♦️BÖLÜM 4♦️

En başından başla
                                    

Düşüncesine kapılmadan edememişti. Bu adamın sinirini görmüştü ya kendisini öldürebileceğini bile düşünebilirdi. Adamın aniden geri dönüp gitmesiyle ancak kendine geldi. Adamın gittiği yönü gözleriyle takip edince mezarı farketti. O zaman anladı bu adamın niye burada olduğunu ve saçma düşüncesini de attı kafasından.

Baran'ın hızlı hareketlerle suyu mezara döküşünü ve ellerini açıp duasını okuyuşunu izlemişti daha sonra hızla gidişini. Adam göz açısından çıkınca başını mezara çevirdi.Bu ameliyatını yaptığı kadın olmalıydı. Ah onca gün içinde o adamın geldiği güne denk gelmişti.

Ve yine o bakışlara maruz kalmıştı. Başını olumsuz anlamda sallayarak çocuğu aradı gözleri. Bulunca su getirmesini işaret etti eliyle. Daha sonra suyu getiren çoçuğa gülümseyerek tekrar işine koyuldu.

Baran ise sinirli bir şekilde arabasının önüne gelmişti. Olanlara şarırmşıtı elbette ve sinirle söyleniyordu.

' Ne vardı gidip milleti dikizleyecek?'

O doktoru görmekle kendi canını sıkmıştı. Canını sıkan diğer şey ise o kadının söylediklerine içinin hala acıyor olmasıydı. Sinirle arabasının tekerine bir tekme geçirdi. Bu kadın yine tüm unuttuklarını hatırlatmıştı.

Baran'ın bu kadına duyduğu gereksiz sinirinin bir diğer sebebi de Berfin'e bunu yapanların hala bulunmamış olmasıydı. Elinde yapanlara dair kimse olmadığından somut olarak bir bu kadını bilmesinden ve ameliyatı onun yaptığını,bir ihtimal de olsa kurtaramadığını düşündüğünden tüm sinirini ona yöneltiyordu.

Malesef ki asıl şuçluları hala bulamamıştı.Sadece Mardin'i ve İstanbul'u, değil.Diyarbakır'ı, Van'ı,Urfa'yı,Antep'i ve daha saymadığı bir çok yeri ayağa kaldırmıştı.

Her yeri altına üstüne getirmişti. Bütün büyük aşiretleri hareketlendirmişti. Ama bir şey bulamamıştı. En büyük sorunu ise ne aradığını bile bilmiyordu. Kendisine doğru bir araba gelmiş ve Berfin'i bırakıp gitmişti. Bildiği tek şey arabanın rengiydi. Onunda şimdiye kadar çoktan yalan olduğunu farkındaydı. Bu yüzden aradığı insanları bulması çok zordu.

Arıyordu aramasına fakat içten içe düştüğü bu durumun belirsizliği canını fazlasıyla yakıyordu. Onun birçok düşmanı vardı elbet fakat bu düşmanlıkların hiçbiri can alacak büyüklükte değildi. Asıl en büyük sorun buradaydı işte. Baran ailesinden hiçkimseyi bir kurşunun hedefiyle kaybetmemişti. Bunun acısını hiçbir zaman yaşamamıştı ve şimdi bu sarsıcı durumun gerçekliği onu aklından ediyor,ne yapacağını bilemiyordu.

Yine de en büyük düşmanlarından en ufak olaya dek her şeyi araştırıyordu. Kendisi cenaze işlemlerinden dolay çok uğraşamamıştı ama en kısa zamanda o başlayacaktı ve gerekirse dünyayı yakacaktı ama yine de bulacaktı.

Sakinleşmeye çalışarak buradan uzaklaşmaya karar verdi. Arabasına binecekken yan koltuktaki paketi farketti. Unutmuştu. Kafasını tekrar mezarlığa çevirerek su dağıtan çocuğu aradı gözleri ve bulunca gelmesini işaret etti. Yanına gelen çocuğa gülümseyerek arabadaki pakete uzandı ve alıp çocuğa uzattı. Kendisine şaşırarak bakan çocuğa gülümsemeye çalışarak konuştu.

"Adın neydi senin?"

"Cemil."

Baran başını okşadı çocuğun ve devam etti.

"Cemil bana bu kadar yardımın dokundu. Ben de sana bir hediye almak istedim. Beni kırmazsın herhalde."

Baran daha önceki gelişlerinde çocuğun ayakkabılarının yırtık olduğunu fark etmiş ve bir çift almayı aklına yazmıştı. Çoçuk ise şaşırarak bir pakete bir de Baran'a bakıyordu. Baran yere çömelerek çocuğa yaklaştı ve paketi açıp ayakkabıyı çıkardı.

"Hadi dene bakalım."

Çoçuk utangaç bir tavırla cıkardı kendi ayakkabılarını ve yenilerini denedi. Çok güzel olmuşlardı.Adama sarılarak teşekkür etti.Baran ise böyle bir tepkiyi beklemiyordu ama o da sarılıp başını okşadı. Daha sonra kalkıp arabaya binecekken çocuğun konuşmasıyla duraksadı.

"Ağabey biliyor musun bu gün çok şanslı günümdeyim."

Baran kafasını çocuğa çevirerek meraklı bakışlarla sordu.

" Nedenmiş o? "

Çoçuk,parmağıyla hâlâ mezarın başında duran ve buradan görünen kadını göstermişti.

"Roza abla da bana bu gün bir çift ayakkabı almış. Vallahi ne ballı çocuğum."

Baran bakışlarını çocuğun gülen yüzünden çekip işaret ettiği kadına çevirince afalladı. Kısa bir duraksamanın ardından ne düşünüceğini bilemeyince arabasına binip uzaklaştı.

|   |   |

Umarım beğenmişsinizdir yeni bölümü. ❤

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.
Kendinize iyi bakın. ❤

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin