Ashton: Dinle.
Ashton: Sana sürtük dememem gerekirdi.
Ashton: Her ne kadar sinirlerimi geriyor olsan da bunu hak etmiyorsun.
Ashton: Yalnız takılmayı da.
Riley: Ne o?
Riley: Kampüste sana selam verebilmek için kıçını yırtan kızların nesli tükendi galiba. Bana acımaya başladığına göre.
Ashton: Sana acımadım.
Ashton: Yalnızca tek başına olmayı hak ettiğini düşünmüyorum bunu dile getirmeye çalışıyorum.
Riley: Bunu hak etmiyorum.
Riley: Bunu tercih ediyorum.
Riley: İkisi arasında çok büyük bir fark var.
Ashton: Bahse varım, göründüğün gibi değilsin.
Riley: Zavallı hemcinslerimi oltana kaptırmak için sarf ettiğin sözler bana sökmez.
Ashton: Tanrım.
Ashton: Sikeyim, senden hoşlanmıyorum tamam mı?
Ashton: Son zamanlarda dikkatimi çekiyor olabilirsin ama bu senden hoşlandığım anlamına gelmiyor.
Riley: Açıklama yapmanı istemedim ki senden.
Riley: Sakin ol.
Ashton: Telefonunun ekranına baygın baktığını görünce açıklamak istedim.
Riley: Senden hala açıklama istemiyorum.
Ashton: İyi iyi.
Ashton: Ödev yapma şansımız hala yok mu?
Ashton: Nereye gidiyorsun?
Ashton: Riley.
Ashton: Sikeyim.
Ashton: Kaçmak zorunda değildin.