yangın

2K 155 56
                                    

"Ben eve geldim!" diye seslendim ama kimse evde yoktu. Evi dolaştım, ama Jimin yoktu. Halbuki daha sabah kapıdan çıkarken görüşürüz öpücüğümü vermişti, aramız soğuk değildi ki. Nereye gitmişti şimdi bu çocuk? "JİMİN! BEBEĞİM ŞAKA YAPIYORSAN KOMİK DEĞİL! NEREDESİN ÇIK ORTAYA!" evin içinde doğru bağırdım. Ses çıkmadı. İçime bir korku düştü, başıma bir ağrı saplandı. Bu... Olamazdı. Beni bırakıp gitmezdi o birden bire. Hem de hiç haber vermeden. Benden başka kimsesi yoktu ki onun... Başımı tutarak salon koltuğuna oturdum ve gözlerimi kapattım.

Bir kaç dakika sonra gözlerimi açınca, masanın üstüne yapıştırılmış post-it dikkatimi çekti. ' Bir süreliğine evden uzaklaşıyorum. Kendine iyi bak.' Bu ne demekti şimdi? Arka tarafını çevirdim, 'şaka' yazıyordur falan diye. Ama onun yerine farklı bir yazıyla karşılaştım. 'İpuçlarını takip et ve gel. İlk ipucu bu evde ilk öpüştüğümüz yerde. O anı sesli olarak anlat.' Bu nasıl bir oyundu böyle?

Koltukta başımı geriye atıp aklıma doluşan anlarla gülümsedim ve anlatmaya başladım.

"Evdeki ilk günümüzde sen tezgaha yaslanmış akşam yemeğini hazırlıyordun. Üstünde civcivli mutfak önlüğü ve dağınık sarı saçlarınla gözüme öyle güzel gelmiştin ki içim seni öpme arzusuyla dolmuştu. Arkana gelip seni tezgahla arama sıkıştırıvermiştim. Şaşırmış bir şekilde arkanı dönünce de dudaklarına kapanmıştım. Ah, dudaklarını çok özledim..."

Anlatmayı bitirince post-iti alarak yüzümdeki gülümsemeyle mutfağa, tam olarak öpüştüğümüz yere gittim. İlk bakışta ikinci ipucunun yazılı olduğu kağıdı görememiştim ama dikkatlice arayınca tabaklardan birinin altından gözüken kağıt ucunu fark ettim. 'Demek ilk öpüştüğümüz yeri hatırlıyorsun. O zaman şimdi de bu ev için beraber yaptığımız mobilyayı hatırla. O anıyı sesli olarak anlat.' Bu çocuk neyin peşindeydi? Tezgaha yaslandım ve gözlerimi kapatıp o anları aklıma getirdim.

"2 aylık iznim ve kenarda birikmiş bolca paramız vardı. Tabi bir de mangaları koymak için bir kitaplığa ihtiyacımız. İstediğimiz gibi bir kitaplık bulamayınca kendimiz yapmaya karar vermiştik. Bir sürü fikir ve bir yığın tahta ile aklımızdaki kitaplığı yapmıştık. Günler sürmüştü ama değmişti. Sonunda kitaplığı, boyası yeni kurumuş duvara asmış ve içine tüm mangalarımızı yerleştirmiştik. Ah, boynuma sokulup sana manga okuyuşumu dinlediğin zamanları özledim.."

Yatak odamızın yanındaki küçük odada asılı olan kitaplığa gittim. O kadar çok manga vardı ki, nerede bulabileceğimi bilmiyordum. Biraz araştırmadan sonra Re:Zero mangalarının altında diğer post-iti fark ettim. 'Bu mangaları tekrar okumadan önce, sana ilk kez en derinimi açtığım ve omzunda ağladığım yeri hatırla. O anları, zor olsa da sesli bir şekilde anlat.' Bunu cidden istiyor muydu?

Yatağımıza oturdum ve yere bakarak anlatmaya başladım.

"Gecenin 2'sinde işten yeni gelebilmiştim. Eve girince sana seslenmiş ama cevap alamamıştım. Evde dolandıktan sonra seni balkonda, soğuk mermerde üstünde sadece ince bir battaniyeyle bulmuştum. Ben de üstüme bir battaniye alıp yanına gelmiştim. Bana bakıp buruk bir gülümseme atmıştın. O gülüşü hiç unutmam. Buruğun gitsin gülümsemen kalsın diye dudaklarına öpücük kondurmuştum ama bir şey değişmemişti. Bir süre suskunluktan sonra anlatmaya başlamıştın. '3 yıl önce, böyle bir dolunaylı gecede, 2 erkek kardeşimi, ve arkadaşlarımın hepsini uçak kazasında kaybettim. Annemin ölümünden sonra, tek ailem olan erkek kardeşlerim, ve küçüklüğümüzden beri her anımda yanımda olan arkadaşlarım.. Hepsini o akılsız pilot yüzünden kaybettim...'"

yangın - jikook oneshotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin