rose:ş-şey galiba haklısın ama benim başka kıyafetim yok ki
joy: sana benim elbiselerimden giydirelim
rose: ama
joy: aaa sen ne kadarda alıştun ama demeye
rose: p-peki
YAZAR'DAN (böyle diyince övünmek gibi felan hissediyorum sanki âla yazarım shdhhd)
joy dolabın içini biraz karıştırır ve rose'a
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
bu elbiseyi verir rose giyer ve çıkar tabii o sırada altın ponçik kalpli hodüğümüz odaya dalar ve rose'u görünce öyle kalakalır
hawk: allaaah der ve gözlerini kapatarak arkasına döner
joy: uuuuh nenem
hawk: lan lğaaaaan bu ne kız çok güzel olmuş
rose: n-ne
joy: tabi güzel olacak sonuçta eheh tam bağa layuk elti
hawk : burdan..hiç bir şey yapamam lan çok güzel görünüyo
içeri shawn ve travis girer
travis: abi noldu neden bağırdın?
hawk: ****** gidin lan kız çok güzel
shawn: hahahahahahhahaha
travis: pff 🤭
hawk: Lan gitsenize!! diyip enselerine çakar halbüki o gün cuma değildir. hawk arkasına döner ve derin nefes alarak yere eğer kafasını "gel gel" der ve elini uzatır rose anlamayarak "bak abla ben sana dedim ben kendi kıyafetlerimi gi-" diyemeden joy onu iter ve rose hawk'a bayağı yapışır çakar uçar anlıyıcağınız hawk'ta mest "g-gitsek mi" diye hayatında ilk kez kekeler hawk rose'a önden yer verir rose aşağı iner hawk yengesine dönüp "b-bende gidiyim" der sonra yanağına tokat atar "neden kekeliyorum lan ben!?"
"kimsenin baskısı altında kalmadan hawk'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?" (bunu yazan ben=çoğu düğün çıkışında yere kapaklanan ben yani sakarlıktan eheh)
rose: evet ediyorum der ve hawk'a bakar
"kimsenin baskısı altında kalmadan rose'u eş olarak kabul ediyor musunuz?"
hawk: evet ediyorum
💚💚💚 ROSE'DAN ben bu insanlar kadar iyi insanlar görmedim bana evlerini açtılar gerçi evlenmek dışında başka bir şey bulabilirdik ama neyse. birden yataktaki telefon çalmaya başladı
ben: Haaawk telefonun çalıyo!
üf bi duysa beni
ben: Haaaawk!
aman ya. telefonu elime aldım ve açtım zaten bilinmeyen numaraydı
ben: alo?
"ikizin elimde bebeğim onu özlemedin mi?"
ben: b-bruno
içeri birden hawk girdi ben ona döndüm o da "bruno mu?" dedi ve telefonu elimden aldı
hawk: Ne var lan şerefsiz it!
bruno: Karımla konuşuyordum ona verir misin?
hawk: O BENİM
Rose: NEEEEEE!!!????!!!!
hawk: noldu z-zorunda mı gitti
ben: h-hawk... demiştim ama göz yaşlarıma mani olamamıştım bir yandan bana bunca senedir yaptıklarını düşünüyordum ama en çokta "ikizini özlemedin mi?" demesini...
Bruno: Rose'un çok kıymetli ikizi elimde eğer karımı bana getirmezsen....ikizini öldürürüm
hawk bana döndü ve "bir ikizin mi var" dedi bende
ben:evet vardı ama ikizim kaçmama yardımcı olduğu için i-ikizimi öldürmüştü...
hawk: iğrenç herif ne diyosun lan sen!
"dıt dıt dıt"
hawk: lanet olsun!
ben: noldu? demiştim endişeyle
hawk: kapattı. doğru söylüyor olabilir mi?
rose: olabilir oyun oynamayı çok sever
hawk: bayağı tanıyosun her halde *ukalaca söyler*
ben: herhalde tanıyorum zorla kaç yıldır onunlayım!
hawk: tamam tamam ben shawn ve travis'le konuşcam bir bakarız duruma sende üzerini değiştir dolapta kıyafet var
rose: senin kıyafetlerin
hawk: ve senin
rose: ne
hawk: dışarı çıktık ya kıyafet almak için çıktık
rose: ya sen nerden biliyodun belki sana evet demiyecektim
hawk: başka şansın yoktu rose o adamdan korktuğunu biliyorum
rose: a-anladım dedim ve hawk çıktı bende dolabın önüne geçtim
