İlk kitabı okumadan bu kitabı okumayınız.
Çünkü hiçbir şey anlamazsınız!
Aksiyon kat be kat yükselerek devam ediyor!
Size tek bir ipucu verebilirim;
Gece'nin psikologluk yaptığı hastanede Gece'nin babası var!
Siz anlarsınız herhalde olacakları?
K...
Aslında iki tane oda tutmuştuk fakat bir karışıklık sonucu bize bir tane villa vermişlerdi.
Villaya girip eşyalarımızı yerleştirdik ve mayolarımızı giydik.
"Burası çok mu güzel?"
"Galiba öyle."
"Oturmayı mı düşünüyorsunuz yoksa gidip bir şeyler yemeği mi?" Deniz'den gelen soru üzerine ayağa kalktım.
"Denizciğim,yemek,ben ve sen? Ne dersin?"
"Güneş, Çınar'ın yanında kal.Hadi gidelim güzelim." Üniversiteden beri Deniz ile çok yakınlaşmıştık.Bazen kızlardan daha yakın olduğumuzu düşünüyorum.
Sonunda restorana vardığımızda beni sandalyeye oturttu. Ona öpücük attım.
Deniz karşıma,Çınar yanıma diğer yanıma Baran ve onun karşısına Hilal ve Çınar'ın karşısına da Güneş oturdu.
Yanımıza gelen garsona istediklerimizi söyledik ve sohbet etmeye başladık.
"Ya biz diğer oteli iptal edip üç günü buraya mı eklesek?"
"Yok sıkılırız,bi'otel daha iyi olur."
"Bence de Günışığım." Çınar'ın omzuna kafamı koydum ve gözlerimi kapattım.
Bilmem farkında mısın ama kızların ikisi de nişanlı. Tek sizin adınız yok.
Pis Çınar!
Gözlerimi açıp hışımla kafamı omzundan kaldırdım. Tam çemkirmeye başlayacakken bulunduğumuz yerin güzelliği aklıma geldi ve bakışlarımı zorla da olsa yumuşattım.
"Şey,böcek geldi de,ondan." Güldü.
"Tamam güzelim." Yemeklerimizin gelmesiyle sohbet kesildi ve herkes yemeğine yumuldu.
Yemek kısa süre de bitince havuza gittik ve şezlonglara yayıldık.
"Ne içiyoruz kızlar?"
Hemen atladım
"Ben malibu içiyorum."Gerçekten merak ettiğim bir içecekti.Hilal
"Biz de üç tekila alalım." İçeceklerimiz gelince onları içmeye başladık.
Birkaç dakika sonra biri omzuma dokundu.
"Buyrun?"
Oha! Sen Çınar'ı bırak bunu al Gecez
Saçmalama iç ses. Bu çocuk en fazla on yedi yaşındadır. Aramızda sekiz yaş var.
Ha yoksa alırdın yani bu çocuğu kendine?
Ne sandın!
Kendi kendime güldüm.
"Merhaba,şey,ben sizi uzaktan gördüm de,çok güzel gülüyorsunuz.Tanışmak istedim. Bir de sanki sizi bir yerden tanıyorum?"Gülümsedim.
"İnstagram fenomeni gibi bir şeyim,dans videolarım var. Belki oradagörmüşsündür. Gece ben."
"Mehmet. Ben de,çok teşekkür ederim geri çevirmediğiniz için."El sıkışırken tekrar güldüm.
"Ne demek! Benim için bir zevkti."
"Bir de fotoğraf çekilsek? Bu arada sevgiliniz var mı?"Arkamda beni izleyen Çınar'a dönüp elini tuttum ve kendime çekip yanağına öpücük kondurdum beline sarılırken kolunu omzuma attı.
"Evet var."
"Nişanlı falan mısınız?"
"Evet."
"Hayır."
Evet mi dedi o?
Çınar'a döndüm.
"İyi misin?" Bana döndü.
"Tüm süprizi mahvettin be Gece'm."Çocuk bu sırada hala yanımızdaydı.
"Ne süprizi ya?" Çocuğa döndü.
"Müstakbel karıma dik dik bakmayı keser misin genç? Sen gelmeseydin ne güzel süpriz vardı." Çınar bana döndü.
"Gökyüzü'm,o evlilikten korkma meselesi var ya,yalandı o.Ben her şeyi bugün için hazırlamıştım ama bu çocuk yüzünden daha fazla dayanamayacağım.Zaten giyiyorsun şu bikinileri bari elinde yüzük olsun değil mi?Neyse işte bitanem benimle evlenir misin?"
"Oha,çok ani oldu ya bu." Şoktan yavaş yavaş çıkıp önümde mayoyla eğilmiş Çınar'a tekrardan baktım. Yüzük elindeydi.
"Tabii ki evet!"Ona sarıldım ve beni havada döndürüp yüzüğü parmağıma taktı. Çocuklar tebrik ederken Çınar'a tekrar sarıldım ve bu anın tadını çıkardım. Ta ki Deniz tarafından havuza atılana kadar... bir yandan gülerken diğer yandan içimden geçirdim
