmamış, tüm hayallerini de peşinden sürükleyip bir darağacında sallandırmıştı.

Abim elindeki bardağı sertçe yere fırlattı. Hıçkırıkları odayı doldururken koşarak yanına ilerledim. Ellerimi yüzüne koyup bana bakmasını sağladığımda kırgın bir çocukla karşılaştım gözlerinde. Kıpkırmızı olmuş gözleri hâlâ yaşlı yaşlı bakıyordu bana.

"Onu öpmüş," dedi kısaca. Dudakları tir tir titrerken.

"Hem de bana benden hoşlandığını söyledikten bir gün sonra öptü, anlıyor musun?" Ellerimi yanaklarından çekip dizlerime koydu kafasını.

"Ben onu çok sevdim. Hâlâ seviyorum, vazgeçemem ki ben," diyerek devam etti.

"Ama o öptü onu, öpmüş yani."

"Tuhaf olanda ne, biliyor musun?" Dolu gözlerimle kafamı olumsuz anlamda salladım.

"O her kimse biliyor. Benim ona yazan anonim olduğumu biliyor." Elindeki telefonu açıp uzattı bana.

0554.......: *fotoğraf (15:40)

0554.......: *fotoğraf (15:40)

0554.......: Sevdiğin kız bir başkasını öpüyor ve sen hâlâ onu seviyorsun. :) (15:41)

0554.......: Yazık sana, tam bir eziksin sen (15:41)

0554.......: Zavallı. (15:42)

Kaşlarım istemsizce çatılırken fotoğrafı biraz daha büyüttüm.

"Bu fotoğrafın gerçek olduğundan emin misin abi?" Kafasını hızla bana çevirirken gözlerindeki telaş ve pişmanlık kendini belli ediyordu. Başımı yana çevirip abime baktım.

"Ne olur fotoğrafı hiç sorgulamadan Cemre'yi kırıcak şeyler söylemedim de bana." Gözleri yine dolarken kafasını olumsuz anlamada sallayıp dizlerinin üzerine düştü.

"Ben onun konuşmasına bile izin vermedim."  

"Ya sana inanamıyorum abi. Cemre'yi sevdiğini söylerken nasıl onu dinlemezsin!"  Kendi kendine sayıklarken içim acıdı. Sevgisi zehirliydi.

Artık kendine de zarar veriyordu ve bu hoşuma gitmiyordu. Ben de onun gibi dizlerimin üzerine çöküp yanına oturdum. Acınası görünüyordu ve yıllardır böyleydi. Bir kız için yanıp tutuşuyor her geçen gün biraz daha ölüyordu. Hıçkırdı. Ardı ardına kesilmez bir şekilde devam etti. Sesi tüm evi inletirken fısıldadı.

"Ben ona çok ağır şeyler dedim ama fevrim dönmüştü. Fotoğraf gerçek mi değil mi bilmiyorum." Ağlamaktan kekeliyor habire burnunu çekmesinden dolayı sesi boğuk çıkıyordu. Bu hastalıklı bir sevgiydi. Aşıktı ama aşkı onu çoktan kül etmişti. Şu an için aşk tek taraflıydı. Bunu biliyordu ama buna rağmen bir kere bile vazgeçmeyi düşünmüyordu. Şu an bile.

"Ağlama abi. Ne olur yapma. Bak ben de iyi değilim sen böyleyken."

"Yapma bela. Bırak onu kırdığım kadar ağlayayım." Bela deyişine tebessüm ettim. Hep bela derdi bana. Tatlı olanından değil, acı olanından. Burnumu çektim.