IDOL LOVE

1

İlk kitabım daha önce yazmıştım fakat okunması olmadığı için silmişim. Umarım beğenirsiniz💜💫

"Evet istediğim okulun ilk günü çok az kaldı. Yarın sabah okul başlıyor çok heyecanlıyım sevgili günlük belki şirket seçmelerini kazanamadım, boyum onlar için kısa, ve fazla güzel değilim ama napabilirim?? Evet sanat okuluna gideceğim 4 yıldır dersini aldığım modern dans üzerine okuyacağım. Mankenlik hayallerim suya düşsede yeni bi sayfaya yeni bulutlar çizeceğim"

Sabah kendimi saat 7de kalkmaya alarmlamışım resmen saat çalmadan 1 saniye önce uyandım. Hemen yatağımı topladım ve elimi yüzümü yıkadım okul üstümü giyip hafif bi makyaj yaptım sadece biraz allık ve hafif gül kurusu renginde bir ruj. Saçlarımı açık bıraktım. Çoğu arkadaşım saçlarımı çok beğenir. Onların saçları dümdüz benim annemin yabancı olmasından saçlarım dalgalı ve bu arkadaşlarımın hoşuna gidiyo.

Aşağı indiğimde güzel bi kahvaltı masada yenmeyi nekliyodu. Dolaptaki meyve suyunu alırken dolaba magnetle yapıştırılmış kağıdı okudum ve günümün güzel başlıcağına inanarak kahvaltımı yaptım...

Kağıtta yazanlar

Canım kızım ilk lise gününü belki beraber geçiremicez ama sen hep mutlu ol. Kalbim hep seninle. Kahvaltını yap ve okuluna gidince öğretmenlerin gözüne gir hehehe fighting. Seni seven canın annen 💜

Ailemden bahsetmem gerkirse... Annem ile yaşıyorum tek çocuğum babam 3 yıl önce trafik kazasında hayatını kaybetti. O zamandan bu yana şirketin başında annem var. Çok yoğun çalışıyo.

Çantamı kapının kenarından alıp kapıyı kapadım ve anahtarı annemle ortak yerimiz; köpeğimiz olmamasına rağmen küçük mama kasesinin içine koydum.

Sokağın sonuna geldiğimde telefonumun çalmasıyla kaldırımın köşesine geçtim.

-Alo
-Alo knk nerdesin durağın oraya gel
-Tmm knk geliyorum

Arayan tabikide eun cha ydı. En yakın arkadaşım onla dans kursunda tanışmıştık 14 yaşımızda şimdi 18 yaşındayız ve aynı okula geçiş yaptık.

Yanıma kart almamıştım eve dönüp hemen otobüs kartımı aldım. Okul zamanı çok işime yarıyodu. Özel bi şoförüm yoktu. Annem teklif etsede istememiştim çünkü önceki okulumda çok yakındı. Bazende otobüsle gidiyodum.

Otobüs durağına geldiğimde bana el sallayan 32 dişiyle gülümser vaziyette eun cha yı görmemek mümkün değildi. Beraber otobüse bindik ve yeni okulumuzun hemen arka sokağında indik. Daha yarım saat vardı dersin başlamasına. Ben erken çıkmıştım çünkü yürüyerek gelicektim. Otobüsle gelincede erken olmuştu tabi.

Garson mönü yü getirdiğinde mönüye hiç bakmadan vanilyalı dondurma istedim. Vanilyanın kokusuna ve tadına aşıktım. Sabahta kahvaltı yaptığım için başka bişey istemedim. Eun cha ise kendine kahvaltı tabağı istemişti.

Yarım saatimizin 10dkkası gitmişti bile euncha nın kafasını kapıya dönmesiyle kapıya doğru döncektim ben tam sırtım dönük şekilde oturuyodum. Fakat garsonun isteklerimizi masaya getirmesiyle önüme döndüm.

-Knk bu çocuk ünlüymüş. Okulda çok popi. Birkaç hafta gelir dahada gelmezmiş zaten. İnstada stalkladım biraz.

Euncha nın dediğine pek şaşırmadım çünkü okulumuzda ünlü idollerin olduğunu biliyodum sanat okulu sonuçta.

Fakat kafamı euncha ile beraber arkama döndürdüğümde uzun boylu ve oldukça yakışıklı bi çocukla karşılaşmayı beklemiyordum. Biraz havalı bi tipe benziyo ama doğruyu söyleyim çok yakışıklı.

Okula girdiğimizde herkes toplanmış bir kargaşa var gibi görünüyordu. Ama kavga değildi. Biz ise euncha ile koridor panosunda sınıflarımıza baktık. İkimiz farklı sınıftaydık.

Sınıfa geçip oturdum en öne. Yanım boştu sınıf 30 kişilikti ve 30 kişiydik ama bi kişi yoktu. İlk hoca derse girdi İngilizce hocası. Ne kadar sanat okuluda olsa normal derslerde görücektik.

Hocanın lafını bölen şey kapının tıklatılma sesiydi. İçeriye kafedeki çocuk gelmişti. Hocanın önünde eğilerek yanıma geldi ve

-Buraya oturabilirim değilmi başka yer yokta

-Tabiki benim değil sonuçta 😊

Sanırsam boş bi önyargıda bulunmuştum şimdi çok sempatik ve efendi biri gibi gelmişti neyse yaa nikahıma alcak değilim yaaa

Tenefüs zili ile müdürün odasına gittik ve sınıfımı euncha ların sınıfına alıcaktık fakat müdür bey sınıf değiştiremiceğini söyledi. Zaten umutlu değildim. İlk hafta böyle yapıp sonra değiştiriyiolar. Olmadı haftaya tekrar gidicez.

Sınıfa zilin çalmasıyla adımımı attım. Dersin yine İngilizce olması beni üzmüştü çünkü ingilizcem gerçekten kötü. Hoca derse girdi ve tanışalım dedi. Değişik gelmişti. İlkokulda değildik sonuçta.

Hoca listeyi eline aldı ve Jeon haneul dedi demekki ilk sırada benim ismim vardı. Ayağa kalktığımda yanımdaki çocuk şaşkınca bana baktı nedenini bilmediğim halde.

Kore'de kendini tanıtmak demek aileni tanıtmak ne kadar zengin olduğunu söylemek demekti. Ne kadar saçma olsada aynen böyle.

-İsmim Jeon haneul efendim. Buraya Hansegin sanat lisesinden geliyorum. 4 senedir modern dans ile uğraşıyorum. Babam vefat etti deyip bi süre duraksadım babam dedikçe duygusallaşıyordum gözümün kenarındaki bi damla yaşı sildim ve yanıma baktığımda onunda üzgün bir suratla bakmaya başladığını fark ettim. Ve lafıma devam ettim. Annem ise Haneul şirketin başında. Yani bize ait.

-Anladım. Şirketinizi daha önceden duymuştum. Sizin şirkette çalışan bi arkadaşım var
Deyip gülümseyen öğretmene sadece öylemi efendim diyerek cevap vermiştim.

-Demekki senin ismini taşıyor şirketiniz

-Evet efendim. Dedemin çok sevdiği bi isimmiş sadece babam olunca babama bu ismi verememişler. Babamda bana bu ismi vermek istemiş

Yerime oturdum ve yanımdaki çocuğun beni dürtmesiyle ona döndüm

-Memnun oldum haneul ismin çok güzel.

-Teşekkür ederim
Deyip gülümsedim

Öğretmen tekrar listeye baktığında  bu sefer Jeon jungkook dedi en başta ismimi tekrar okucak sansamda aynı soy isme sahip olduğum birinin olduğunu anladım.

Yanımdaki çocuk ayağa kalktı. Kendini tanıttı. Bts grubundaymış. Tek özelliği onu farklı kılan idol olması benim için. Zaten bi tek aklımda bi grupta olduğu ve soyismimizin aynı olduğu kalmış

Tenefüs zili çalınca jungkook

-Kantine inelim mi

-Olur fark etmez

Kantine inerken aklıma euncha geldi ve jungkook tan özür dileyerek yukarıya çıktım. O ise arkamdan şaşkınca bakıyordu...

Eee ilk bölüm nasıl olmış bebekler💜💫