Oyun Bitti FİNAL

3.8K 206 51
                                    

TEMMUZ

Zaman hızla akıp giderken birden kendimi herşeyin başladığı yerde buluyorum. İlk ağlayışlarımın, ilk gülüşlerimin, ilk sevişlerimin...
Küçükken zaman çok hızlı akar derlerdi de pek inanmazdım. Yanılmışım...
Bu küçük odama bakarken zamanın ne kadar hızlı ilerlediğini şimdi daha iyi anlıyordum. Oysa daha dün gibiydi babamın beni terk edişi, annemin ağlayışları. Daha dün gibiydi arkadaşlarıma sarılışım, ailem yaptığım onları.
Oysa daha dün gibiydi arkamdan vuruluşlarım...
Şimdi ise yerde oturmuş kolilenmiş eşyaların arasında boş odama bakıyorum.
Bütün bu acılara rağmen kazanmıştım çünkü ben. Kurtuluyordum buralardan. Kurtuluyordum acılardan. Hayallerimi yaşama sırası bendeydi artık.
Son bir yıla bakınca ne kadar çok şey yaşamıştım. Dostlar edinmiştim, bazılarını kaybetmiştim... Aşık olmuştum, yüz üstü bırakılıp gidilmiştim. Çok çalışmıştım ve kazanmıştım.
Evet şimdi İstanbul yolcusuydum belkide son kere bu odada oturuyordum. Belkide son kere bu evden çıkacaktım az sonra.
Çok şey değişmişti şu bir kaç ayda en yakınım dediğim insanlar sırtlarını dönmüşlerdi. Bir anda Arda, Merve ve annemden başka kimsem kalmamıştı. Kalmak isteyenleride ben uzaklaştırmıştım. En yakınım bildiğim kız kardeşim dediğim Gizemi bile uzaklaştırmıştım. Deli gibi sevdiğim Yiğit geri dönmüştü, ve ben onun yüzüne bile bakmamıştım.
Evet çok şey değişmişti...
Oturduğum yerden kalkıp çalışma masamda duran kızlarla fotoğrafımı kolilerden birine koydum. Onlarla en yakın zamanda eskiye dönmeliydim onlarsız eksiktim sanki biraz.
Çalışma masamın üstünde duran anahtarı alıp en alt çekmecesini anahtarla açıp içinde duran kutuyu alıp az önce oturduğum yere geri döndüm.
Kutuyla bir süre bakıştıktan sonra kutuyu açıp acılarımla yüzleştim. Babamla...
Çocukluğumda çekildiğimiz fotoğraflar, küçükken yazdığım günlükler, babama yollayamadığım mektuplar, babamın son zamanlarda kızıyla çekildiği fotoğraflar...
Sanki tüm acıların birikimiydi bu kutu. Yıllardır açmaya korktuğum acılarımdı.
Kutunun en üstündeki fotoğrafı alıp uzun uzun baktım. Küçücük bir kız çocuğu babasına aşk ile bakıyordu bu fotoğrafta. Ama o fotoğrafa bakınca ne ben babamı görüyordum nede kendimi. Sanki onlar hiç biz olmamış gibiydik. Fotoğrafın arkasını çevirip daha birinci sınıfken yazdığım yazıya baktım;
Babam beni severken.
Dışarıdan biri baksa bana acırdı. Bende acıyordum ya orası ayrı.
Fotoğrafı bir kenara koyup bir mektup aldım. Bunu yazdığım zamanı hatırlıyordum, liseye ilk geçtiğim yıl.
Mektupta bir kızın babasına olan nefreti özlemi teması vardı. Göz gezdirip onuda fotoğrafın yanına koydum.
Babamın ailesiyle birlikte çekildiği fotoğrafa geldi sıra.
Babamın gözleri gülüyor, eşinin gözleri gülüyor, kızının gözleri gülüyordu. Onlar bir aileydi işte belliydi. Benim o ailede yerim yoktu. Benim hiç bir zaman o ailede yerim olmamıştı ki.
Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle silip yerimden kalktım. Kutuyuda elime alıp odamdaki çöp kutusuna gittim. Ve düşünmeden içindekileri çöp kutusuna boşalttım.
Yeni hayatta eski acılara yer yoktu, yeni acılar zaten beni bulacaktı. Kutuyu doğrultup içinde kutunun kenarında kalan fotoğrafa baktım.
İlk doğduğum gün.
Fotoğrafı alıp uzun uzun inceledim. Babam bana başka bakıyordu orda. Seviyormuş gibi.
O anda atamadım onu. Hepsini attım ancak onu atamadım. Gitmedi elim. Fotoğrafı alıp kolilerden birine yerleştirdim.
İşte hazırdım herşey bitmişti. Boş odaya baktım bir süre daha.
Kapımın çalınmasıyla annemin içeri girmesi bir oldu.
"Hazır mısın?"
"Hemde hiç olmadığım kadar."

5 Yıl Sonra
"Bu mudur iş?"
"Aynen"
Yönetmen uzun uzun yüzüme baktı.
"Emin misin? Sonuçta bunlar senin özelin, senin geçmişin?"
"Eminim abi, ben acılarımı paylaşmaktan korkmuyorum neler yaşadıysam herkesin bilmesi benim için sorun değil."
"Büyümüssün."
"Efendim?"
"Buraya ilk staja başladığın zaman çok korkaktın. Sırlarla dolu bir küptün. Kim bile bilirdi senin iki yıl kadar kısa bir sürede bu kadar iyi parlayabileceğini. Acılarını paylaşan insanlar büyümüştür Alara. Sen korkmadan paylaşıyorsun. Çok güzel büyümüşsün kızım."

VE FİNAL. Evet biraz ani bir final ama üniversiteyi kazandım ve ne zaman yazarım bilinmez. Bugun son sınıf başlayali tam bir yıl oldu. İyisiyle kötüsüyle beraber yaşadık herşeyi. Ben hayatımı size anlattım bir nevi sizlerde en güzel dinleyeciler olarak dinlediniz. Aslında final bambaşka olacaktı ancak böyle bir final daha iyi olur diye düşündüm. Çünkü hikayenin asıl konusu hiç bir zaman aşk olmadı ayakta kalmaya çalışan komık bir kızın hayatıydı her zaman.
Hikaye boyunca yanımda olan özel insanlar saymakla bitmez ama hepsi cidden çok özel hepsine çok teşekkür ederim...
Herşey için sağolun varolun...

Son SınıfWhere stories live. Discover now