Bilmiyorlar.

120 8 9
                                    

''Geliyorum!'' diye seslendim.

''Bekliyorum.'' diye sıkıntılı bir ses karşılık verdi.Yaklaşık iki saattir Harry'i aşağıda bekletiyordum.Buradan gitmek istemediğimi daha farklı bir şekilde belli edemezdim.Çantamı hazırlarken,Harry'nin tişörtlerinden birkaç tane sıkıştırdım.

''Amelia,geç kalacağız.Gitmeni istemiyorum ama ailen endişelenecek.''

''Geliyorum bebeğim.İki dakika bekle.''

''İki saat oldu!'' dedi sitem edercesine.Daha fazla beklememek için son kez aynaya bakıp aşağı indim.

''Seni bırakmak istemiyorum.'' dedi.

''Ah,ben can atıyorum.'' deyince şaşkın yüz ifadesine gülerek beline sarıldım.

''Şaka yapıyorum,yoksa neden bu mükemmel vanilya kokusunu terketmek isteyim ki?''

''Kokumu sevmiyorsun sanıyordum.Yani..normalde erkekler vanilya kokmazlar.''

''Saçmalama,kokuna tapıyorum.'' deyip boynuna yaklaşıp kokusunu içime çektim.

''Tapıyorum.'' diye fısıldadım.Uzanıp dudaklarımla dudağına dokundum.

''Harry?'' dedim sessizce.

''Hmm?''

''Dudaklarına krem falan mı sürüyorsun?''

''N-ne?'' deyip dudaklarını silmeye başladı.

''Hayır,hayır dur.Çok yumuşaklar.Öyle demek istemedim.'' dedim.

''Ah,hayır sadece sevgilimle biraz fazla öpüşüyoruz.'' dedi.Sırıtıp,

''Şanslı sürtük.'' dedim.Bu sözüme kahkaha atıp çantamı eline aldı.

''Kremi koydun mu?'' dedi saçlarını düzeltirken.

''Evet.'' diye cevapladım.

''Banyodaki tokanı?''

''Ha? Banyoda tokam mı kaldı?''

''Alma,yarın görüştüğümüzde getiririm.''

''Bu bir çıkma teklifi mi bayım?''

''Böyle etmek istemezdim prenses ama evet bu bir çıkma teklifi.'' dedi kapıdan çıkarken.

''Prenses? Az önce kendine sürtük diyen bir kız prenses olamaz.'' dedim.Gülüp arabaya yürümeye başladı.Bende yanına ilerledim.Arabaya bindiğimizde emniyet kemerini takıp sürmeye başladı.Hava sis kaplıydı.Arabanın farları sisi delip geçerken,ikimiz de sessizliğimizi koruyorduk.

''Yarın görüşmesek olur mu?'' Kendi sesimle irkildim.Harry de şaşırmış olacak ki gözlerini yoldan bana çevirdi.

''Neden?''

''Rory'le zaman geçirmem gerektiğini düşünüyorum.''

''Anladım.'' Bozulmuş gibiydi.

''Harry,o benim en yakın arkadaşım.''

''Birşey demedim Amelia.'' dedi dişlerinin arasından.

''Ama düşündün.Ne düşündün?''

''Hiçbirşey.'' dedi ve sıkıntılı gözlerle yola baktı.

''Harry..''

''Efendim?'' Sinirlenmeyi önleyemiyordu.

''Ne oldu?'' dedim merakla.

''Benden başka kimseyle görüşmeni istemiyorum,tamam mı? Senin yakınından geçen insanları bile öldürmek istiyorum.Ben yanında değilken,senin nefesini,senin kokunu duyan insanları parçalamak istiyorum.Bilmiyorum,bana farklı şeyler hissettiriyorsun.Sabah uyandığımda gördüğüm ilk yüz seninki olsun istiyorum,kapanırken bana 'iyi geceler' diyen sesin senin sesin olmasını istiyorum.Ama sen bana buluşmayalım,çünkü Rory ile buluşacağım diyorsun.Bende istemesem bile bunları düşünüyorum.Tamam mı? Oldu mu?''

Ordinary Boy.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin