Hellevator || ChangLix

¤53

BC97: Neyin peşindesin sen?

Spearb: Anlamadım?

BC97: Diyorum ki bir işler karıştırıyorsun

BC97: Neyin peşindesin?

Spearb: Bir şeyin peşinde olduğum yok

BC97: Karşında çocuk yok Changbin

BC97: On senelik arkadaşımı tanıyabiliyorum

Spearb: Peki..

BC97: Dökül

Spearb: Joon mudur, Hoon mudur nedir

Spearb: O herifi arıyorum

BC97: Ne yapacaksın onu sen?

Spearb: Dövücem

BC97: Güldürme beni Changbin

BC97: Düzgün cevap ver

Spearb: Dövücem diyorum olum

Spearb: Nesini anlamıyorsun?

BC97: Liseli ergenler gibi yumruk yumruğa kavga mı edeceksin?

Spearb: Şey

Spearb: Evet

BC97: Cidden tuhaf davranıyorsun

Spearb: Liseden mevzun oldum ve henüz üniversiteye gitmiyorum

Spearb: Bu da demektir ki hala liseli sayılırım ve liseli kavgası yapabilirim

BC97: Ciddi ol.

Spearb: Ciddiyim.

Spearb: Gidip o herifin ağzını burnunu kıracağım

Spearb: Ryujin'in canını yakmak ne demekmiş ona göstereceğim

BC97: Changbin...

Spearb: Ne?

BC97: Ryujin'i bu denli sahiplenmenin sebebi ne?

BC97: Kardeşin gibi görmeni anlıyorum ama

BC97: Bu kadarını anlamıyorum

Spearb: Chan...

Spearb: Biliyorsun, babamın ölümünden sonra ablam okulunu bahane ederek yurt dışına gitti

Spearb: O zamanlarda tek aradığım şey ablama sarılabilmekti

Spearb: Ama o gitti

Spearb: Gitti ve yedi yıldır geri gelmedi

Spearb: Evleneceğimi öğrendiğinde dahi gelmeye tenezzül etmedi

Spearb: Bu evlilik hakkında ne düşündüğümü bile sormadı

Spearb: Tek yaptığı bir e-posta ile bana tebrik mesajı göndermek oldu

BC97: Üzgünüm dostum...

Spearb: Babamın doğum gününde, odamda oturup ağlarken bana sarılan ve omzumu sıvazlıyan kişi Ryujin'di

Spearb: Bunca yıldır ablamın gelmesini ve bana bir kez olsun sarılmasını bekledim

Spearb: Ama gelip bana sarılan kişi öz ablam değildi

Spearb: Bana babam olmadan çok iyi büyüdüğümü, annem bile söylemedi Chan

BC97: Changbin

Spearb: Şimdi gidip Ryujin'i ağlatan puştun ağzını burnunu kırmak, benim abilik görevimdir.

BC97: Bu görevi tek başına üstlenemezsin budala.

BC97: Konum bilgisi gönder bana.

Spearb: Gönderdim bile.