Family |Bangtan|

9| Geçmiş

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar!

Minik Jungkook, hyungunun elini sıkı sıkı tutrarak ilerlerken etrafına kısaca bakıp iç çekti, Tae hyungu hâlâ ortalıklarda yoktu ve onun da canı fazlasıyla sıkılmıştı işte. Yoongi küçük kardeşinin büzülmüş alt dudağını gördüğünde hafif bedeni kucağına alıp ilerideki parka yönelmişlerdi. "Asma artık suratını, Taehyung ve Jimin önden gitti sadece," Yoongi'nin bu telkinleri bile Jungkook'un somurtmasına engel olamıyordu ne yazık ki, zira bu beyaz çocuk Jimin istemediği için Yugyeom'u çağırmadığına oldukça pişmandı. "Yama hyung, benim oynayacayım yimse yalmadı, ben ne yapayım?"

Yoongi arkadan gelen Jin ve Namjoon'a kısa bir bakış atıp küçük çocuğu tutan kollarını sıkılaştırdı, "O zaman sende benimle oynarsın Kookie," diyen hyungu Jungkook'u büyük bir şaşkınlığa soktuğunda ne olduğunu bile anlamadan koşmaya başlayan hyungunun boğazına panikle yapıştı. "Hyung! Ne yapıyoysun, düşüyoydum!"

Evlerinin hemen bitiminde kalan parka girdiklerinde Yoongi gözleriyle iki küçük kardeşini aramaya başladığında Jungkook'un yanağına küçük bir öpücük bırakarak koşturan çocukların arasından sıyrılmaya çalışıyordu. Bu sırada da parkın kum havuzunda kumdan kale yapmaya çalışan ikili kendi hallerine dalmış oyun oynuyorlardı, Taehyung tırnaklarının arasına giden kum yüzünden kendini rahatsız hissediyor ve çenesini tutmayı başaramadan Jimin'e sataşmaya devam ediyordu. "Hey, Jiminie, sana bir soru sorcağım,"

"Sor," diye cevapladı tombul yanaklı diğer çocuk, fakat önündeki küçük taşlarla yaptıkları eğri yüzeyli kalenin tepesine araba deseni oluşturmaya çalışırken oldukça meşgul olduğu için erkek kardeşini dinlemeye pek bir fırsatı olmuyordu. "Sence Gumball mı daha iyi, yoksa Darwin mi?" Taehyung amaçsız sorusunu sorup rahatladı, yerden bulduğu ince bir tahtayla tırnağının arasına kaçan kumları çıkarmaya çalışırken Jimin'den kazandığı garip bakışları göremiyordu ne yazık ki. "Bu muydu yani? Bende daha iyi bir şey soracaksın sanmıştım,"

Taehyung kaşlarını çattı ve elindeki kıymığı kumlara atıp kardeşine döndü bıkkın bir edayla, "Jiminie, Jiminie, Jiminie..." derken de gözlerine baygın bir bakışta katmayı unutmamıştı, bunu izlediği bir animasyonda görüp acayip havalı bulmuştu ve sonunda da deneme fırsatı bulduğu için acayip neşelensede bunu dışına yansıtmadan devam etti. "Ben bu soruyu sorarak senin görsellik hafızanı test etmeye çalışmıştım, ama son sorumdan bu yana hâlâ bir beyin gelişimi göremiyorum,"

"Seni pis bokböceği, sensin beyinsiz!" Jimin'in yüksek sesli cırlaması kum havuzundaki diğer çocukları da korkuttuğunda Taehyung sırıtarak avucuna kum doldurup kardeşine uzattı. "Her neyse Jiminie, geçen gün babam izlerken duydum, eğer aç kalırsak toprak yiyerek gerekli mitavinleri alabilirmişiz," Taehyung bu sefer gerçekten büyüttüğü gözleriyle Jimine bakıp ellerinin ortasına avucundan kum boşalttı, Jimin'se kafası karışık bir şekilde ona bakmaya devam ediyordu. "Birincisi o vitamin, Tae-shi, İkincisiyse neden toprak yiyerek vitamin alabiliyoruz ki?"

"Düşünsene akıllım, toprakta ağaçlar yetişip bize meyve veriyor, böcekler yaşıyor; sence toprak mitavinli olmasaydı onlar orada yaşar mıydı?" Taehyung kendi kurduğu hipotezin arkasında dik omuzlarıyla durup sırıtmıştı genişçe, ne kadar bilgili konuştuğunu keşke Jungkook'ta duysaydı diye hayıflanıyordu. "Her neyse Taehyung, bana şu az önce attığın taşı ver," Jimin minik elini uzatıp kardeşine doğru açıp kapatınca Taehyung oflayarak kumların arasına gömdüğü taşı çıkardı ve kardeşine uzatarak ayağa kalktı, tam da o sırada kendilerine doğru gelen minik adımların sahibi bağırarak parkta oynayan çocukların onlara dönmesine neden oldu. "Taehyungie!"

Taehyung kendi adını duyup arkasına döner dönmez beline sarılan küçük kollarla sendelese de ayakta durmayı başararak o da kollarını Jungkook'un boynuna sardı, güneş ışıklarının değdiği yüzünü yere eğip her seferinde ıssırmak istediği yanaklara sahip olan Jungkook'a tepeden bir bakış attı. "Kook-ah, sen ne zaman geldin?" Jungkook çenesini hyungunun yumuşak karnına yaslayıp gülümsediğinde Yoongi de kum havuzuna istemeden de olsa girip ilerdeki Jimin'e yönelmişti, Jimin'in hemen yanına çöken yorulmuş Yoongi'yi fark eden elleri kumlu çocuk hafif bir çığlıkla poposunun üzerine düştü. "Hyung ne yapıyorsun ya, korktum!"