Bölüm 24 "Sonu Gelmeyen Denemeler"

7.6K 2.1K 17
                                    

BÖLÜM 24 "Sonu Gelmeyen Denemeler"

"Melisa..."

Alaycı, boğuk ses kulaklarımda yankılandı. Gözleri yerine siyahlıklar bulunan kız yanımda yürürken ilgimi çekmeye çalışıyordu. Görmezden gelerek kampüsün taşlı yolunda yürümeye devam ettim. Büyük bir kampüse sahip olmak güzeldi fakat kampüs içindeki herkesin beni deli olarak görmesi bu güzelliği gölgede bırakıyordu.

Bu zamana kadar ki bütün çevrem, benden uzaklaşmıştı. Okulun kafesinde, Ekin ile ettiğimiz kavgadan beri işler sarpa sarmıştı. Çevremdekilerin her biri, sanki bir anda bıçak çıkartıp adam deşecekmişim gibi davranıyorlardı.

Sabrımı sınıyorlardı.

Bunun dışında bir de onlara yardım etmem için tutturan ruhlarla uğraşıyordum. Bazıları, şuan olduğu gibi, dadanıyor ve benim tepkisiz kaldığımı görünce çekip gidiyorlardı. Ama bu çok uzun sürmüyordu. Uykumda bile benimle uğraşıyorlardı. Uzun zamandır doğru düzgün bir uyku uyuyabildiğimden emin bile değildim. Her şey öylesine birbirine girmişti ki bu karmaşıklık içerisinde boğuluyordum.

Eskiden içinde bulunup kitap okumaktan, müzik dinlemekten hoşlandığım bu okulun duvarları üzerime geliyormuş gibi hissediyordum. Bu sadece okul için de geçerli değildi.

İstanbul'a sığamıyordum.

Dünya'ya sığamıyordum.

Tek istediğim; her bir zerresine eskiden aşık olduğum bu şehirden gitmekti. Ama biliyordum ki nereye gidersem gideyim eskisi gibi olmayacaktı. Ruhlar, ölümler sadece burada yoktu. Gittiğim ve gideceğim her yerdeydiler. Kurtuluşum yoktu.

"Geri bas zombi surat" dedi Özge hala benimle uğraşmaya çalışan ruha. Ruh ilk başta takmamış olsa bile bakışlarımı ona çevirdiğimde duraksamış ve gitmişti.

"Ee, nasıl gidiyor?"

Cevap vermedim çünkü etrafta insanlar vardı ve Özge ile konuşmak beni tescilli bir şizofren yapardı. Şuan için tercih ettiğim bir şey değildi.

"Ne olsun, benim aynı. Hala bana verdiğin sözü tutmanı bekliyorum."

Özge'ye karşı gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutuyordum. Ne zaman yanıma gelse, beni Kader hocaya götürdüğü için verdiğim sözü tutmamı söyleyip duruyordu. Fakat sorun, aradan aylar geçmesine rağmen arafta kalmış ruhlara yardım edemiyordum.

Kader hoca birçok defa göstermiş, gözlerimin önünde yapmıştı fakat ben yapamıyordum. Her seferinde bir şey bunu engelliyordu. Özge ise bir umutla beni bekliyordu. Çünkü bu zamana kadar denk geldiği hiçbir kayıp ruh ona yardım edememişti. Son çaresinin ben olduğunu söylemekten asla çekinmiyor ve beni daha fazla stres ediyordu.

"Her neyse, şaka bir yana Kader seni görmek istiyor."

Kimsenin çok dikkat etmedikçe fark etmeyeceği bir şekilde kafamı sallayarak onayladım Özge'yi. Ardından yönümü Kader hocanın odasına doğru çevirdim.

Kader hocanın kapısını nezaketen çalıp cevap vermesini beklemeden içeri girdim. Ardımdan kapıyı kilitleyip kendimi odasındaki tekli koltuklardan birine attım.

"Girebilirsin" dedi Kader hoca şakayla karışık bir imayla.

Cevap vermeden sadece kafamı arkaya yasladım ve gözlerimi kapadım.

"Bugün iyi misin?"

Halsiz bir şekilde başımı iki yana oynattım cevap verirken. "Pek değil."

"Nedenini anlatmak ister misin?"

"Her zamanki şeyler" diyerek geçiştirdim çünkü konuşursak patlayabilirdim. Uzun zamandır çoğu şeyi içimde yaşıyordum. Her ne kadar Kader hoca ve Özge yanımda olsalar bile, Ekin'i, Hakan'ı ve diğerlerini özlüyordum. Benden uzaklaşmış olmalarını kaldıramıyordum.

YEDİ SANİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin