8: Kahel'in Ailesi

1.4K 159 177
                                    

Kahel Neu'nun önünde diz çöküyordu Neurelle ise karmakarışık olmuş bakışlarla Kahel'in eğdiği kafasına bakıyordu.

Lavanta rengi gözlerini çatıya çıkan üçlüye çevirdiğinde yutkundu ve göğsünde kavuşturduğu ellerini çözdü. Şu sahneye kimsenin tanık olmasını istemezdi doğrusu.

"Kahel?"

Neith en sonunda konuşmak zorunda kalmıştı. Kahel kafasını kaldırıp Neith'in sinirle gerilmiş yakışıklı yüzüne baktı.

"Dostum... Kesinlikle sinirlendiğinde fena yakışıklı görünüyorsun." diyerek olaydan daha az zararla kurtulmaya çalışsa da Neith'in gözlerindeki öfkeden nasiplenecek gibi duruyordu. Ayağa kalkıp dizlerindeki tozu sildi ve masum bir ifade takındı.

"Bizi neden takip ettiniz?" dedi Neu Maia'ya bakarak. Maia'nın bu aralar davranışları Neu'nun dikkatinden kaçmamıştı ve bu kızda tuhaf bir şeyler hissediyor olması onu rahatsız ediyordu. O sevilesi tatlı suratı bir tek Neu'ya masum görünmüyordu.

Olaydan beş dakika sonra herkes dağılmıştı ve Neith lavaboda kendi yüzüne bakıyordu. Aine kızlar yatakhanesine dönmüş, Neurelle Maia'yı alıp bir yerlere çekilmişti. Kahel ise odadaydı.

Neith, tuhaf hissetmeye başlamıştı. Parmak uçları karıncalanıyor az önce olan dansın büyüsünü hatırlayarak büyünün onda yarattığı etkiyi hissediyordu. O an bu kadar mutlu ve harika hissetmesinin tek nedeninin Maia olmadığını düşünerek kaşlarını çattı. Büyü nerede olursa olsun Neith'in yakasını bırakmıyordu.

Yutkundu ve suratına sertçe soğuk suyu çarpıp odasına gitmek için koridora çıktı. Odasının önüne geldiğinde kapının hafifçe aralık olduğunu görerek içeri baktı. Kahel yatağının üzerinde telefonla konuşuyordu.

"Bunu yapmak istemiyorum. Buna beni mecbur edemezsin..."

Kahel'in ses tonundaki ciddiyet Neith'in garibine gitmişti. Onunla oda arkadaşı olduğundan beri onun hep neşeli taraflarını görmüş umursamaz halleriyle eğlenmişti. Oysa şimdi ses tonu oldukça tehditkar çıkıyordu.

"Hayır hayır... Ah pekala sus artık!"

Neith kapıyı itip odaya girdiğinde Kahel'in sinirden gerilmiş kahverengi gözleri ile karşı karşıya kalmıştı. Öyle ki az önce çatıda ona sinirli olduğunu bile unutmuştu. Kahel istifini bozmadan telefonla konuşmasına devam ettiğinde gidip yatağına oturdu.

"Tamam yapacağım yeter ki beni daha fazla rahatsız etme."

Telefonu sertçe kapatıp yatağın üzerine fırlattıktan sonra burun kemerini sıktı. Nefesini dışarı verip Neith'ten tarafa döndüğünde gözlerinde yorgunluğun belirtileri vardı.

"Abim..." dedi açıklama yapmak zorunda hissetmişçesine. Neith anladım dercesine dudaklarını birbirine bastırdı.

"Şu sihir turnuvasına benim de katılmamı istiyor. Orada rezil olacağım. Bunu yapmak istemiyorum Neith. Sence ne yapmalıyım?"

Kahel cevaba aç bir halde Neith'in gözlerine çaresizce baktı. Neith ne diyeceğini bilemiyordu. Sihir, büyü, turnuva bu tür şeylerle bir ilgisi olmadığını Kahel de biliyordu ama yine de yardıma ihtiyacı var gibi görünüyordu.

"Neden rezil olasın. Turnuvaya daha var."

Kendine bile inandırıcı gelmeyen bu teselli sonrasında suratı buruşmuştu. Neurelle'in o turnuvada elinden geleni yapacağını ve birinci olacağını biliyordu. İstemsiz bir kıskançlık hissi gelip geçtiğinde arkasına yaslandı ve düşünmemeye çalıştı.

NeithWhere stories live. Discover now