•4•

2.2K 216 75
                                    

Peter son gücüyle bir kaya parçasını daha yerinden kaldırdı ve altındaki küçük oğlanı kucağına alarak ordan kaldırdı. Babasının yanına gidince bununla ilgili bir ceza yiyecekti ama şu an bu umrunda değildi.

Küçük çocuğun dizi kanıyordu ve sürekli ağlayarak aynı şeyleri tekrarlıyordu.
"Anne ! Annemi istiyorum bana annemi bul..."

Peter onu küçük bir kaya parçasına oturttu ve en yumuşak sesiyle konuştu.
"Anneni bulmamızı istiyorsan bana onu nerede kaybettiğini söylemelisin."

"B-ben onu buraya düşmeden ö-önce kaybettim. Onu en son bi-binada görmüştüm."
Peter umutsuzca yanan binaya baktı.
Ama sonra başını iki yana salladı. Çocuğun annesini bulacaktı.
Bulmak zorundaydı.

"Peki annenin görünüşünü bana anlatabilir misin ?"

"O-o çok güzeldir yumuşak kahverengi saçları var , ayrıca ye-yeşil gözleri."

Peter çocuğun omzunu sıktıktan sonra konuştu.
"Şimdi ben binaya gidiyorum tamam mı ? Ne olursa olsun buradan ayrılma."

Çocuk başını sallarken Peter yanan binaya doğru koşmaya başladı.

~

Peter Venom'u görmesiyle bir iki adım geriledi.
O yaratıktan nefret ediyordu.
O yaratığa zarar vermekten de nefret ediyordu babası kim bilir Venom'u kime enjekte etmişti.
Peter masum birine zarar vermek istemiyordu.

Wade yavaş yavaş gerileyen Peter'a baktı.
Korkmuş görünüyordu ama bu saçma değil miydi ?
Yani sonuçta göz bantlı adam Peter'ın Venom'u daha önceden yendiğini söylemişti.
Neden şimdi korkuyordu ki ?

Alex'in konuşmasıyla hepsi ona döndüler.
"Hepiniz , benimle gelin. Etraftaki ajanlarla ilgilenmemiz gerek."

Wade Alex'in yanına giderken yerindem kıpırdamayan Peter'a baktı ve konuştu.
"O da bizimle gelmiyor mu ?"

"Onun Venom'la ilgilenmesi gerek. O yüzden burada zaten , şimdi sol kanada git. Ben de sağı alacağım"
Alex tam gidecekti ki yeniden Wade'e döndü.
"Ve ajanların Peter'a ulaşmasına izin verme. Aynı anda hepsiyle başa çıkabileceğini sanmıyorum."

Wade başını salladı ve sola doğru koşmaya başladı.

~

Ona yaklaşan bir ajana daha katanasını geçiren Wade kaşla göz arasında Peter'a baktı.
Biraz zorlanıyor gibi duruyordu ama yine de siyah yaratığın hakkından geliyordu.

Peter'a bakarken fark etmediği bir ajanın onu silahla vurmasıyla tekrar önüne döndü.
"Adamım bu hiç hoş değil. Yani gururunu falan evde mi bıraktın ? Rakip bakmazken vurulur mu be."

Wade konuşurken adamın elindeki silahı aldı ve arkaya doğru attı.
"Bakalım silahsız nasıl dövüşeceksin ?"

Ajan kıyafetinin cebinden bir şok cihazı çıkardı ve Wade ne olduğunu anlayamadan boynundan şok vererek Wade'i birkaç saniyeliğine etkisiz hale getirdi.
Tabii o sadece birkaç saniye olduğunu bilmiyordu.

Wade'i hallettiğini düşünerek yanından geçerken konuştu.
"Çok konuşuyorsun."

Wade sinirle adama döndü ve çelme takarak onu yere devirdi.
"Çok konuşuyorum ha ?"
Yere düşen adamı şişlemek için katanasını kaldırdı ve elinde çeviriken konuştu.
"Üzgünüm ama sen de boş konuşuyorsun."

I Found Peace In Your Violence ||SPIDEYPOOL AU||जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें