XII. 999

4.1K 436 154
                                    





İyi okumalar dilerim.
Lütfen satır arası yorumları unutmayınız.

 Lütfen satır arası yorumları unutmayınız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



XII. 999

Ben Cocks - So Cold
Broken İris - The Eyes of Tomorrow
Go Go Dolls - İris


♟️



Her genç kız gibi bazen yaşadığım olayların altında ezildiğimi hisseder, hayatın bu kadar zor olmasına lanet ederdim fakat itiraf etmeliydim, son bir aydır yaşadıklarımdan sonra, öncesinde kendime dert edindiğim şeylerin ne kadar önemsiz olduğunu anlıyordum. Ölüm kokan ve ruhumu harabeye çeviren bu zorluklar içimde oluşturduğum duvarlarda büyük çatlaklıklar yaratmıştı.

Kendimden vazgeçmeyi düşündüğüm bir sürü an vardı, prenses Alvina'nın tatmin olmadığı, ruhunda hissettiği boşlukları dolduramadığı binlerce zaman döngüsü vardı ama hiçbiri şimdikiyle kıyaslanamazdı.

Ailem beni hep güçlü yetiştirmeye çalışmıştı. On dört yaşımdayken babaannemi yitirdiğimde bir damla bile gözyaşı dökmememin nedeni onu sevmemem değildi. Aksine babaanneme hayran olarak büyümüş bir kız çocuğuydum çünkü bir tek ondan şefkat görmüştüm. O öldüğünde içimde hayat bulan acıyı tarif dahi edemezdim fakat o kadar acı çekmeme rağmen hiç ağlamamıştım. Çünkü bana bu öğretilmişti. Ne kadar üzgün olsan da ağlama, haksız olsan da başını eğme ve biri sana tokat atarsa sen ona yumruk at.

Gücün bu olduğunu sanırdım. Şimdiyse zayıflık gösterdiğimi anlıyordum. İçimde, derinlerimde, bastırdığım bütün duygular gün yüzüne çıkmaya başlamışken kontrolümü yitiriyordum. Bu yüzden girdiğim lavabodan çıkamıyor, baktığım aynada gördüğüm kendim haricindeki yansımalardan gözlerimi ayıramıyordum.

Pelin'in tebessüm eden yüzüne eklenen İlayda'nın gülümsemesi, ikisi de bana bakarlarken ben aynadaki görüntülerini inceliyordum. Vücudum felç geçirmiş gibiydi. Hareket edemiyor, soluklanamıyordum.

Gözlerimi yumarak zihnimdeki güvenli alana gittim.

Şöminedeki odunların yanarken çıkardığı sesi işitebiliyordum. Burnuma dolan tarçın kokusuyla midem kasıldı. Bakışlarımı geniş pencerelerin ardında yağan karda dolaştırdım. Her yer bembeyazdı. Ayaklarımın dibinde duran köpeğim başını kaldırıp bana baktığında yumuşak tüylerini okşamaya başladım. Kısık ses ile çalan şarkıyı mırıldanmaya başladığımda bedenim gevşedi.

İçimde hissettiğim sevgi açlığını bu zamana kadar hep kontrol etmeye, bastırmaya çalışmıştım. Bu yüzden kaçtıklarımdan saklanabilmeyi başardığımda kendimi hep daha sıcak bir ortamda bulurdum. Sevgi görmesem bile rahatsız edilmediğim bu yerde, her daim kalmak isterdim.

KAYIP MELEKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin