Yeni Gelen Çocuk

12.1K 411 62
                                    

Bütün yorumlar için çok teşekkür ederim. Dediklerinize dikkat edeceğim. Medyada Enes ve Alara var :D

Yaklaşık 5 dakikadır Süleyman hocanın o iğrenç kahkasını dinliyorduk. Süleyman Sert yani kocaman yumaşak göbekli geometri hocamız. Kendisinin Bernadan tek farkı o yaptığı espriye yaklaşık 5 dakika gülerdi ama normal bir gülme değildi haha ile başlayıp sonuna doğru random gülmeye dönüşen bir gülmeydi bu birde gülerken o göbeğini tutması yok mu beni benden alıyordu. Yaptiği espriye gelirsek bir üçgen çizip x bulun dediğinde aman sakın x i gösterip bulduk demeyin yermiyim yemem çünkü şimdi yemek yedimdi.
Önce nezaket olsun diye gülümsedim. Sonradan Mertin kusma taklidi görünce bastım kahkahayı. Süleyman hoca birden hiç birşey olmamış gibi haydi soruyu çözelim ve bugünü kurtaralım diye bağırdı. Evet o bir süpermandi çünkü hahaha Süleyman dünyayı kurtarmaya geliyor bizi xlerden ve ylerden kurtarmaya geliyor.
Geometriden kesinlikle nefret ediyordum. Öncelikle hiç birşey göremiyordum sonracığıma ne gerek vardı bunlara.
Tam soruya döneyim dediğim sırada kapının çalmasıyla sınıftaki herkesin kafası kapıya döndü. Rasim hoca yanında bir çocukla içeriye girdi. "Hocam bölüyorum ama bu Enes Malik okulumuza İstanbuldan transfer oldu. Hadi bakalım çocuklar kaynaşın." Dedi Rasim hoca sanırım bizi 3.sınıf falan zannediyordu. "Tüh baba bende bana geldin sandım sevindim beni hiç sevmiyorsun ama sen bak ağlarım" dediğinde Mert tüm sınıf olarak kahkahayı bastık Rasim hoca ise Süleyman hocanın elindeki tebeşiri alıp anıden Merti tam alnının ortasından vurdu ve kıpkırmızı yüzüyle birden bağırmaya başladı. "Babaya saygısızlık yok, babaya saygısızlık yok. Dangalak herif." Bir yandanda yerinde zıplıyordu. Evet arkadaşlar biz bunu her ay yaşıyorduk biz alışıktık ama yeni gelen çocuk ağzı açık bizi izliyordu. Doruk kahkahayla gülerken Mert gülmemek için zor duruyordu. Rasim hocanın radarına bu sefer Doruk yakalanmıştı. "Dangalağın arkadaşı manyak ne gülüyorsunuz nasolsa çıkışta aynı yere gidecez görüşücez sizinle görüşecez"diye bağırıp sınıfı terketti. Bu arada Mert ve Doruk komşu bu yüzden ikisinide Rasim hoca bırakıyordu. Süleyman hoca sessiz ortamı bozup gene ünlü gülmesini yaptı "ahaha Rasim hoca yok mu nasılda komık ahahaha hoşgeldin oğlum geç şu en arkadaki kızıl saçlı kızın önüne otur ahahaha Alara yardım et çocuğa ahahaha" dedi ve gülmeye devam etti.
Piyango gene bana vurmuştu. Çocuk tam önümdeki yere oturdu ve çantasından defterini çıkarip beklemeye başladı.
Zil çalınca kızlara kafamla yeni çocuğu gösterip yanına gittim "merhaba ben Alara. Birşeye ihtiyacın olursa yanıma gelebilirsin"dedim bu sırada Gizemde yanıma geldi "Merhaba bende Gizem şurdakilerde Tuğba ve Berna"dedi eliyle onları gösterirken Berna ve Tuğba o sırada bize bakıp yanımıza geldiler ve yeni çocukla tanıştılar."Merhaba ben Enes"dedi gülümseyerek."Birşey soracam soyadını doğrumu duyduk Malik mi?" Diye dayanamadı sordu Tuğba. Bu sırada Doruk ve Mertte yanımıza gelmişlerdi. "Dostum yoksa Zayn Malikle bir alakan var mı?" Diye sordu gülerek Mert bu sırad bir elini omzum koydu. "Ah hayır sadece rastlantı"diye güldü Eneste. Daha neredeyse tanışmamamıza rağmen çocuğu şimdiden sevmiştim. "Evet Enes seni dinliyoruz tanıt bize kendini dedim ve önündeki masaya oturdum. Şu anda adeta mecara filmlerinde ki gibiydik bir cember oluşturarak çocuğu kıstırmıştık ve bende adeta çocuğu sorguya çekiyordum."Babamın işi yüzünden İstanbuldan buraya taşındık. Sıradan bir hayatım var yani." Sıra sizde bakışı atınca Gizem söze başladı" Ben Gizem babam İtalyan annem Türk yani melezim hocalar bana Valentina diye bilir ikinci adım garipseme bir abim var Savaş." Dedi ve sıra Tuğbaya geçti" Ben Tuğba en büyük hobim kitap okumak""merhaba bende Berna iğrenç bir espri duyarsan ben yapmışımdır yada Süleyman hoca" dediğinde Enes güldü. Sıra Merte geldiğinde zil çaldı ve çok sevdiğimiz tarihçimiz Eslem hoca sınıfa girdi. Eslem hoca ilk olarak Enesle tanıştı ona sınıf hakkında bazı şeyleri anlattı anlattıkları ise yaramazlıklarımız ve dersi kaynattığımızdı genellikle anlatması bitince Doruğu çağırarak tahtayı açmasını istedi.
Eslem hocayla ilgili bilmeniz gereken en büyük şey teknolojinin tsinden anlamamısydı. Bu yüzden ona teknolojik osmanlı adını takmıştık. Enesin kulağına eğilip "çıkışta bizimle takıl o zaman tanıtırız kendimizi" diyip kitabıma geri döndüm.
Eslem hoca daha okulun 2. Haftası olmasına rağmen ygsye takmış durumdaydı. Sürekli bize soru sorup duruyordu. Son sorusuna gene parmak kaldırınca sınıftakilerden bir yuh sesi çıktı. Tarihim çok iyiydi bu yüzden genelde her soruya parmak kaldırıyordum. "Alara kızım diğer arkadaşlarınada konuşma hakkı vermek istermisin?" Dediğinde kafamı öne eğip sıraya yattım.
*
Okul çıkışı Tuğba,Berna,Gizem,Mert,Doruk ve Enes her zamanki kafemize gidip oturduk. Bu sırada Enesede şehri öğretmeye çalışıyorduk. "Evet sanırım okulda bende kalmıştı"diye söze başladı Mert "Ben Mert okuldaki müdürün oğluyum tüm hocaların şu şikayet ettiği kişiyim"dedikten sonra göz kırptı. "Doruk ben şu gerizekalının en yakın arkadaşıyım ayrıca okul basketbol takımının kaptanıyım." Dediğinde Mert lafa girdi "Eş kaptan Doruk eş kaptan" Mert ve Doruk anlaşamadığu için Aslı hoca ikisini birden kaptan yapmıştı. Sıra bana gelince "Alara okul başkanıyım birazcık sakarım -" "Biraz mı canım benim sen fazlasıyla sakarsın.""Kapa çeneni Mert"dediğimde ağzına fermuar çekip arkasına yaslandı."yani düşersem şaşırma." Diyip gülümsedim.
Bu arada garson gelip siparişlerimizi aldı. Sohbet muhabbet iyi hoş giderken Dormer ki benim Doruk ve Merte taktiğim isim hemen Enesi aralarına almışlardı. Sanırım Enes yeni en yakın arkadaşımız oluyordu.
Enesi tam ortama alıştırdık derken 3B bize doğru yürüyordu. 3B yani Burcu,Buse,Bade hani demiştim ya sınıfımızda gruplaşma yok diye yok ama sevmediğim kişiler tabikide vardı buda 3Bden başkası değildi. Burcu grubun lideriydi ama aralarındaki en iyi kişide oydu bana göre diğerleri gibi kendini kaf dağında görmez ama yeri geldimi ikisinide yönetmeyi çok iyi bilirdi. Buse ise psikoloji manyağıydı kafayı psikolojiyle bozmuştu tek düşündüğü insan psikolojisi ve güzelliğiydi. Her gün okulda kendine yaptığı bakımı anlatır sonrada kıkır kıkır gülerlerdi. Ve son olarak Bade. Buseye gene katlanabilirdim ama Badeye katlanamıyordum kesinlikle elimde olsa tek kaşık suda boğardım.
"Selam kızlar"diye konuştu Bade. "Hayırdır kızlar sorun ne?"dedi erkeksi tavırlarıyla Berna. Evet normalde bunları Doruk veya Mertten beklememiz gerekir ama nerde onlarda o yürek var mı be yürü be Süleymanım kim tutar seni. "Şey biz yeni arkadaşımıza merhaba demeye geldik okulda tanışamadık" diye söyledi Burcu. Burcuya gülümsedim oda bana gülümsedi.

Çünkü aslında kimse bilmesede Burcuyla küçükken yakın arkadaştık ama ne zaman Bade okula geldi bu arkadaşlık bozuldu. "Merhaba ben Enes"dedi Enes elini uzatarak. "Ben Burcu bu Buse buda Bade okulumuza hoşgeldin birşey olursa yardım ederiz her zaman neyse sizi rahat bırakalım biz"dedi Burcu kısaca Bade ama yaa desede Burcu onu susturdu ve kendi masalarına doğru yürüdüler. "Eee başka tanışmam gerek kimler var hanımlar beyler." Diye sordu Enes. "Sen 3Bye dikkat et devamı iyidir iyi"dedi Tuğba.3B diye sorduğunda tuğba gözleriyle arkayı gösterdi Enes anladım derken Tuğbada ona gülerek meyve suyundan bir yudum daha aldı. Bu sırada Gizemin telefonu çaldı."Alo buyrun, şey evet benim, tabi anlıyorum hemen geliyorum." Gizem telefonu kapatınca kafasını sertçe masaya vurdu"Gene ne oldu Gizem" diye sordum. "Savaş gene kavga etmiş onu kurtarmaya gidiyorum." Dedi Gizem ayaklanınca bende kalktım "Bende geliyorum" dedim kafasını salladı ve beraber kafeden çıktık.

Son SınıfWhere stories live. Discover now