Bölüm 45 "Bağlantı"

449 60 24
                                    







BÖLÜM 45 "Bağlantı"

Öyle anlar gelirdi ki tamamen kaçtığınız her şey ile yüzleşmek zorunda kalırdınız. Kader'in yıllarca sakladığı sırlar birikip sonunda kapıya dayanmıştı. İçten içe bütün gerçekliği ile her şeyi söylemek isteyen yanına karşı, Melisa'nın mutlu bir hayat yaşayabilmesi için hiçbir şey öğrenmemesi gerektiğine inanan yanı çelişiyordu.  Gencecik yaşında, belki de hiçbir Kayıp Ruh'un yapmayacağını yapmıştı ve şimdi tam karşısında tekrar duruyordu. Aynı şeyleri tekrar yaşamasını istemiyordu. Bu hayat Melisa'ya verilmiş ikinci şanstı. Tekrar boşa harcandığını görmez istemiyordu. Bir diğer yandan Melisa'nın gencecik ruhunu tekrar karşısında görebilmek Kader için paha biçilemezdi.

Melisa'nın ruhuna sahip olan ve Efsun olarak tekrar dünyaya gözlerini açmış olan genç kadın ise Kader'in üzerinde dolaştırdığı bakışlar yüzünden hafifçe yerinde kıpırdandı. Kader, genç kadının rahatsızlığını anlar anlamaz bir iç çekti ve bakışlarını Hakan'a çevirdi.

"Ne öğrenmek istiyorsunuz?"

Hala öğrendiklerini sindirmeye çalışan Hakan'ın bakışları bir süre yerde dolanmış ve hemen ardından Kader'in gözlerinin içine bakmıştı. "Canan'ın söyledikleri doğru mu?"

"Ne duyduğuna göre değişir."

Kaçamak cevap Hakan'ı memnun etmemişti ve Kader'de pekâlâ bunun farkındaydı fakat bundan daha fazlasını yapmamaya da yeminliydi. Buna rağmen Efsun tıpkı eskisi gibiydi, daha fazlasını öğrenmekten geri kalmayacaktı.

"Canan Hanım'dan ne öğrendin?"

Kader ve Hakan istemsizce birbirlerine baktılar. Kader'in derdi Melisa'yı tekrar bu işe karıştırmamak iken; Hakan'ın derdi Efsun'u beladan uzak tutmaktı. Ortak noktada birbirlerinden habersiz kesişmiş olmalarına rağmen yanlarında Efsun varken bunu ne kadar başarabileceklerinden emin değillerdi. Sonunda Hakan derin bir nefes aldı ve kısaca açıkladı:

"Canan bana Kayıp Ruhların var olduğunu söyledi. Hatta kendisinin de onlardan biri olduğunu."

   "Kayıp Ruh mu? O da ne demek?"

"İnsanlar ve ruhlar arasında aracılık yapan kişiler" dedi Kader hızlıca bir açıklama ile.

"Ne yani bunlar bir tarikat falan mı?"

"Hayır, tarikat falan değil."

   "Ne öyleyse?" Efsun, sinirle bir nefes aldı ve Kader ile Hakan'ın yüzlerine baktı. "Ağzınızdan kerpetenle laf alıyorum resmen."

   "Eğer anlatmak istemeseydim, kerpetenle bile alamazdın Efsun."

   "Madem anlatmak istiyorsunuz; dinliyorum Kader Hanım."

   "Düşündüğünün aksine bir tarikat ya da topluluk değil. Kayıp Ruh, öldükten sonra tekrar hayata dönmüş olan insanlardır. Ne yaşama, ne de ölüme aittirler. Bedenen insanlarla aynı boyutta yaşarlar ancak ruhen Araf'ta kalmış ruhlarla da aynı boyuttalardır."

   "Araf'ta kalmış ruhlar mı?"

  "Her insan ölürken ardından bir geçmiş bırakır. Bazıları bu geçmişe bağlı kalmak isterken bazıları tamamen unutmak ister. Geçmişte bağlantılı kalanlar genelde huzursuz olanlardır. Onları huzura kavuşturup yol göstermek Kayıp Ruhlar'ın görevidir."

   "Bugün gördüğümüz şey bir ruhtu! O ruhta huzursuz muydu?"

   "Bir saniye!" Hakan hızlıca araya girdi. "Ne demek bugünkü ruh?"

YEDİ SANİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin