Sevdan Bir Ateş ~TAMAMLANDI~

15. Bölüm

Çokkk geç gelen bir bölüm oldu biliyorum ama ancak kafamı toparlayıp bir bölüm yazdım.🙏 Sınavlardan sonra zor oldu oturup bir bölüm yazmak, sonunda yazabildim ama😅 Şimdi sizi çok bekletmiyorum ve bölümle baş başa bırakıyorum. Yorumlarınızı, oylarınızı bekliyorum🙏 Kurguma şans verdiğiniz için de çok teşekkür ederim❤❤🙏🙏

Keyifli Okumalar...

Serkan, masadan kalkıp Dinçer'in yanına gittiğinde kolundan tutup, bakışlarını Cesur'dan ayırmasına sebep oldu.
"Sen Ceylin'in yanına git" Dinçer her ne kadar Cesur'a haddini bildirmek istese de şuan sadece karısını merak ediyordu. Dinçer, kolunu Serkan'dan kurtardığında adımlarını karısının gittiği yöne çevirdi. Uzun koridoru aşıp lavaboların olduğu yere gelince durdu. Bakışlarını kapıya çevirdiğinde içeriye giremeyeceğini biliyordu. Ne olursa olsun düşüncesiyle derin bir nefes alıp kapının kulpunu tuttuğunda kapıyı araladı. Gözleri, aynadan karısının bakışlarıyla birleştiğinde eli kapının kulpundan düştü ve adımlarını sevdiğinin yanına yönlendirdi.
Ceylin, şaşkın bakışlarını kocasına yönelttiğinde bakışlarını aynadan ayırdı ve bedenini kocasına doğru çevirdi.
"Dinçer napıyorsun? Buraya giremezsin" Dinçer karısını duymamazlıktan gelip ince bedenini kollarının arasına aldığında başına bir öpücük kondurdu. Ceylin' de kollarını kocasının beline doladığında göğsüne sokuldu.
"O adam sana bir şey mi yaptı Ceylin? Neden kaçtın oradan?" Dinçer, sorusundan sonra karısının kasıldığını hissetmişti. Ceylin derin bir nefes koyverdi.
"Bana hiçbir şey yapmadı ama o adamda, beni rahatsız eden bir şey var. Sürekli imalarından, bakışlarından rahatsız oluyorum. Bugün o dedikleri doğru onunla karşılaştım. Konuşmamaya çalıştım. Tuğra varken bunu pek beceremedim." Dinçer, karısını korumak ister gibi  daha çok sardığında derin bir nefes aldı.
"Eve gidelim, her şeyi anlatacağım sana." Ceylin, başını kocasının bedeninden ayırdığında başını salladı. Ne olduysa aralarında gerçekten merak ediyordu. Kocasının ellerini, kendi ellerine kenetlediğinde beraber lavabodan çıktılar. Neyseki Dinçer'i kimse görmemişti yoksa adam gerçekten rezil olacaktı. İkili uzun koridoru aşıp, yemek yedikleri masaya geldiklerinde bütün bakışlar onlara döndü.
Dinçer boğazını temizleyip söze başladı.
"Biz bu gece erkenden ayrılıyoruz. Eve gidelim artık size de iyi eğlenceler." Damla, oğlunu sallayarak ayağa kalktığında Ceylin'i öptü.
Genç kız da minik Efe'nin yanağına öpücük kondurduğunda  herkesle vedalaşıp, restoranttan ayrıldılar. Sessiz geçen yolculukta kimse konuşmamış, sadece yola odaklanmışlardı. İkisi içinde yorucu bir gün olmuştu. Sessiz ortamda yankılanan mesaj sesiyle Ceylin hızla telefonunu eline aldı. Ekranı açtığında kuzeninden bir mesaj gelmişti. Mesajın üzerine tıkladığında gözlerini ekranda gezdirdi.
"Yarın buluşabilir miyiz? Sana anlatmam gereken önmeli bir konu var" Ceylin okudukları karşısında meraktan kaşlarını çattsa da yarını beklemesi gerektiğini biliyordu.
"Tamam" yazıp mesajı gönderdiğinde telefonu kapatıp, camdan dışarıya odaklandı. Araba bir kaç dakika sonra durduğunda Ceylin, emniyet kemerini çıkarıp bedenini araçtan indirdi. Dinçer arabanın etrafında dolanıp karısının yanına geldiğinde anahtarları adamlarına uzattı. İkili sessizce eve girip odalarına çıktıklarında Ceylin artık bir açıklama bekler gibi kocasının yüzüne baktığında Dinçer, rahatlamak için ceketini çıkardı. Kol düğmelerini açmaya başladığında karısına gerçekleri anlatmaya başladı.
"Dilara, yani Cesur'un kız kardeşi..." Ceylin şaşkın gözlerle kocasına baktığında Dinçer, bakışlarını karısına çevirdi ve başını hayır anlamında salladı.
"Benimle ilgili değil bitanem merak etme. Dilara, Alper'e yani Sevde'nin kocasına aşıktı. Tabi o zamanlar Alper, Sevde'yi seviyordu. Sonra Sevde ve Alper ile evlenince Dilara bunu kaldıramadı ve intihar etti. Cesur bu olayı hep bizden bildi. Her yerde önümüze taş koymaya çalışıyor. O yüzden o adamdan uzak durmanı istiyorum." Ceylin üzgün gözlerle kocasına baktığında hızla yanına gitti ve göğsüne sokuldu. Bu yaşananlar gerçekten çok kötüydü. Sevde'ye üzülüyordu kadın kızını tek başına büyütmüştü. Ne kadar ailesi yanında olsa da kocasının eksiğini hep hissettiğinden emindi.
"Sevde'nin yaşadıkları çok zor şeyler ve bu onun üstesinden gelmiş. Kendimi onun yerine koyuyorum da-" Ceylin, cümlesinin tamamlayamadan Dinçer karısının yüzünü ellerinin arasına aldı. Bakışlarını mavinin en güzel tonuyla birleştirdiğin de bu anın hiç bitmesin istedi.
"Endişeni hissedebiliyorum ve görüyorum. Korkma" Dinçer karısının yanağını parmağıyla okşamaya başladığında bakışları tadını hala unutamadığı dudaklara kaydı. Hiç düşünmeden dudaklarını karısının dudaklarıyla birleştirdi. Ceylin, başta afallasa da o da kocasına ayak uydurdu. Kollarını kocasının ensesinde birleştirip, öpücüğü derinleştirdiğinde uzun bir gece onları bekliyordu.