♦️BÖLÜM 5♦️

Începe de la început
                                    

Duyduğu isim istemsizce germişti Baran'ı sebepsiz yere ve bu mümkünmüş gibi sesini daha da yükseltmesine neden oldu.

"Bana bunları anlatmaya mı geldin? Ne söyleyeceksen kısa kes!"

"Şey ben size ameliyatta yaşanan talihsiz bir olayı bildirmek istemiştim. Sevgilinizin ameliyatını ben yapmak istemiştim fakat Roza uygun görülmüştü ama yanıldılar işte. Ameliyatta Roza üçüncü kurşunu çıkarırken yapmaması gereken bir şey yaptı. Bir anlık dalgınlık mı yaptı bilmiyorum ama kurşunu tam çıkaracakken bistüriyi kalbe değdirdi ve hasar oluştu. Öyle olunca kalp travmaya dayanamayarak durdu."

Dile gelen sözlerin üzerine boğucu bir sessizlik ve hareketsizlik oluştu. Bu süreç adamın duyduklarını algılaması için geçiyordu. Keza bu söylenenler çok ağırdı. Çok ağır ithamlardı. Ve eğer doğruysa sonucu da çok ağır olacaktı. Eziyet gibi geçen dakikaların sonunda kendine gelebildiğinde ilk yaptığı elindeki bardağı sıkarak paramparça etmek oldu.

Bunun üstüne yüksek bir çığlık atan kadının sesiyle tekrar ona döndü ve sert bir şekilde kalkarak aralarındaki masayı alıp fırlattı ve kadının kollarına yapıştı.

" Sen...sen ne dediğini farkında mısın kadın!?"

Korku kadının bütün bedenini ele geçirmiş kalbini zorlamak üzereydi ama buraya kadar konuşup yarım bırakamazdı. Zor çıkan sesiyle konuşmaya devam etti.

"Daha sonra da ameliyattan çıktı. Ben elimden geleni yaptım fakat kurtaramadım.Daha sonra sizin o halinizi görünce çok vicdan azabı çektim ve söylemeye karar verdim. Sevdiğiniz kadın Roza yüzünden öl.."

Henüz cümlesini bitiremeden boğazında bir baskı hissetti kadın. Nefes almakta yoğun bir güçlük çekmeye başlarken buna sebep olan adamın kendini kaybedişine an an şahit oluyordu.

Ellerini boğazına yapışan elin üstüne koyup ondan kurtulmaya çalışırken gittikçe fenalaşan haline karşın imdadına çevresindeki adamlar yetişmiş ve onu güçlükle çekip almışlardı delirmiş vaziyetteki adamın elinden.

İnsanlar genç kadını kendine getirmeye çalışırken Baran, olanları görmezden geliyor,duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu.

"Yani o doktor. O doktor hata yapmasaydı Berfin ölmeyecek miydi?"

Nasıl olurdu yani o doktor bir anlık daldı diye mi Berfin ölmüştü? Gerçekten her şey bir hata sonucu mu olmuştu?Mantıklı düşünme yetisini kaybetmiş olan beyni,algılamaya çalıştığı düşüncelerin nihayetinde büyük bir darbe yemiş,delirecek noktaya gelen adam duyduklarını sorgulamadan doğruluğunu kabullenmiş gibiydi.

Zira şu anda bu kadının yalan söyleyeceğini düşünmüyor,yalan söylemesi için bir sebep olmadığını düşünerek zaten en başından itibaten sevmediği doktor Roza'yı anında en büyük düşmanı ilan etmişti. Ve o andan itibaren can düşmanı olan kadına ulaşmak için hiçbir kelime etmeden hızla olduğu yerden ayrılıp arabasına yöneldi. Dışarıdan aklını kaybetmiş gibi görünen adamın bu hali etrafta donmuş halde onu izleyen herkes farkına varıp korkutmuşsada en çok korkması gereken kişi şüphesiz ki onu bu hale getiren olacaktı.

Öfkeyle arabasına bindiğinde önemli adamlarından Cengiz'i aradı ve adamı telefonda olmasında rağmen kulağını rahatsız edecek bir ses tonuyla bağırdı.

"Bana Berfin'in ameliyatını yapan doktoru bulun!"

Kanayan elini umursamadan arabasını tozu dumana katarak harekete geçirdiği arabayı nereye gideceğini bilmeden sürüyordu. O kadının söyledikleri beyninde yankılandıkça hızını arttırıyordu adam.

GÜN DOĞUMUUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum