Bölüm 21 "Bir Kayıp Ruh Daha"

8K 2.1K 45
                                    

BÖLÜM 21 "Bir Kayıp Ruh Daha"

"Neredesin!"

Bağırışım ormanda yankılanırken haftalardır olduğu gibi yine bir cevap alamadım. Her şeyi ilk öğrendiğim yere gelmiştim, kanıtlar için. Haftalardır ruhen Ekin'in yanında olsam bile bunu ona bir türlü kanıtlayamamıştım. Konuşmalarını, nelerin yanında olduğunu söylediğimde bunları kanıt olarak kabul etmeyeceğini söylemişti.

İnat ediyordu.

Ruh halinde, hiçbir şeye dokunamıyor oluşum da benim için bir dezavantajdı. Ne yapacağımı bilmiyordum, ormanın içerisinde öylece dolanıyordum. Etrafımda ruhlar dolanıyordu ama hepsi bir garipti. Normal ruhlar gibi değillerdi.

"Neden burada?"

"Arkadaşını arıyor olabilir."

Benim hakkımda konuştuklarını anlamam çok uzun sürmemişti. Yanımda ilerliyor ve bana merakla bakıyorlardı. Göz ucuyla onlara baktıktan hemen sonra yürümeye devam ettim. Beni ilk bu ormana getiren kadını bulmalıydım.

"İmkansız, ormana saatlerdir kimse girmedi."

"O halde, neden burada?"

"Yoksa bizi görebiliyor mu?"

"Şimdi anlarız" dedi aralarından biri ve tam dibimde yürümeye başladı.

Gördüğümü belli etmeli miydim yoksa görmezden mi gelmeliydim? Ruhlar konusunda hala çok tecrübesizdim ve öğrenmediklerim vardı. O gün keşke gitmeseydim de kadın ile konuşsaydım.

"Beni görüyor musun?"

Yanımda yürüyen ruh aniden önüme geçip durmuştu. Bende onun gibi durduğum zaman yüzünde kurnaz bir gülümseme belirdi. Yaptığım hatadan dolayı kendimi bir köşeye çekip azarlamak istiyordum.

"Demek görüyorsun" dedi yüzündeki gülümseme silinmeden. "Söylesene nasıl görüyorsun?"

Başını hafifçe yana yatırarak gözlerimin içine baktı. Karşımdaki kızın gözlerini siyah bir perde kaplarken yutkundum. Yüzünün bazı yerlerinden ve gözlerinin kenarlarından siyah sıvılar akmaya başladığı zaman tir-tir titriyordum. Bana dokunamayacağını biliyordum ama bu kabuslardan beterdi, bu gerçekti.

Gözlerimi sıkıca kapadım.

"Neden bakmıyorsun?" Sesi boyutlarında olmadığım için boğuk geliyordu ve bu tüylerimi diken diken etmişti bile. "Yoksa korkuyor musun?"

"Geri bas!"

"Aman! Sende bir eğlenmeme izin vermiyorsun."

"O kız eğlenebileceğin türden biri değil. Şimdi dediğimi yap ve geri bas."

Gözlerim kapalı bir şekilde hala bekliyordum. Gözlerimi açtığım an tekrar o görüntü ile karşılaşmak istemiyordum. En berbat kabuslardan bile korkunçtu, çünkü gerçekti.

"Gözlerini açabilirsin ve biraz daha nefes almazsan tekrar öleceksin tatlı şey."

Ne ara tuttuğumu fark etmediğim nefesimi dışarı verirken dizlerim daha fazla bedenimi taşıyamadığı için yere kapaklandım. Aldığım kesin kesin nefesler arasında kafamı kaldırıp beni kimin kurtardığına baktım.

Cenk'e kafayı takan ruh tam dibimde durmuş ve kollarını bağlamış şekilde bana bakıyordu. Bana göz kırpıp güldü. "Bir teşekkür güzel olurdu."

Aşırı korkudan dolayı durmasından korktuğum kalbimin üzerine yumruğumu bastırdım.

"Neden?"

YEDİ SANİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin