Giriş

1.4K 69 8
                                    


"Teşekkür ederiz. Herşey için."

Bu en uzun süren ve bugün sonlanan altıncı işimdi.
Asıl ben teşekkür ederim(!)

4 ay sürmüştü zaten.
E hani alkış?

Restoranda light kola isteyen müşterinin beni küçümsemesiyle ve benim kendimi tutamayıp ağzıma geleni söylememle iki dakika önce işimden kavulmuştum.
Tabii Ada'nın oyun yuvasından aramaları da tuzu biberi olmuştu

Kovuldum ve garson olma macerası da böylece sonlandı ha?

"Anne?"

Elinden tuttuğum minik kızım kolumu çekiştirince kendime gelmeye çalıştım. "efendim annecim?"

Şapkası gözlerini kapatırken şapkayı alnından yukarı doğru kaydırdım.

"Seni çağırdılar ya okula, ben kötü birşey yapmadım anne. Herkes kavgacı diyor bana."

Kavganın sebebini bildiğimden ne cevap vereceğimi düşündüm kısa bir süre.

" isteyerek kötü birşey yapmadığını biliyorum Ada. Ama bir daha kimsenin canını acıtma olur mu ?"

Umursamadı. Hatta omuz silkti ve hızlı hızlı konuşmaya başladı.

"Banane. İlk o başlattı anne. Onunla bir daha hiç konuşmayacağım. Zaten o benim saçımı çekti diye kolunu ısırmıştım"

Bi an durdum. Isırmak mı?! Ben sadece saç baş kavga ettiler sanıyordum!

"ne! Ada sen çocuğu mu ısırdın!"

Bilmiyor muydun, der gibi bakıp savunmaya geçti.
" Tolunay benim oyuncağımı kırıp çöpe attı anne!. "

Olayı tam kavrayamasam da sakin olmaya çalıştım.

"Ne olmuş attıysa bebeğim? Ben sana en güzellerini alırdım zaten. Ama başkalarının canını acıtmaman gerektiğini öğretemedim mi ben sana annecim.?"

Biraz sinirli ses tonuyla söylemeye çalışırken fazla bağırdığımı fark ettim

Etrafa saçılan bir tutam saçını kulağının arkasına koyarken elimi iktirip geri çekildi.
Bana kızdı. Bana çok kızdı.

"Ben onun oyuncağının lambalarının kırık olduğunu söyledim o da bana güldü. Çünkü babası ona zaten bir sürü şey alıyormuş. senin baban neler alıyor ki dedi."

Yolun kenarına çekilip dizlerim üzerine eğildim ve gözlerine baktım.

"Sen ne dedin annecim?"

Bu sorunun onu üzeceğini biliyordum. Daha çok küçük çünkü. Bir babanın terk edip gitmesi onun minik kalbine fazla gelir.

bi anda ağlamaya başladı

"Hiçbirşey demedim ben. Sonra zaten..bana güldü dedi ki, senin baban seni sevmiyor mu yoksa dedi."

Kesik kesik konuşup ağlamaya devam edince gözyaşlarını parmak uçlarımla sildim.

Ne diyecek mantıklı bir söz, ne de açıklama bulamadım.

Kollarını boynuma dolayınca sıkı sıkı sarıldık
"ben de yalan söyledim. Babamın bana herşeyi aldığını söyledim ona" dedi

Bir süre sarılmış bir halde durduk. En sonunda bıkmış bir ses tonuyla "babam beni sevmiyor mu gerçekten?" dedi

Daha da sıkıca sarıldım kızıma. Ağladığımı görmesin, duymasın diye sessiz kalmaya çalıştım.
Ben de ağlarsam iyice salar kendini.. Toparlanamayız.

ANNE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin