٢٧

5.6K 803 35
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Genç kız boş sahada yere bağdaş kurarak oturmuş, sağ elindeki kurşun kalemi, sol eliyle kavradığı resim defterinde gezdirmekle meşguldü. İstediği açıyı tutturamadığı için kafasını tekrar kaldırarak basketbol topuyla tek başına antreman yapan genç oğlana yöneltti bakışlarını.

Kumral saçlarının perçemleri yine terden hafif ıslanmış alnına dökülüyordu. Elindeki top, saniyelik aralıklarla düzenli bir şekilde sekiyor ve tok bir sesle potaya ulaşıyordu. O kadar çevik hareket ediyordu ki, genç kız istediği açıyı yakalayabilmek için pür dikkat izliyordu onu.

Ne kadar uzun bir süre izlediğini fark etmeye bile kalmadan, genç oğlanın kısa bir mola için, sadece ikisinin oldukları boş sahada ilerlerleyerek yanına geldiğini fark etti. Genç oğlan yorgunlukla bedenini genç kızın yanına atarken, "suyun var mı?" diye sordu.

Genç kız sadece kendi suyunu getirdiğini fark ederek yenisini almak için kalkacakken, elindeki şişeyi alarak birkaç yudumda bitirdi genç oğlan.

Şaşkınca yerine geri otururken, elindeki resim defterini kapatıp kenara koydu ve sırtını duvara yaslayarak sessizce durdu bir süre. Genç oğlan kendini attığı yerden kalkmadan genç kıza doğru dönüp başına koluna yaslayarak onu izlemeye başladı.

"Çizimini bitirdin mi?"

"Henüz değil, eksik parçaları tamamlamam gerekiyor." diyerek o da başını genç oğlana doğru çevirdi.

İkisi de bir süre birbirlerine bakarak sessizliği dinlediler sadece.

"Eksik parçalar... Sence de çok fazla değiller mi?"

Genç kız kaşlarını çatarak anlamadığını belirtmek istercene sordu.

"Ne demek istiyorsun, Talha?"

"Boş ver, öylesine sordum işte." diyerek düşüncelerini kendine saklamaya karar verdi ve hızla ayağa kalktı genç oğlan. Kafası karışmış gibi duran genç kıza baktı ve kenarda duran çantasını alıp, "Ben duş alıp geliyorum, hemen çıkarım." diyerek sahanın arka kısmına yöneldi.

"Bekliyorum, acele etme." diye mırıldansa da duymadı genç oğlan onu.

Talha... Ben seni hep beklerim ama beklerken çok özlerim. Ne olursun acele et, et ki kıymetli zamanlarımız ölmesin. Acele et ki sensizlikte seni aramak için uğraşmayayım.

***

Bilinmeyen:
"Ülke giderek değişmeye başlıyor."

"Şüphesiz bundan da mutlusundur."

"Lehinize işler dönüyor ve siz de onların ayakçılarısınız."

"Hızla artmaya devam ediyorsunuz."

"Ama sizi neyin yok edeceğini biliyorum artık."

"Şu son dakika haberlerinde neler çalkalanıyor, görmüşsündür."

"Müslüman bir terör örgütü, Müslüman bir toprağa saldırıp onları yok ediyor."

"Yıllarca kimsenin yapamadığını, yine kendi kendilerine yapmaları ne kadar da, trajik."

Sarıklı:
"Bahsettiğin o zalim kimseler, Müslüman adı altında ama Müslüman olmaktan uzak kimselerdir."

"Amaçları Müslümanları katletmek ve özgür olma haklarını ellerinden alıp bir dünya terörü oluşturmaktır."

"O insanlar -ki insan derken utanıyorum- sözde amaçları uğruna sadece kendi halinde ibadet eden sivilleri dahi katlediyorlar."

"Ama şu konuda ne yazık ki haklısın."

"Yıllardır kimsenin yapmadığını, bazen Müslüman Müslümana yapıyor ve biz amaçlarımızı unutur hale geliyoruz."

(görüldü)

.........

"Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin."
(Hucurât/10)

.........

☁️☁️☁️

Biz birlik olursak, şayet biz bütünlüğümüzü korursak, Allah izin vermedikçe kimse aramızı bozamaz. Küs olduğunuz bir mü'min kardeşinizle barışmayı deneyin ve ona bu Ayet-i Kerîm'i hatırlatın. Bir kere ilk adımı atmanın tatlı yanını tadarsanız, her daim cömertliğin sizde kalmasını istersiniz.

Mü'minler ancak kardeştirler...

Sarıklı (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin