"Sağdaki benim güneşim, soldaki ise parlayan bir şeyler işte."
Kalp atışlarım hızlanırken başka bir fotoğrafa geçtim. Beni sağa konumlandırmış ve beraber gökyüzünü izlerken maviliğin yanında sadece ben vardım.
"Sağdaki benim gökyüzüm, soldaki ise sıradan bir mavilik işte."
Hemen sayfayı çevirdim. Şimdi de derin derin nefesler alıyordum. Dolan gözlerim bana hiç iyi gelmiyordu. Sorun kalbime, sağdaki de soldaki de yemin ederim Yoongi'di.
Bir sonraki sayfayı artık istemsizce çeviriyordum. Gözlerimden akan yaşları silerken neden ağladığımı bilmiyordum. Sadece yanımda olsun istiyordum. Ben bunlara bakarken mutlu olduktan sonra onun bana sarılıp beni öpmesini istiyordum.
Bu seferki sadece karanlıktı ve sokakta yürürken düşen beremi gülerek düzeltirken beni çekmişti. Her taraf karanlık sadece suratıma flaş ışığı patladığı için ben gayet aydınlıktım.
"Sağdaki benim her karanlıkta parıldayan yıldızım, soldaki de salak saçma bir karanlık."
Bunlara tek bakmak beni daha çok üzmüştü. Hıçkırarak albümü yere fırlattım. Yaptım belki fazla duygusallıktı ama zaten duygu dengem berbat haldeydi. Aramak ve aramamak arasında kalıyordum onu. Sonra telefonumu alarak aradım ve koltukta minicik olana kadar küçüldüm.
Çalan telefon bir türlü açılmıyordu. Sonra kapanacakken birden açılmıştı ve odaya kalın tınılı sesi yayılmıştı.
"Sevgilim," beklemişti bir süre. Benden ses gelmeyince bir iki hışırtıdan sonra yeniden konuşmuştu. " Uyumadın mı sen?"
Nasıl uyumamı beklerdi ki? Beni hiç takmadan bütün gününü geçirmişti ve şimdi de uyuduğumu sanıyordu.
"Neredesin?" Çatlayan sesimle adeta mırıldandım. Derin bir nefes aldı. Sanki tereddüt ediyordu ama en sonunda konuştu.
"Jaehyun'la beraberim." Ne alakası vardı şimdi? Yine benim bilmediğim şeyler dönüyordu ortalıkta ve ben cidden sıkılmıştım.
"Sen iyi misin?" Sorduğu soru karşısında savunmasızdım. Çünkü iyi falan değildim ve ona ihtiyacım vardı. Susmaya devam ederken birden birileriyle bir şeyler konuşmaya başladı ve nefes sesleri sıklaştı. Sanırım koşuyordu.
"Jimin, bir şeyin yok değil mi? Korkutma beni." Öylece yere attığım albüme bakarken koştuğunu kesin bir şekilde anlamıştım.
"Sen yoksun. Bir şeyim değil, her şeyim yok." Güçsüz sesimle mırıldanmıştım ve o ardı ardına bir şeyler sıralarken hiçbirini dinlemiyordum. Kafamı dizlerime daha da gömüp ağrıyan eklemlerimi takmadım. O sırada yumuşak ses tonu beynimin içinde yankılandı.
"Geliyorum, tamam mı? Bekle, en kısa sürede oradayım. Tanrım, rahat hareket edemiyorsun diye seni evde bıraktım. Yalnız kaldığın için üzgünüm, sevgilim." Neden şimdi aklına gelmiştim ki?
"Neden gittin?" Cevap vermeyişi içimde bir yerde kötü şeylerin döndüğünü söylüyordu.
Kırık kalbimle öylece bekleyecektim büyük ihtimalle, başka bir seçeneğim veya ondan başka bu kadar güvendiğim kimse yoktu.
"Sana dün çekilmiş bir iki fotoğraf atacağım. Bütün gün o kişiyi bulmak için uğraştım Jaehyun ile. Görünce anlayacaksın." Jaehyun ne alakaydı? Birden güçlü bir ses duyunca cadde koştuğunu düşünmüştüm. Araba ve insan sesleri geliyordu. Hem sakinleşmek hem de o gelene kadar zaman geçirmek için kısık sesle saymaya başladım.
"Bir, iki, üç, dört..." Nefes sesleri kulağımda çınlarken bir şeylere küfür ettiğini duydum. Durmuştu ve sesi uzaktan geliyordu. Sonra yeniden yakınlaşan nefes sesi ile konuşmaya başlamıştı. İçimde kötü bir his vardı.
"Sayıları sayma, güzelim. Beni say, orada olacağım. Sadece lanet aklım çok karışık tamam mı? Seni seviyorum." Sonra telefonu kapatmıştı. Kesif sessizlik ile öylece kalmıştım. Ama sonra saymaya devam etmek aklıma geldi.
Ben de omuz silkerek onu saymaya başladım.
"Yoongi, Yoongi, Yoongi..."Hala içimden devam ederken telefonuma gelen mesaja baktım. Görseller inerken ellerim titriyordu çünkü hiç de hafife alınacak bir şey gibi durmuyordu.
"Bunlar..." Bir kafede oturmuş simsiyah giyinimli adamı görmemle şaşkınlıkla açılan gözlerim bu kişinin o olduğunu inkar ediyordu. Daha sonra kasaya yürürken de bir iki fotoğrafı vardı ve şaşkınlığım gittikçe artıyordu. Yoongi'nin telefonunda gördüğüm fotoğraflarla neredeyse aynı duruyordu.
Yoongi'ye benzeyen ama ondan daha cılız ve uzun olan adam, Min Yoonki?
İçimden hala onu sayarken bir şey fark ediyordum.
Kaç tane daha ondan sayacağımı söylememişti...
xx
YOU ARE READING
with spare part | yoonmin
Fanfiction"Sen! Yedek Parçalı!" xx for all my adult children
℘count me
Start from the beginning
