KONU 4: "Tesadüf nedir? Nasıl oluşur?"

205 56 1
                                    


Medyada Kuzey var. Ne karizmatik ya... Neyse bir bakın derim.

################

Önceki Bölümden

Ne diyorsun abla. Sırtına sırtına tekme atıyordu işte"

"Boğazıma kaçan fıstığı çıkarmaya çalışıyordu. Ayrıca tanımıyorum bile onu. Ama çok iyi çocuk belli. Bak ne hale geldi"

"Neyy"

Bakışlarımı gence çevirdiğimde sağ gözünü tutmuş bana nefretle bakarken yakaladım. Ne yaptım ben?

Hani yer yarılsa da içine girsem dediğiniz zamanlar olur ya. İşte su an yaşadığım şey tam olarak buydu.

----------

İnsan bir kere hayal kırıklığına uğradı mı o duyguyu tekrar tekrar yaşar. Bir kere utancı tattı mı bağışıklık yapar. Her duygu kendini tekrar eden döngü halindedir. Bir duygu hariç. Mutluluk...

"Oğlum hadi hızlı yürüsene! Geç kalacağız."

Bilgenin sızlanmasıyla hayal aleminden çıktım. Adımlarımı daha da hızlandırdım. Aklım dün olanlardaydı. O çocuğun boş yere yumruk yemesine sebep olmuştum. Üstelik o,  meğerse kadının hayatını kurtarıyormuş. Dün olanlar aklıma tekrar gelince elimle yüzümü kapadım. Çocuğun suçsuz olduğunu öğrendiğimde özür dilemeden kaçmıştım oradan. Korkudan değil. Utançtandı kaçışım. Ne diyebilirdim ki? Dayak yemene sebep olduğum için özür dilerim mi?

Bahçeden içeri girmemizle arkadaşlarıyla gülüşen bir adet Kuzey görüş açıma girdi. Ah be! Forması bile yakışıyor çocuğa ya. Asker traşlı kıvırcık saçları da ayrı bir karizma. Bir de o orman gibi yeşil gözleri yok mu. Beni benden alıyor.

Bahsi geçen yeşiller benim mavilerimi bulduğumda olduğum yere çivilendim. Bilge, benim durduğumu fark etmemiş olacak ki ilerlemeye devam ediyordu.

Oha oha! Kuzey bana doğru geliyor. Kesin bilgeyi soracak. Ne diyeceğim ben ya?

"Günaydın."

"G-Günaydın."

Ah lanet girsin. Kekeledim mi ben ya.

"N'aber? "

"Bildiğin gibi. Senden n'aber?"

"İyi." Bir müddet sessizlik oluştu. Sessizliği bozan kişi yine Kuzey oldu.

"Bilgeyle ilgili bir şeyler öğren-" derken Bilge seslendi.

"Burak. Gel hadi!" Yokluğumu fark etmişti demek. Ah bir de bilmeden beni bu durumdan kurtardı.

"Benim gitmem gerek. Sonra konuşuruz." dedim aceleyle.

Morali bozulsa da "Peki." dedi. Of ya! Daha ne kadar kaçacaktım? Bilgenin yanına gittiğimde bana sorgulayıcı bakışlarını atıyordu.

"Ne istiyordu yine? "

Çok güzel! Bir bahane daha bulmalıyım.

"Resmi ne zaman yapacağımı sordu."

Kafasını salladı. İçeri girip pencere tarafındaki yerimize oturduk.

" Seninki gelecek birazdan iyi olacaksın değil mi?"

Bilgenin konuşmasıyla ona döndüm. Siktir.. Barış hoca.. Ben.. Bilge.. Ona söylediğim yalan..

O an neden Barış hoca demiştim ki sanki? Bir kere biz sayısal öğrencisiyiz. Bu yüzden her gün matematik görmek zorundayız. Bu da her gün Barış hocayı görmek demek. Aklıma sıçayım. Ne yapacağım ben?

Aşkın KARMAŞIK Hâli [Gay]Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ