•12•

1.4K 155 62
                                    

Peter silahını ona doğrultan adamın elindeki silaha bir ağ attı ve üç saniye önce adamın elinde olan silahı ona doğrulttu. Ardından neler olduğunu anlamaya çalışan adamı korkutan bir sesle konuştu.

"Oyun bitti , adamlarına yerlerinden çıkmasını söyle."

Adam birkaç saniye durakladıktan sonra karşısındaki çocuğun tetiği çekmesiyle en fazla on beş yaşında bir çocuğa yenik düştüğünün utancıyla konuştu.

"Tamam tamam çek şu silahı. Çocuklar , çıkın yerlerinizden."

Adam çocuğun neden hala silahı ona doğrulttuğunı anlayamaya çalışırken Peter bir milim kıpırdamadı konuşmaya devam etti.

"Söyle şu kanepenin arkasındaki adam o silahı bana doğrultmaya devam ederse sonu seninkinden de beter olur."

"Sen bunu-

"Yan binanın camından bana nişan alanlar için de aynısı geçerli. Emin ol onlar daha tetiği çekemeden ben seni vurup bu binadan tek bir sıyrık bile almadan çıkabilirim."

Adam dişlerinin arasından konuştu.
"Sen nasıl istersen."
Ardından boynundaki mikrofona döndü ve konuştu.
"Hepiniz , geri çekilin."

Peter örümcek hislerinin onu rahat bırakmasıyla keyifle sırıttı.
"Şimdi bana formülü vermek için çok doğru bir zaman Lucas."

Adamın elini ceketinin cebine attı ve bir parmak boyundaki içi mavi bir sıvıyla dolu şişeyi Peter'a uzattı.

O gün Peter'ın görevlerini başarıyla tamamladığı birçok zamandan sadece biri olmuştu.
O muhteşem bir askerdi.

~

Wade konuştu.
"Bu hiç normal değil."

Peter başını salladı.
Geldiklerinden beri hiçbir yerde mutantı geçin insan bile yoktu.

Gerçi bu neden Sam yüzünden yakalanmadıklarını da açıklardı ama hâlâ bir sürü cevapsız soru vardı.

Peter konuştu.
"Belki de diğerleri birkaç mutant görmüştür ?"
Ama kendini kandırdığını o da biliyordu.

Wade başını iki yana salladı.
"Burası asla böyle olmadı. Bir terslik var."

Peter başını sallarken Wade konuşmaya devam etti.
"Ava ve diğerlerine söyleyelim ki dışarı çıksınlar."

Peter anlamadığı belli bir şekilde yüzünü buruşturdu.
"Neden dışarı çıkıyorlar ?"

"Çünkü biz de çıkıyoruz."

"Ama neden ?"

"Peter bu bir tuzak. Biri geleceğimizi öğrenmiş olmalı. Hemen burdan çıkmalıyız."

"Bir tuzak olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ?"

O sırada kapanan ışıklarla bütün koridor karanlığa gömüldü.

Wade bir küfür mırıldanırken Peter konuştu.
"Tamam şu an tuzak olduğuna ikna oldum. Bence artık gidebiliriz."

Wade Peter'ın göremeyeceğini bilse de başını iki yana salladı.
"Hayır gidemeyiz."

"Senin karanlıkta put gibi dikilmeye karşı büyük bi ilgin olabilir Wade ama benim yok. Gidiyoruz."

"Her yerinde bubi tuzakları olan şu aptal yerde karanlıkta gidemeyiz, olmaz. Görmeden önlem alamam."

I Found Peace In Your Violence ||SPIDEYPOOL AU||Where stories live. Discover now