Promise, I Will Come Back To You |Snarry and Marauders|

Quattro

  Yanlışım varsa af ola! Tam 2195 kelime dediğim gibi yavaş yavaş aksiyonlu yerler geliyor. Şimdiden iyi okumalar.  

 "Merhaba anne, merhaba baba."

Çocuklar şok içinde gözleri büyümüşken James ve Lily bir adım gerilemişlerdi. Yabancının görünüşü aynı James'e benziyordu. Sirius kendine bile yabancı gelen sesle 'hadi canım' dediğinde James'ın bir kaç kez gözlerini kırpıp kendine bakıyor oluşu Harry'i gülümsetti.

"Merlinin sarkık donu adına, hadi oradan!"

---

  Duygusal şeyler düzgün muhakemenin düşmanıdır.  Harry buna annesi ve babası karşısında otururken emin olmuştu. Elindeki anı dolu sıvıya sıkı sıkıya tutunarak güç almaya çalıştı. Yaptığı şeyin tehlikeli olduğunu biliyordu. Ufak bir hatayla kendi doğumunu bile engelleyebilirdi. Ölmemesi için uğraştığı insanların zamanları gelmeden önce ölmelerine sebep olabilirdi. Korkuyordu. Elindeki sıvıya yalvarırcasına baktı. Anılarda gördüğü altı yaşındaki turuncu saçlı kıza ve siyah saçlı çocuğa sarılıyor gibi hissediyordu her güç bulmak için şişeye tutunduğunda.  Bunu başarabilirdi, başarmaktan başka seçeneği yoktu. Arkadaşlarını şimdiden özlemişti. Ron, Hermione, Luna ve Neville hatta Draco'nun bile burada onunla olup yanında yer alması için elinden gelen her şeyi yapardı. Fakat, yalnız gelmesi her şey için daha doğruydu. Omuzlarına bu yük zaten senelerdir çökmüştü. Ne kadar arkadaşlarının yardımıyla bu güne kadar gelmiş olsa da bundan sonrasını kendi halledecekti. Hem ailesi buradaydı, Sirius, Remus hatta Severus da buradaydı. Yanında olmasını istediği herkese kavuşmuştu. Bu görevi ailesiyle birlikte başaracaktı. 

Çocuklar Harry'nin karşısına sırayla oturduklarında Harry Remus ve Sirius'un serçe parmaklarını birbirne bağladığını gördüğünde gülümsedi. Annesi ve babası da el ele tutuşuyordu. İki çiftin arasında kalmış Severus kollarını göğsünde birleştirmiş somurtuyordu.

"Ne yani gerçekten benim oğlum musun?" Diye sordu James. Hala üzerine yapışmış şoku atamamıştı. 

"Görmüyor musun Çatalak bu kişi senin aynın." Harry gülümsedi.

"Sakin ol baba, her şeyi açıklayacağım." Tekrardan elindeki sıvıya bakıp başını usulca salladı. Artık geri dönemezdi. Planının başarıyla sonuçlanmasını diledi.

"Bu sene son seneniz değil mi?" Hepsi başını salladı. "Bundan üç sene sonra bir çocuğunuz olacak adı Harry vaftiz babasi Sirius olacak. bir süre sonra Profesör Tralawney bir kehanette bulanacak. Bu kehanet Voldemort'la ilgili. Voldemort ve bir çocukla ilgili... Kenahette 'Karanlık Lord'u alt edecek güce sahip olan biri ona üç kez karşı çıkmış olanlardan 7.ay biterken doğacak. Bu erkek çocuk Karanlık Lord tarafından kendine denk olarak görülüp işaretlenecek. Ancak bu çocuğun Karanlık Lord'un bilmediği gizli güçleri olacak. İkisinden biri diğerinin elinde ölecek. Çünkü diğeri varlığını sürdürürken ikisi yaşayamaz.' diyecek. O yıl yedinci ayın sonunda iki çocuk doğacak. Alice ve Frank Longbottom'ın tek çocuğu Neville Longbottom ve ben Lily ve James Poter'ın oğlu Harry Potter." Harry boğazını temizledi. Çocuklar karşısında kendi yaşlarında görünen gözlüklü çocuğa bakıp anlattıklarını hazımsamaya çalışıyorlardı. Harry boşta olan elini alnına götürüp yar izini gözler önüne serdiğinde hepsi gözlerini iyice açıp yara izine dikkatlice baktılar. "İşaretlenen çocuk bendim. Longbottom'lar kötü bir şekilde lanetlendiler. Siz Karanlık Lord'a tam üç kere karşı çıkmıştınız." O sırada annesi ve babasına bakıyordu. "Kehaneti duyan birisi oldu. Severus Snape. Karanlık Lord'a yetiştirdi." Harry ağzını açan Sirius ve James'ı eliyle durdurdu. "Sonrasında yaptığını fazlasıyla ödedi. Öyle ki yoldaşlık için çalışmaya başladı beni bu yaşıma kadar korudu." Sirius göz devirirken Snape istemsizce Lily ile göz göze geldi. Özür diler gibi bir tavrı vardı. Severus'un tek arkadaşı annesi olduğunu biliyordu.