3. BÖLÜM

25 1 0
                                    

  "Yine yeniden ben."

  Sevda'dan ...

     Taksiye bindikten sonra karakola baktım. Burdan sonunda kurtulmuştum. Hastaneye Kuzey'in yanına gidicektim. Taksiciye adresi söyledikten sonra başımı cama yasladım. Uykusuzdum. Çok yorgundum. Bütün gece sabah olmak bitmemişti. Çınar'ın gözleri üzerimdeyken ona bakmamak için kendimi çok zor tutmuştum.
Söyledikleri hala kulaklarımda çınlıyordu.
Bana sokak kızı demişti. Sıradan demişti. Hepsini geçtim katil deyip durmuştu.
Söyledikleri içime dokunmuştu. Kalbimin yanmasına sebep olmuştu.

Bu olanların tek suçlusu olan Mert'e de sıra gelecekti. Ona bunun yaptıklarının hesabını sorucaktım. Ama bana sıra gelmezdi. Polisler çoktan almışlardır içeriye Mert'i.
Kuzey benim suçsuz olduğumu söylediği için Mert'i şikayet etmiştir.
Bir an o delikten hiç çıkmayacam diye düşünmüştüm. Tutuklanıp cezaevine gönderilecem diye aklım çıkmıştı.
Dün gece korku filmi gibi geçmişti.
Trafik vardı ve milim milim ilerliyorduk. Hastaneye az kalmıştı. Kuzey'e teşekkür borcum vardı. Geçmiş olsun demeyi de unutmamak gerekiyordu tabi.
Bütün gece uykusuz kaldığım için gözlerim kan çanağına dönmüştü. Taksici durduktan sonra,"geldik abla." Dedi.

Sırt çantamdan bir miktar para çıkarıp taksiciye uzattım. Taksiden indikten sonra hastaneye girdim. Böyle ortamları sevmiyordum. Hastaneyi, karakolları mahkeme salonlarını vb. Yerlerden hoşlanmıyordum.
Telefonumun sesiyle durdum ve çantamdan telefonumu çıkardım. Arayan annemdi. Meşgule atmıştım. Çıktığımı öğrenmiş olmalılardı. Onlara kırgın ve kızgındım. Bana inanmamış güvenmemişlerdi. Telefonumu çantama geri koyacakken bu sefer Eylül arıyordu. Yirmi cevapsız arama vardı saten. Şuan açamazdım. Kuzey'le konuşmam gerekiyordu. Telefonumu sessize aldıktan sonra çantama koydum. Resepsiyona gittim ve sarışın kıza,"Şey Kuzey burda yatıyor olmalı. Bicaklanma olayında gelmişti." Dedim.

Kız bilgisayarına göz gezdirdikten sonra, "Evet doğru. Kuzey Belirgin. Bu sabah normal oldaya almışlar. 211. Numara üçüncü kat." Dediğinde gülümsedim.

Asansörün önünde beklemeye başladım. Beş dakika olmuştu ve hala asansör gelmemişti. Mecburen merdivenlerden çıkıcaktım. İki şer üçer adımlarla sonunda merdiven bitmişti. Ama bende bitmiştim. Üçüncü kata geldiğimde etrafıma bakınarak yürümeye başladım. Kolidorun sonuna yaklaştığımda kapıda gördüğüm numarayla durdum. Kapıyı araladım ve Kuzey'i gördükten sonra içeri girdim. Kapıda durup Kuzey'e baktım. İyi görünüyordu.
Beni görünce şaşırmıştı.

"Ne işin var senin burda?" Diye sorduğunda kapının orda durmayı bıraktım ve yanına gittim.

"Teşekkür ederim diyecektim. Hem beni kurtardın hemde Mert'in cezasını çekmesine sebep oldun."

"Senin bir suçun yoktu saten." Küçük öksürükler attıktan sonra başını yastığa geri koydu. Canı yanmış gibi yüzünü büzdü.

"Şimdi nasılsın. Geçmiş olsun bu arada."

"İyi falan değilim. Şimdi git buradan."

Neden bana böyle davranıyordu. Herkes kaçarken başında ben kalmıştım. Ona yardım eden bendim. Şimdi ise yüzüme bile bakmıyordu. Buraya kötü bir amaçla gelmemiştim.

"Senin derdin ne Kuzey! Ben ne yaptım sana da böyle davranıyorsun."

Kuzey öfkeli bakışlarını bana doğru çevirdi. Yatakta doğruldu ve sırtını yastığa yasladı. Haraket ederken yarası acımış olacak ki gözlerini yumdu ve dudaklarını ısırdı.

"Benim derdim sevgilin olucak o şerefsiz! Buraya senin baban da dahil olarak onlarca tane adamlar geldi.  Bazıları para teklif etti bazıları da tehdit etti. Mert'i şikayet etmedim çünkü onu o deliğe tıkamazdım. Cezasını ben vericem."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 27, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

POLİSİN SEVDASI (Yeniden)Where stories live. Discover now