YEİS | II

3.4K 161 329
                                    

instagram: avcismy

Rica olarak lütfen satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin. Bölüm sonu uzun uzun yorumlar da bırakırsanız tadından yenmez. Bu benim kitabı büyük hevesle yazmama vesile oluyor.

 Bu benim kitabı büyük hevesle yazmama vesile oluyor

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

A Whisper In The Noise - As We Were

Demir kapı ardına kadar açıldığında yatağında uzanan zincirli adam heyecanla diğer odaya geçti. Arya'yı karşısında görünce tebessümle onu selamladı ancak Arya'nın yüzünde buz gibi bir ifade vardı. Adamın gülüşü anında solarken, neler olup bittiğini anlamaya çalıştı. Genç kızın "Koltuğu içeri getirin!" dediğini işitti. İçeri giren adamlardan ikisi oldukça rahat görünen ve genellikle psikologların kullandığı koltuğu içeri getirmekle, diğerleri ise genç adamın saldırıya geçmemesi için tedbir amaçlı beklemekle meşguldü.

Genç adam üzerine doğrultulan elektroşok silahını önemsemek yerine koltuğun gelişine şaşırıyordu. "Piyano da getirebilirsin aslında." dedi kafasını kaşırken. Etrafına bakınıp iç mimar edasıyla etrafı süzdü. "Şu köşede yeterince geniş bir alan var nasıl olsa. Bakarsın müzisyen olurum ha?" İçeri giren adamlar koltuğu zemine monte ederken onun bakışları Arya'ya yöneldi. Kadının o anki duruşu taş heykelden farksızdı. Dünkü gibi yine sade giyinmişti. Siyah pantolonunun üzerinde beyaz tişört geçirmiş üzerine de basit bir ceket almıştı. Saçlarını da onu ilk gördüğünde olduğu gibi ensesinde toplamıştı. Onun en çok sadeliğini sevdiğini fark etti. Güzel olmak gibi bir derdi yoktu zira onu çekici kılan da buydu.

Yabancı adamlar koltuğu kısa sürede monte edip giderken, odanın asıl sahibi olan hasta genç arkalarından alaycı bir üslupla el salladı. Bunu yaparken gözlerini bir an olsun kadının üzerinden çekmemişti. Yaptığı açıkça meydan okuma şekliydi ancak tam olarak neye meydan okuduğunu kendi de biliyor sayılmazdı. Tek bildiği içinde bulunduğu odadan nefret ettiği kadar orayı sahipleniyor olduğuydu ve davetsiz olarak yabancı suretlerin içeriye akın ettiğini gördüğünde mahremiyetine saldırılıyormuş gibi hissediyordu. İster istemez içini huzursuzluk kaplıyordu. Tüm bu düşüncelerin sonunda nihayet doktoruyla yalnız kaldığında yeniden nefes alabildiğini hissetti. Az önce sinirlerinin ne kadar gerilmiş olduğunu unutup genç kadının sandalyeye oturup hiçbir şey söylemeden defterini açışını izledi. Onun neden garip davrandığını anlamak istedi. "Bir daha gelmeyeceğini düşünmüştüm." dediğinde kadın defterine yazı yazmayı bırakıp önce boş duvara ardından hastasına baktı.

"Sen geleceğimden gayet emindin."

Adam neşeli bir tavır takındı. "Kızmışsın." dedi. "Ondan mı bir haftadır yoksun?"

"Sana kızmadım. Sadece geçen sefer yaşananlar benim için küçük düşürücüydü." dedi kadın bir çırpıda. "İlk psikoterapi seansımda çuvalladım. Söylediklerinde haklıydın ve ben telaşa kapıldım. Terapiye devam etmek istemedim çünkü bunun için yeterince iyi bir doktor değilim. Sana yeniden görüşeceğimizi söylemek istedim ama senin aksine ben, yeniden geleceğime ihtimal vermiyordum."

Y E İ SDove le storie prendono vita. Scoprilo ora