Gelincik Dokunuşu

41 18 1
                                    

Mutluluktan bile hüzünlü gözyaşları süzülüyordu. Mutluluk ve acının ortak yanı bumuydu. Gözyaşlarının buluştuğu bir durakmıydı yoksa. Belkide gelenekleri buydu. Birbirine kan güden iki duygunun merkezinde buluşmaktı..

Gözyaşlarının geleneklerini sergilediği yerde sıra Buğraya gelmişti. Sevenleri sesini yitiren adamın parmaklarına dikmişti gözünü. Elindeki not kağıtlarının rengi önemini yitirmişti. Hislerinin, umutlarının ve hatta hayal kırıklıklarının bile rengini yansıtıyordu bu sayfalar..

Sessizliklerine huzur bulaşmış öylece beklerlerken Buğra yazmayı bitirmiş ve Algına uzatmıştı not parçalarını. Sebebi Algının bu sayfalara hayranlığımıydı yoksa Gamzeden bir parça olmasımıydı bilinmez ama Algını mutlu etmişti, duygularının kendi sesine emanet edilmesi. Kendi sesinden can bulacak olması..

Tuana kollarını Ömerle düğümlemiş, Algının dudaklarından dökülecek sözlere odaklanmıştı..

Muhammet ise Buğrayla birlikte aynı yere bakıyordu sessizce. Gökyüzünde kaybolmuş gibilerdi. Ve Algın okumaya başlamıştı..

" Selam olsun dostlarıma ve yalnızlığımla dost olanlara..

Ben bildiğiniz Buğra dostlarım. Lakin yalnızlığımla dost olanlar tanımıyor Buğrayı, Buğrayı olmak istediği adam gibi tanıyorlar. Yani anlayacağınız sizde Buğra onlarda ise Akın benim adım..

Onlarla tanıştıktan sonra başladım ben sevgi uğruna savaşmaya, ihtimali olmayan birşeyleri kurtarmaya, imkansız denilen bahanelerden kurtulmayı. Bu yüzden sanırım adımı değiştirdiler. Adımın anlamını taşıdığım için yüklendiğim için belkide bilmiyorum..

Sevgiyi bilir misiniz ? Dostlarım. Anlatabilir misiniz ?

Gözlerinizde gördüğümü sizde görüyormusunuz acaba. Ömer için Tuanada ve Muhammet için Algında beliren ışık olmalı. Bahaneler , imkansızlık ve yalan dolan arkasına saklanmadan beliren bu ışık olmalı..

Sevgi evet sevgi bencede fedakarlık ister. Tek taraflılık olmayı kendine yediremez. Ve ben sevgiyi tanıdığımda en sevdiğimin ismini değiştirdi bu dostlarım. Korkuyorum işte acaba odamı isminin anlamını taşıyor diye..

Dediği şekilde değişmişmidir ismi, Sarya diye. Egosunamı yutturdu yoksa bendeki sevgiyi. Ya inat ettiyse geçmişe , geçmiş yüzünden hiç ettiyse yüreğimi. Ah be dostlarım düşündükçe acı çekiyorum işte. Acıya rağmen nasıl sevebiliyorum onu öyle. Bende bıraktığı birşeyler olmalı yada hayır hayır pardon unutmuş olmalı bence. Belkide benliğimde var olan herşeyi götürdüğünden dolayı bende böyle..

Kalkıp geceme laf etmeyin öyle. İstemeden darılıyorum sonra sizlere. Bilmezmisiniz hayallerim gecede can buluyor sadece. Gecenin hiç kokusunu çektinizmi içinize. İmkansız kıyılan hayaller kokuyor buram buram bir şekilde. Imkansız bahanesiyle terk ettiği hayallerimi saklıyorum ben gecede. Yaşıyorum işte onu onsuz bir şekilde yaşıyorum hayallerim sayesinde..

İyisiyle kötüsüyle kucak açtı geceler, sessizliği ile birlikte bizden olan herşeye. Bu yüzden seviyorum geceyi kendimden bir parçaymış gibisine.. "

Dostları satırlarla henüz yeni tanışmışken annesinin çağırması üzerine yarım kalmıştı satırları. Belki bir gün okunacaktı kaldığı yerden belkide yalan olup kaybolacaktı, unutulacaktı..

Üstünden günler geçmiş ve Algın evlerine uğramıştı. Birbirini bilen iki insan olarak karşılıklı oturup dertleşmek istemişti..

Ve Buğraya bir çift söz söylemişti..

" Merhaba Gamzemin kahramanı..

Kurtarabildinmi onu.. "

Suçluluk hissiyle yaşayan bir insana ne kadar dokunabilirdi bu sözler...

Ahiretliğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin