18. Bölüm

13.1K 472 16
                                    

Evett erken gelen bir bölümmm.

Keyifli Okumalar...

Günler hızla geçiyor, zaman su gibi akıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Günler hızla geçiyor, zaman su gibi akıyordu. Minik öğrencilerime  karne dağıtmış onların tatil planlarını büyük bir dikkatle dinlemiş, tatlı heyecanlarına ortak olmuştum. Bu mesleği seçmemde ki en önemli etken minik çocuklardı. Yaz tatili gelmiş okullar artık kapanmıştı. Koca konakta bütün gün ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Sevde hala bana dargındı ve benimle konuşmuyordu. Bu canımı gerçekten yakıyordu. Onun dostluğuna çok ihtiyacım vardı. Sıkıntıdan derin bir nefes aldığımda burnuma gelen kötü kokuyla suratımı buruşturdum. Midem yine alt üst olmuştu. Bir kaç haftadır bulantılarım devam ediyordu. Dinçer tekrar ederse söyle demişti ama onu telaşlandırmamak için söylememiştim. Yatakta dikleşip bulantımın geçmesini beklerken daha da artmasıyla elimi ağzıma koyup, hızla lavaboya gittim. Klozetin kapağını açıp içimdekileri boşaltmaya başladığımda bir elim karnımda, diğer elimde klozetin bir kenarındaydı. Saçımı sıcaktan dolayı topuz yaptığım için çok şanslıydım yoksa saçlarımda batabilirdi. Bir kaç kere boş boş öğürdüğümde midem de artık hiçbir şey kalmamıştı. Hasta olmaktan hatta kusmaktan nefret ediyordum. Klozetten destek alarak kalktığımda yavaş adımlarla lavaboya gidip çeşmeyi açtım. Ağzımı bir kaç kere su verip çalkaladağımda  ağzımdaki kötü tattan kurtulamadım. Diş fırçasını hızla yerinden aldığımda gözlerim diş macununu aradı. Bulamamanın hüsranını yaşarken küçük çekmeceyi açtığımda karşılaştığım şeyle afalladım.
"B-bu olamaz" sesim bir fısıltı gibi yankılanırken çekmeceyi hızla kapattım. Önümü dönüp derin derin nefes aldığımda sakin kalmam gerektiğini çok iyi biliyordum.
"Geciktim tam altı hafta geciktim ve ben  bunu şimdi fark ediyorum" Dehşete düşmüş gibi cümlelerimi sarfettiğimde elimi karnıma koydum. Kesinlikle bugün gerçeği öğrenmeliydim. Elimi karnımdan uzaklaştırıp hızla odaya gittiğimde dolabımı açtım. Gözlerimi giysilerimde gezdirirken yazlık beyaz elbisemde durdu. Hava sıcak olduğu için bunu giyebilirdim. Elbiseyi askısından çıkarıp üzerime geçirdiğimde elbise tam dizlerime geliyordu.

Omuzları düşük giyiliyordu ama ben burada onu öyle giyemeyeceğimi bildiğim için askılarını indirmedim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Omuzları düşük giyiliyordu ama ben burada onu öyle giyemeyeceğimi bildiğim için askılarını indirmedim. Saçlarımı tokadan kurtarıp serbest bıraktığımda makyaj yapmaya gerek duymadım. Çantamı alıp içine telefonumu da attığımda artık hazırdım. Derin bir nefes aldığımda kendimi odadan dışarı attım. Dinçer işte olduğu için çok şanslıydım. Yoksa onun tarafından sorguya çekilirdim. Merdivenleri sessiz sessiz indiğimde kimseye yakalanmadığım için sevinmiştim. Büyük avluyu aşıp kapıyı açtığımda adamlar bakışlarını bana çevirmişti.
"Buyrun hanımım?" İşte şimdi yanmıştım. Bu adamlar ben gittiğimde hemen Dinçer'e evden ayrıldığıma dair haber vereceklerdi.
"Bana taksi çağırır mısınız? Bi işim var ama Dinçer'e hemen haber vermeyin ona sürpriz yapacağım ve sizin yüzünüzden bozulmasını istemiyorum." Adamlardan biri kafasını sallayıp, telefonunu çıkardığında taksiyi beklemeye başladım. Sabırsızlandığım için yerimde duramazken zaman sanki çok yavaş ilerliyordu.
Taksinin kapının önünde durmasıyla adamları tekrar uyarıp, bedenimi taksiden içeriye attım.
"En yakın hastaneye lütfen" Taksici başını salladığında bende camdan dışarıyı izlemeye koyuldum. Benim minik bir mucizem olacaktı. Bu hissi insan nasıl tarif edebilirdiki içinde senden ve sevdiğin adamdan bir parça taşımak bambaşka bir duyduydu. Sağ elimi kaldırıp, karnıma koyduğumda okşadım. Oralarda bir yerde olduğunu biliyordum ve bunu kesinleştirmeye ihtiyacım vardı.
"Hayatıma renk, neşe katacaksın miniğim. Sen anneninde, babanın da mutluluğu olacaksın" Karnıma bakıp fısıldadığımı dışarıdan biri görse deli olduğumu düşünürdü. Gözlerimden bir damla yaş yanaklarıma aktığında ellerimi kaldırıp, yanaklarımda ki izleri temizledim. İstemediğim bir adamla, istemediğim bir evlilik yapmıştım. Onu bu kadar seveceğimi düşünmüyordum ama Dinçer için, sevdiğim adam için canımı bile verirdim. Şimdi sevdiğim adamdan bir parça taşıyor olabilirdim. Eğer gerçekse Dinçer'in öğrendiğinde ki halini görmek için sabırsızlanıyordum. Dudaklarımda bir gülümseme oluştuğunda taksinin durmasıyla başımı kaldırdım. Taksiciye parayı uzatıp, arabadan indiğimde adımlarımı hastaneye doğru yönelttim. Bedenim heyecandan titrerken hastaneye giriş yaptım. Derin bir nefes alıp, görevliye doğru ilerlerken Dinçer'e haber vermemek için kendime zar zor hakim oluyordum.
Gülümseyip, masanın önünde durduğumda genç kız bakışlarını bana çevirdi.

Sevdan Bir Ateş ~TAMAMLANDI~Where stories live. Discover now