18. Bölüm "Müsaitsen Evlenir Misin"

40.6K 2.2K 459
                                    


# Erva #

" Tamam Eylül sen in yemekhaneye ben geliyorum. Dosyaları şu yeni gelen ortopedi doktoruna vermem lazım. Öğle arası yeni girdi zaten İnşAllah odasındadır."

" Tamam kardeşim. Hemen gel yemeği yiyip namaza gidelim."

Elimdeki dosyaları teslim etmek için hızla yürürken bir yandan da İnşAllah doktor odasındadır diye dua ediyordum.
Çünkü doktor yeni geldi ve onu tekrar aramak istemiyorum.

Dosyaları kolumun altına alıp hastanenin soğuk mavi kapısına ve üzerindeki isme şöyle bir baktım.

" Deniz Göksu "

İki kez kapıyı tıklayıp kilitli olmamasını umarak içeri girdim.

Girmemle ayağımın bir şeye takılması ve benim şokla bağırmam bir oldu. Elim ayağıma dolanmış bir şekilde ve özür dileyerek dışarı çıktım.

"Kızım bee..ne diye dikkat etmedim ki! Hayır tamam şok oldun da niye bağırıyorsun. Allah'ım sen affet."

Ben kendime kızarken kapının açıldığını fark ettim. Sanki ben ben değilmişim gibi elimi yüzüme kapatıp çaktırmadan yürümeye çalıştım.

Evet çalıştım çünkü doktor bey beni çağırmıştı.

" Afedersiniz bakar mısınız?"
" Kim? Ben mi?"
" Evet siz hemşire hanım."

Üzgün bir şekilde yanına yaklaşıp özür dilemeye başladım.

" Özür dilerim. Gerçekten namaz kıldığınızı bilmiyordum. Birden seccade ayağıma takılınca şok oldum. Yani o yüzden bağırdım. Tekrar özür dilerim."

Konuşma boyunca kaldırmadığım başımı son cümlemle kaldırmıştım. Ve işte o an yine şok oldum.

'Ahhh bugün şok olma günü sanırım.'

" Hiii !!! Siz ?? "

" Evet ben o gün pastanedeki kişiyim.
Sizden özür dileyecektim."

" N... Neden? "

" O gün adamlarla kavga ettikten sonra sizin kolunuzdan tutup koştum. Size dokundum hakkınızı helal edin. Gerçekten çok pişman oldum. Sizi aradım helallik almak için ama birdaha oralarda bulamadım. Ne güzel bir tevafuk ki Rabb'im burada karşlaştırdı."

" Helal olsun size borcum var. Ben de sizi aradım lakin bulamadım siz de hakkınızı helal edin. Borcumu ödeyeceğim İnşAllah."

" İki poğaçanın parasını alacak değilim. Ha bu arada bugün biraz işim olduğu için namazımı burada kılayım demiştim. Kapıyı kilitlemeyi unutmuşum benim hatam yani."

" Neyse uzatmayalım. Bu dosyaları size teslim etmem gerekiyordu. Buyrun. Allah'a emanet olun."

" Peki teşekkürler."

Ben bir yandan şokla bir yandan şaşkınlıkla hastane koridorlarında yürürken aklımda tek şey vardı
" Bunu Eylül'e anlatmalıyım."
.
.
.
.
" Yok artık. Tevafuğa bak. Demek bizim yeni doktor o adam çıktı vay be."

" Evet kızım ben de şok oldum. Ya bide adamın seccadesine bastım.
Ama borcumu ödemeliyim."

" Tabiki öde. Hakkı kalmasın."

" Neyse hadi gidip namazımızı kılalım."
.
.
.
~~~~~ 3 Gün Sonra ~~~~~

Sabah erkenden hastaneye gelip iki poğaça bir çay aldım. Ne olursa olsun borcumu ödemek istiyordum.

SINIR |Tamamlandı|Where stories live. Discover now