4.BÖLÜM : BORÇ

13.2K 480 18
                                    

Beyfendi gözlerini devirmiş uzaklaşırken kalakalmıştım lobinin ortasında herkes kendi arasında bakışmamızı tartışırken insanlar bana bıyık altından gülüyorlardı. Bense kendinden emin bir kadın olarak hiç birini hemde hiçbirini umursamıyordum . Ciddi ifademi takınıp tek tek süzdüm hepsini gülmeyi herkes kesene kadar bekledim " kim burda , kendini ne sanıyor da kıkırdıyor . Sayenizde rezil oldum. Tek bildiğiniz şu lanet kahve makinası önünde erkek muhabbeti yapmak. Ve şimdi bana mı gülüyorsunuz " az kalsa tepemden duman çıkarabilirdim , kıpkırmızı kesilmiştim . Zehra yanıma yaklaşıp " bu o kadar önemli değil Duru insanlar seninle dalga geçmek için gülmüyor samimiyetine güvendikleri için güldüler bu hepimizin rezil olduğu bi andı o sırada analar neler doğuruyor nidasını çeken bendim kahve makinası önünde erkek muhabbeti yapmaktan ileriye gidemeyen biz ... sadece halimize gülüyoruz.  Seni bazen tanıyamıyorum . Gerçekten " gözlerinden hayal kırıklığı akıyordu kırılmıştı . o neşeli kız bazen bi cadıya dönüşüyordu . Bi an geliyor ki aptal yerine konduğumu iliklerime kadar hissediyorum geçmişin bana mirası da bu işte o geceden sonra hiç bir şaka kaldıramayan . Huysuz sert ve mesafeli bir kadın oldum . Buna zorlandım . Içimdeki çocuk ara ara gün yüzüne çıkıp kaybolurken dengesizleştiğimin bende farkında olsam da . Bazı şeylerin bıraktığı izler geçmiyordu işte.  Tüm bunlar kafama dank ettiğinde etrafımda kırıp döktüğüm arkadaşlarıma baktım . Şirketin şaklabanı Esra bile arkasını dönüp giderken ne yaptığımın farkına tam manasıyla varmıştım . "Ben ben aslında  ..." kimse beni kale almayıp çekip gidince pişmanlıktan doğan sinirimi bastırmaya çalışarak asansöre yöneldim tek ihtiyacım biraz fazla mesai ve yorulmak. Her zaman her şeyi unuttururdu ...


EMİRDEN

Arabadan indim sabah kokusuyla mest olduğum ev tüm heybetiyle karşımda dururken , Annem koşarak bize yaklaşıyordu " Bir , iki , üç , dört vee Mustafa  Londradan dönmek üzere. Malik'in uçağı yeni indi, iki prensesim masada . Sayım tamamlanmıştır haydi sofrayaaa " yüzünde güller açan Annem bizi her bir arada görüşünde böyle heycanlanırdı fakat şimdi elleri titriyordu . Yıllık aile toplantısında amcalarıma ve yengelerime karşı bizi bir arada görmek çok büyük önem arz ediyordu .klasik ve bi o kadar da saçma.  Bu yaşında kaynanasına rapor veren Annem her şeyin mükemmel olması için etrafta koşturup duruyordu . Onu bu şekilde görmeyeli çok uzun zaman olmuştu.  5 yıldan sonra ilk kez tüm kardeşler bir aradaydı ve 5 yıldan sonra ilk kez buradaydım yuvamda , ama cehennemi hatırlatan bir yuva ... Girişte evin ikinci prensesi Zilan heycanla beni bekliyordu . onun heycanı bile içimdeki öfkeyi söndürmeye yetmemişti . İnadına ağır ağır çıktım merdivenleri . Sabrı kalmayan Zilan " Ya abiiii ! " diye mızmızlanınca Şems  "Hadi be Gece ne inatsın " deyip gülerek omzuma vurdu . Içimden gülmek gelmiyordu ama küçük prensesimi kıramazdım . Hızla merdivenleri çıkıp boynuma atlarken sıkıca sarıldım Zilanıma .O gece uçak param ve giderlerim için çok degerli mücevherlerinden birini gizlice çantama saklamıştı deli kız . Aramızda en merhametlisi en düşüncelisi oydu yeri bende çok farklıydı bu yüzden de en çok onu kıskanır en çok ona darılırdım gidişime karşı çıkıp feryat figan bağırsa da dayanamayıp sıkıştırmıştı çantama kolyesini . herkesten çok üzülmüştü gidişime. "Benim tatlı cadımmm mis kokulum " içime çektim canım kardeşimi yavaşça....
Boynuma düşen göz yaşlarıyla irkildim . Abimler yukarı çıkmıştı çoktan , yüzünü avuçlarımın arasına aldım " Biricik neden ağlıyorsun ? " şok olmuştum . Tamam 5 yıl olmuştu ama Zilan ne kadar duygusal olsada çok zor ağlayan bir kızdı  . Ağzından zar zor çıkan iki kelime " çok değişmişsin " içim burkulmuştu " ah be abim ... şimdi sen bana çirkinleştin mi diyosun " yüzümü astım dudaklarımı büzdüm .güldürmem lazımdı tatlı cadımı . Kıkırdayarak cevap verdi " Hayır , Gülüşün ... Yok etmişsin onu " gözlerimin içine dikti gözlerini , çok mu kırgındı bana ,  içimi çektim ve devam ettim " tatlı belam , sadece bu gecenin tadını çıkaralım olur mu . Hem sana bi sürprizim var daha " bu havayı hemen dağıtmak lazımdı . yanağına bi makas attım ve kolumu omzuna atıp kendimle sürükleyerek salona geçtim.  Salon ağzına kadar dolmuştu . Amcalar , halalar , kuzenler , herkes buradaydı tanıyıp tanımadığım . Gözlerim Şemsi ararken Zilan benden kurtulup kaçmıştı çoktan . Deli kız . Emanetini bu gece unutmasam çok iyi olacaktı "Şems ! " sesimi duymuyordu köşede kimle konuşuyor o öyle?  Yavaşça yaklaştım  bi kızla konuşuyor ama kim ? Biraz daha ilerledikten sonra görüntü netleşmişti sonunda . Ama kızı tanımıyordum kim bu kız . Beni görünce kızararak şemse baktı sarı saçları ve buğday teniyle tıpkı Şems gibiydi güneş gibi parlıyordu uzun boylu ve zayıf bir kızdı . Üzerinde evdeki garsonların kıyafeti vardı .Şems bana döndüğünde gözleri buğuluydu bana baktı çökmüş gibiydi yüzünün o hali de ne öyle . Omuzları düştü yıkılmış gibi görünüyordu  . Tekrar arkasını döndüğünde kız çoktan gitmişti deliye dönmüştü onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim " Hayıııır!!!" Diye gürleyip sandalyeyi tekmeledi  .hırsını alamayıp masanın üstündeki her şeyi devirince kolundan tutup arka kapıya yöneldim neyi var böyle o kız kim aklımda bu sorularla sonunda evin arkasına çıkmıştık.  Soğuk havanın yüzüme vurmasıyla rahatladım . Abime döndüm o pek rahatlamamıştı siniri yoktu ama yıkılmış gibiydi gözleri dolmuştu ve ağlamak üzereydi.  Onu hiç böyle görmemiştim icim acıdı omuzlarına yapıştım bana bakması daha doğrusu görmesi için ileri geri salladım  "Abiii !! Abi noluyor allah aşkına " o kadar ruhsuz o kadar umutsuz bakıyordu ki gözlerime.  Abim karşımda ağlıyor mu onu en son 7 yaşında köpeği öldüğünde ağlarken görmüştüm ondan sonra bi kere bile bu şekilde görmemiştim.  Gücü kalmamıştı dizlerinin üstüne çökmesine ramak kalmıştı sanki "Gece !! Güneşim beni terketti " olabilecek en kırgın ve en kızgın sesiyle gürlemişti adeta iki damla yaş düşerken gözlerinden başını egdi  Zayıflıktan , zayıf görünmekten nefret ederdi ve bu adam  bir kadın için ağlıyor mu ? Kendimi toparladım ve gözlerinin içine baktım . Her şeye rağmen abimi bu halde bırakamazdım . " Şems !! İçmeye gidelim mi ? " babam erkekler ağlamaz sarhoş olur derdi ama içkiye dilimizi dahi varmamıza uzun süre izin vermemişti bu gece erkek gibi ağlamaya gitmeliydim . Abimin yanında olmalıydım . Babam kadar kırgın değildim ona onun tek suçu babamı desteklemekti . Kafasını kaldırdı gözleri kan çanağına dönmüştü " Erkek gibi ağlayalım diyosun yani " ah Şems güneş gibi parlayan yüzü şimdi hastalıklı bi adamın yüzünden farksızdı onu nasıl bu kadar üzebildi ki bu kadın.  Bu kadın kim . "Hayır abicim bu geceyi atlatmadan olmaz " toparlanmaya zorluyordu kendini . Gömleğinin yakasını düzeltti gözlerini sildi . Ellerini saçlarından geçirirken bile ağlamamak için gözlerini sıkıyordu . Bu hali resmen canımı yakmıştı "Gündüz , kim bu kız " lakabını duyunca tekrar gözleri buğulanınca şaşırdım . O kadar kızmış olamaz dimi " sende bana Gece diyorsun , kırdım mı seni abi ? " o kadar hassastı ki ah çenemi tutsaydım keşke . Hafif gülümsedi elini omzuma atıp " Hayır Gece kırılmadım . Bu gün bu Gündüz güneşini kaybetti . Ona kırgın sadece " omzumu sıktı minnetle gözlerime baktı " Artık gidelim , yemekten sonra kaçarız senle " acı çektiği yüzünden okunurken gülümsemesi çok manidardı 5 yıl önce o gece geldi aklıma hızla kovdum  hücum eden anıları kafamdan abimle ilgilenmeliydim kimse fark etmemeliydi üzüntüsünü .

ARAP MİLYONER  (+18)Kde žijí příběhy. Začni objevovat