8. BÖLÜM : İNTİKAM ZAMANI

9.6K 332 23
                                    

EMİR'den
Kokumu mu içine çekti o ? yoksa ben mi yanlış duymuştum. Öylece hiç düşünmeden pat diye sarılmak? Aklımı da bedenimi de kontrol edemiyordum artık kafam allak bullaktı. Duygularım kanımda zehir gibi dolaşırken kollarımı ondan ayırmak zorunda kaldım. Yavaşça bıraktım onu hiç bir şey söylemeden gözlerime bakarken kayboldum o derin kuyularda.
- Imh ımh ben ben seni evine bırakayım. Dedim. Yavaşça uzaklaşıp masada bıraktığım anahtarı alıp Duruya döndüm öylece bekliyordu.  Belinden tutup arabaya doğru ilerledim. hiç bir şey konuşmadan tarif ettiği eve kadar sürdüm. yol boyu ses çıkarmadı yada tepki vermedi kadınlar konuşkandır ama Duru hep sus pustu onun bu sessizliği anlam veremediğim duygularımı daha da karmaşık hale getiriyordu.

DURU'dan

Vardığımızda arkasını dönüp gidecek oluşu içimi garip bir hisle dolduruyordu. Pat diye sarıldıktan sonra pat diye hadi eve gidiyoruz diyemezdi dememeliydi. Aslında tek bir açıklaması vardı beni kırdığını düşündü eh raporları da görünce otomatikmen haksızlık ettiğini anladı bir de üstüne bu dergi olayı da çıkınca acıdı bana. Bana acımaya kimin hakkı var ki. Hiç kimsenin!! ben acınacak bir durumda değildim tek yaptığım hayata tutunmaya çalışmakken dibe vuruşlarım artarak devam edemezdi. Bana sarıldığında başımı döndüren kokusunu içime çektim tüm ciğerlerim onunla dolana dek... ama anında pişman olmuştum. Fark etmemesi imkansızdı haberlere düştüğü diğer kızlar gibiydim şimdi. Tek bir farkım dahi kalmamışken beni de oyununa çekmişti terasta da aynı salaklığı yapıp ona sarılmıştım ama o anılarla kafamın içinde cebelleşirken birine o kadar ihtiyaç duyuyordum ki bana güven veren bir omuza. Yıllar olmuştu ben ilk kez birine katıksız ve sebebini bilmeden sadece hislerimle güveniyordum çok yüksekten uçuyordum ve buda çok yüksekten düşeceğim anlamına geliyordu.

Sonunda varmıştık kapının önüne gelince kalbim göğsümü yırtıp çıkacak gibi  atmaya başladı. Ama aynı zamanda kendimi ezik durumuna koyduğum için çok kızgındım bu durumdan bu olanlardan hepsinden ama hepsinden kurtulacaktım düşen gardımı toplayacak tekrar ayağa kalkacaktım böyle olmak zorundaydı. Konuşmasını beklemeden arkamı dönüp gitmeliydim.

- Ben .. bu gün..    dedi sözünü keserek arkamı dönüp gidicektim kimse kusura bakmasın bu güne kadar erkek gibi tek başıma geldim buradan sonra da eksik de olsam devam edebilirdim heralde. Boğazımda atan kalbime aldırmayarak yol boyu kaldırmadığım kafamı kaldırdım yerden. 

+ Hiç bir şey duymak istemiyorum Emir bey tüm belgeleri Şems beye ilettim o çıkan haberler konusunu da tamamen size bırakıyorum. 

bir süre sesimin titrememesi için bekledim ve devam ettim.

+Hoşçakalın .    

Hızla kapıyı açtım kendime itiraf edemesem de beni durdurmasına ve bu anlamsız bütün duyguları o aramızda esen sıcaklı soğuklu rüzgarları açıklamasını farkında olduğunu söylemesini en azından onunda bana karşı hisleri olduğunu söylemesini o kadar istiyordum ki . Daha fazla küçülmeden hızla indim arabadan ve  tek sığınağıma, yuva isminin ağır kaldığı ama tam anlamıyla sığınak diyebileceğim küçük kaleme döndüm.

EMİR'den

Ne diyebilirdim ki?  Hayır ne diyecektim ki ' Duru çok tatlısın hatta baş döndürücü bir güzelliğin var aramızda dönen bir elektirik var  beni sana iten seni de bana çeken ama kusura bakma tatlım benden ne adam olur ne eş olur ne sevgili senin saflığını da duruluğunu da hak etmiyorum'mu diyecektim . gazı köklediğimde kafamda gerçekten böyle bir kadını hak etmediğim gerçeği iliklerime kadar akıp kafamda uğuldadı sinir bedenimi sarsarken önüme gelen bütün araçlara makas atarak hızla ilerliyordum elimdeki her şeyi paramparça etmek istiyordum. Ani bir frenle sağa çektim. Öylece çıktı gitti arabadan elimden nasıl da bir şey gelmez? En büyük güçsüzlüğümle ilk kez bu kadar net karşılaşıyordum belki de bu beni deli ediyordu. Evet tek korkumdu bu 'kalbimle sevmek' korku ve güçsüzlüğe bir gram bile sabrım yoktu. Ve bugün bu şekilde karşı karşıya gelmek ... Bunun adı ne kalbim mi bu ezilmiş gibi sızlayan? beynim uğuldarken nefes alamıyordum hızla indim arabadan. Nefesim kesiliyordu kendimde değildim en büyük korkumla karşı karşıyaydım ve ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yokken kaybediyordum. Hemde eğer ayaklanamazsam verebileceğim en büyük kaybı verecektim bu güne kadar yıllar sonra aklıma da kalbime de dokunan bir kadını kaybedecektim Bir daha kim başarabilir ki bu denli duvarlarımı aşabilmeyi? Diğer taraftan bu kadar yakından beni vurabilecek dünya üzerinde kimse var mı? Bir söz vardı   =Aşk meğer birinin eline dolu silahı verip seni vuracağı anı beklemekmiş = durum tam olarak buydu ben birdaha boyle bir riski goze alamazdım birine bir kez o silahı vermiştim ikincisi olmamalıydı. Ah Duru ya ölümüm yada yeniden doğuşum olacaksın be kadın .Ve ben ilk kez yana yana cesur olmak istiyorum, tüm kuruntularım tüm o lanet düşüncelerden kurtulup sadece kalbimle hareket etmek istiyorum. Bu gece kafamı toplamalıydım ya ölüm fermanımı imzalayacaktım yada yıllardır arzuladığım kadınıma kavuşacaktım . 

ARAP MİLYONER  (+18)Where stories live. Discover now